Hz. Süleyman, Tapınağın yapımında cinleri kullanıyordu, bu cinler Hiram Usta’nın emrinde çalışıyorlardı ve tapınağın duvarını örüyorlardı, yeteneklileri heykeller, süs eşyaları yapıyor bazıları ise denizin altından inciler çıkarıyorlardı. Tapınağı yapan duvar ustası cinlere Mason deniyordu. Günümüz masonluğunda ileri derece masonların bazı ileri seviye cinlerden emir aldıkları anlatılmaktadır. Acaba Hz. Süleyman döneminde insanlara hizmet eden Mason cinlerle, şu anki insanlar yer mi değiştirdi? Veya şu an cinler masonları kullanarak insanlardan intikam mı alıyorlar? İşte bu yazımızda bu konuyu irdelemeye çalışacağız.
Tarih boyunca Orta doğudaki semavi(tek tanrılı) dinlerin peygamberlerine baktığımızda büyük zorluklarla dini yaymaya çalıştıklarını görürüz. Seçilen peygamberlerin çoğu fakirdi ve halkın avam tabakasına hitap ediyorlardı. Güç ve iktidar sahibi olan zenginler ise onlara karşı çıkıyorlardı. İşte bu duruma istisna olarak bilinen tek peygamber Hz. Süleyman’dır.
Hz. Süleyman babası Davut’tan, krallığı devraldığında, sınırlar Fırat nehrinden, Sina çölüne kadar uzanıyordu. Hz. Süleyman’ın diğer peygamberlerden farklı olarak doğa üstü güçlere hakim olduğu biliniyordu. Neydi bu doğa üstü güçler, cinlere hakim olma, rüzgarı kullanma, hayvanları kullanma ve konuşabilme , görkemli binalar inşa etme vb. Süleyman Tapınağını duymayan yoktur, büyük bir mimari estetikle inşa edilmiş saray, o günlerde tebliğ amacı ile kullanılıyordu. Süleyman peygamber zamanında bölgede barış, huzur ve bolluk yaşanmıştır.
Her peygamberin karşılaştığı gibi Hz. Süleyman’da bazı zorluklarla karşılaştı. Bunlardan ilki onun büyü yolu ile bu güce eriştiği idi. İsrail oğulları her zaman olduğu gibi onun büyücü olduğuna dair söylentiler çıkarttılar. Bunun üzerine Süleyman’ın yaptığının büyü olmadığını ispatlamak amacı ile Babil’e Harut ve Marut adında iki melek indirildi, bunlar insanlara kara büyü öğretmeye başladılar. Fakat bu bilgileri öğretmeden önce insanları uyarıyorlardı. Harut ve Marut’un dünyaya indirilme sebebi muhtemelen Süleyman a.s verilen mucizelerle, büyünün farkını ortaya koymaktı. Daha sonra bu iki meleğin öğrettiği büyüler günümüzün modern masonluğunda ve Kabalasında da yerini alacaktı.
Süleyman peygamber’in bir süre iktidarı cinlere kaptırdığı da yine anlatılanlar arasındadır. Konu Tarih-i Taberi de söyle anlatılmaktadır;
Süleyman a.s’ın bir yüzüğü vardı. Bütün insanlar, cinler, yırtıcı hayvanlar, kuşlar ona boyun eğerlerdi. O mührün üstünde İsm-i Azam yazılmıştı. Süleyman a.s ne zaman ayak yoluna çıksa, o yüzüğü Cerrade adındaki hatuna verirdi. O en ulu karısıydı. Ona güveni vardı. Bir gündü: Yüzüğü yine ona vermişti. Kendisi su yoluna gitti. Devlerden bir Dev vardı. Kaya adında biri, o yüzüğü her zaman hile ile almak kastındaydı. Süleyman a.s ayak yoluna gittiğini görünce kendisini Süleyman a.s’ın şekline benzetti. O yüzüğü ulu hatundan aldı. Parmağına taktı. Ve Süleyman a.s’ın kürsüsüne geçti, oturdu. Bütün halk, devler, periler, kuşlar onu görünce, Süleyman Nebi sandılar. Süleyman a.s ayak yolundan çıktı. Karısı Carade’den yüzüğü istedi. Carade kadın:
-“Sen Devsin!” dedi. Süleyman a.s’ın bu sözle gönlü kırıldı, çok kızdı. Karılarının odalarına girmek istedi. Fakat kendisini hücrelere sokmadılar. Ona:
-“Sen Hz. Süleyman Nebimizin şekline giren bir devsin!” dediler. Her nereye gittiyse:
-“Süleyman a.s işte kendi tahtında oturuyor. Sen devden başka bir şey değilsin!” dediler. Süleyman a.s şaşkınlık içinde, başı dönmüş olarak sarayda çıktı. Anladı ki, Allhü Teala’dan kendisine bir bela erişmişti. Oradan tahtına geldi:
-“Ben Davut oğlu Süleyman’ım. Halkım benim kalbimi kırdı!” dedi ise de, onlar da:
-“Sen cini kavmindensin. Kendini Süleyman a.s şeklinde göstermektesin.” dediler. Bundan sonra Süleyman a.s sokaklara düştü, yürümeğe başladı. Halkın bütün inancı şuydu: Bu kişi bir cinidir, Süleyman Nebi değildir. O da kollarını açtı ve şöyle yakarmaya başladı:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlluminati
Non-FictionYeni Dünya Düzeni... Siyaset... Politika... Entrika... Bu bilgiler nasıl bir tehlikede oldugunuzu görmenizi saglayacaktır. Dünya, yeni bir çaga adım atıyor ve bu çag insanlık için hiç iyi olmayacak. Bu tarihi bilgilendirme değil, siyasi bir uyarıdır.