10.Bölüm

3K 111 25
                                    

Bu şarkı Berra için :)

Medya-Kaan. (Kaan'ı sevmeyen de atsın kendini koltuktan aşağı ahwhahs cam falan dememi beklemeyin) :D

Merhaba Ts Kuşları, bölüm yani alıntı sizinle beraber! Gece yeni bölüm atmayanda ne bileyim yani - _- :)

İyi Okumalar!

Kaldırımda tek başıma yürümeye başladım. Evi geride bırakalı bayağı olmuştu. Sürekli arabalar geçiyordu. Telefonumun melodisiyle başımı çevirdim. Ekrana baktığımda Altay yazısını gördüm. Telefon çalmaya devam ederken iki seçenek arasında kalmıştım. Kararsız tavrım beni oyalıyordu. Açmalı mıydım? Peki açmazsam bana ne kazandıracaktı. Bazen düşüncelerim birbirinden farklı oluyordu.

Altay ile sırf kızım için bir yola başvurmuştum. Bana hâlâ yardım edebileceğini mi düşünüyorum sahiden? Peki ya dün? Dün yaşanan olaylar çok tatsızdı. Belki telafi edebilirim. Melodiye son vererek telefonu kulağıma yakınlaştırdım.

"Alo?"

"Berra?"

"Efendim Altay."

"Nasılsın? Daha doğrusu nasılsınız?"

"Teşekkür ederiz iyiyiz, seni sormalı aslında sen nasılsın?"

"Bende iyiyim, görüşelim mi müsaitsen? Konuşalım."

"Ne konuşacağız?"

"Biliyorsun sana yardım etmek istiyorum. Şuan Kaan'ın tavrı senin fikirlerini değiştiriyor. Beni yanlış anlama sadece sana rehber olacağım."

Demek böyle düşünüyordu. "Sahilde görüşelim Altay,"

Kendim için değil de Kaan'ın yumruğu için görüşeceğim. Kaan beni Altay hakkında dinlemedi bile. Durduk yere adama yumruk atması bizi haksız gösteriyordu. Şimdi daha çok ön yargılı olacaktır Kaan'a. Adamın gözünde kaba bir varlığa dönüşmüştür artık. Tamam belki birazcık kabalığı vardı Kaan'ın. Kimse kusursuz değil ki...

"Yarım saate kadar oradayım."

-Yusuf'un Ağzından-

Kaan sigara dumanını dışarı verdikten sonra dudaklarını araladı. "Bu restoranı patlatanla dün gecenin bir ilgisi yok o zaman."

Mert, "Ne demek ilgisi yok? Niye iki kişi uğraşsın ki, bence aynı kişiler."

Rihat amca, "Restoranda ki yangın tamamen zarar içindi, bir uyarı niteliğinde idi. Dün ise tehdit veya intikam, ipucular aynı kişiyi göstermiyor."

Devran, "Tamam amca dediğin gibi olsun diyelim. Niye iki kişi? Bir husumetin var mı?"

Aralarında geçen diyalogu baygınlık geçirerek izliyordum. Koltuğa sırtımı yasladım. Şuan Rihat amcanın büyük ofisinde hayatımızı sorguluyorduk. Akışına bırak gitsin değil mi? Bence de...
Bıkkınlıkla nefesimi verdim. Gelemiyorum böyle gergin ortamlara. Relax biraz abi ya.

"Anasını satayım kurtlar vadisi pusu mu çekiyoruz sabahtan beri aynı boku tartışıyoruz?" Bilmem kaç çift göz bana hedeflendiğinde sırtımı dikleştirdim.

"Yanlış bir şey mi söyledim sanki," Omuz silktiğimde Kaan ters ters baktı. Sabır çekerek önüne döndüğünde Mert sırıttı.

"Yanlış olan sensin zaten."

"Hemen fırsattan istifade yararlan değil mi piç!"

Mert kahkaha attığında Murat amca araya girdi. Sonunda telefonundan başını kaldırıp bakabildi.

Tatlı Serserim 2 -YÜZLEŞME-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin