7.Bölüm

5.8K 216 37
                                    

Merhaba , kısa keseceğim.
Desteklerinizi oylayarak bekliyorum.  Öptüm!

İyi Okumalar !

Gözlerimi yerden çekemiyorum. Altı ayın birikmişleri vardı. Yağmur gibi yanağımdan damlıyordu. Kaan buna engel olmak için şemsiye olmaya çalışıyordu. Elini yanağıma değdirdi. Baş parmağı ile göz yaşımı sildi. Ona bakmamaya çalışıyordum. Bakarsam kaybedecektim. Gözlerine teslim olacaktım.

İç çekti, ardından umutsuzca "Neden gittin?" dedi. Bu soruyu hiç duymamış olmak istedim. Gözlerimi yumdum.

"Berra, bana bak. Gözlerime bak eskisi gibi."

"Bakamam." dedim zor yutkanarak.
Elini yanağımdan çekti.

"Seni bulamayınca aklımı yitirmek istedim. Öyle seviyorum seni. Kabullenemedim. Evine kadar her şeyi aradım. Gittin işte, vedasız, sebepsiz, aniden kayboldun. Bir güne kaç geceyi sığdırdım senin haberin var mı? Ben senin için kendimi feda ettim. Herşeyimi ortaya koydum. Bekledim... Hiç usanmadan bekledim. Bir gün geleceksin diye. Seni beklerken özlemek, bir nevi intihar gibiydi. Sonra -güldü- şaka gibiydi. Hamile halinle karşıma çıktın. Sen olsan ne yapardın?"

"Kırdıkların eskisi gibi olmuyor Kaan. Öyle hiç bir şey olmamış gibi devam edemem. Yanına geldim. İnanmak istemedin. Senin, benim ve kızımın mutlu bir ailesi olacaktı. Sen her şeyi bozdun!" Sonlara doğru sesim yükseldi. Hıçkırıklarım şiddetlendi.

"Her şey için geç değil."

"Bizim için geç." bir anlık cesaretle gözlerine baktım.

"Yapma Berra," diye çıkıverdi dudaklarının arasından. Buruk tebessümle karşıladı. Elleriyle yüzünü sıvazladı. Bir kaç adım attı. "Senden hiç bir zaman yararlanmadım Berra. Benim için-" Yarıda kesildi. Kapıdan ses geldi.

"Kaan Bey." Genç bir adamın sesi her şeyi bozmuştu. O cümlenin devamını duymak istiyordum. Benim için ne? Ne söyleyecekti.

Kaan anahtarı cebinden çıkardı. Kilidi açtı. "Sizin için güvenli şuanda." Garsondu. O yüz ifadesi çok tuhaf bakıyordu. Aralarından geçip uzaklaşmaya başladım. Ne olmuş böyle restoranta masalar yerle bir olmuş, camlar kırılmış. Çıkış kapısına doğru ilerledim. Rihat amca kapıda duruyordu. Yanında bir kaç tane adam daha vardı. Üstelik sinirliydi.

Restorandan çıktığımda Hale'nin bana doğru geldiğini gördüm. Ve Ali'nin de. Aslında onlarda ailemden sayılıyordu. Aile olmak için kan bağına ihtiyacımız yoktu, kalp bağına ihtiyacımız vardı. Artık ailem büyüyordu....

"Berra iyi misin?"

"Evet, siz iyi misiniz?"

"Biz de iyiyiz de bebeğine bir şey olcak diye çok korktuk."

"O da iyi." dedim tebessüm ederek. Birden sesler yükseldi. Rihat amca'nın sesini duymamla başımı çevirdim. Kaan'la konuşuyordu.

"Ne oldu birden böyle Hale."

"Birisi bilinçli olarak restorandı bu hale getirdi."

"Kim neden böyle yapsın ki."

"Her şey olabilir. Bilmiyorum."

Telefonumun melodisi araya girdi. Çantamı karıştırmaya başladım. Telefonumu elime alıp ekrana baktım. Nisa idi.

"Pardon açmam lazım."

"Tabi aç."

Kulağıma yakınlaştırdım. "Alo."

"Berra saat kaç oldu? Neredesin?"

Tatlı Serserim 2 -YÜZLEŞME-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin