1.Bölüm

9.3K 334 46
                                    

Medya -Kaan-

Merhaba Ts kuşları kitap kaldığı yerden devam edecek. Siz sadece her daim desteğinizi esirgemeyin.

Özledim sizi :) Daha fazla bekletmeden iyi okumalar.

Veda etmeden nasıl gider insan? Hiç bir şey demeden, öylece çekip gidebilir mi? Birden ortadan kaybolsa geride kalanlara ne olacaktı? Ya mecbur olduğu için gidiyorsa ya da gitmek istediği için gidiyorsa kim haklıydı? Kalan mı, giden mi? Kalan acı kalana mıydı? Yoksa acıyla gidene mi?

Oysa ki ben acımı sırtımda taşıyarak gittim. Mecburdum... Kendim içindi.
Bizim içindi. Doğru olanı buydu değil mi? Öyle olmalıydı. Ben ihanete sarılmam. Sarılmak bir yana unutmak daha zordu.

Unut deyince hemen unutabilir miyim? Ben unutamıyorum. Yapamıyorum. Elimde ki resmine bakıyorum öylece. Çok seviyorum, çok özlüyorum ama affedemiyorum.

Kolay olacağını düşündüğün her neyse aslından daha zordur. Buraya gelirken böyle düşünüyordum. İlk haftalar deli gibi ağlardım. Gerçi hâlâ da ağlarım şuan ağladığım gibi. Unutamıyorsun sadece alışıyorsun. Aklında olur ama tepkin hiç değişmez. Resmini öpmesem dayanamıyorum, öpsem bana ihanet olacak.

"Berra."

Elmas ablanın sesiyle kendimi toparladım. Resmi çekmeceye koyup sırtımı dikleştirdim.

"Efendim abla."

"Hadi gel kızım kahvaltı hazır."

"Siz yiyin sağ ol. Benim midem bulanıyor."

"Sürekli miden bulanıyor. Artık bir doktora görünmen lazım. Bu böyle devam edemez."

"Haklısın abla. Şuan hiç keyfim yok. Sonra lütfen."

"Doktora gitmen şartıyla kabul ederim."

"Peki." Diyerek tebessüm ettim. Elmas abla Gözde'nin annesiydi. Onların yanına gelmiştim. Sağ olsun kapılarını bana açtılar. Beni düşünüyorlardı. Bu çok güzel bir şeydi. Sanki kızıymış gibi. Son iki üç aydır midem bulanıyor. Bunu Kaan'a bağladım. Ayrılık beni etkilemiş olabilir. Psikolojik olarak düşünüyorum. Yoksa başka bir nedeni olmaz. En fazla herhangi bir hastalığın belirtisidir.

Dışarı çıkmak için hazırlanmalıyım. Hem hava almış olurum. Ayağa kalktığımda boğazıma kadar gelen kusma isteğiyle banyoya koştum. Bu neydi böyle? Cidden bir doktora görünmem lazım. Elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirdim. Çantamı alarak kapıya yöneldim. Midem yüzünden kendimi kötü hissetmeye başladım. Hedefimi eve en yakın hastaneye çevirdim.

Hastanenin girişinden ilerleyip danışmana yöneldim.

"Merhaba."

"Buyrun."

"Ben randevu alacaktım ama hangisine pek emin değilim."

"Siz rahatsızlığını söyleyin biz yönlendirelim hanımefendi."

"Peki... Çok midem bulanıyor. Son bir kaç aydır dahada şiddetlendi."

"Evli misiniz?"

"Hayır canım ne evlenmesi daha bekarım."

"Pardon o zaman ben hamile olacağınızı düşünmüştüm. Sizi dahiliyeye yönlendireceğim bir dakika kimliğinizi alabilir miyim?"

"Tabii."

Bir kaç dakika sonra elime küçük kağıt verdi. "Serdar beyin odası ikinci katta, geçmiş olsun."

"Teşekkürler. İyi günler."

Tatlı Serserim 2 -YÜZLEŞME-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin