11.Bölüm

4.4K 173 116
                                    

#Dikkat! Bu bölüm aşırı derecede Berra ve Kaan içeriyor!

İyi geceler Ts Kuşları, dayanamadım yine gece bölüm attım. O zaman bu bölüm benim gibi uyumayanlara gelsin!

İYİ OKUMALAR!

"Hadi gel araba bu tarafta." Elimi tuttup sağa doğru çekiştirdi.

"Senle geleceğimi kim söyledi."

"Bu halinle bile inatçısın Berra. Yürü benimle."

"Seninle gelmeyeceğim Kaan evime gideceğim."

Hızlı bir refleksle arkasına döndü. İşte başlıyoruz. Gözleri kısılmış, kaşları çatılmış ve çenesini sıkan bir Kaan. "Beni sinirlendiriyorsun. Artık canımı sıkıyorsun. Sadece sus ve yürü."

"Sana evime gideceğim dedim." Dediğimde elimi bıraktı. Bir şeyler demek için dudaklarını araladı. Fikrini ne değiştirdi bilmiyorum ama konuşmaktan vazgeçti. Derin bir nefes alıp verdi.

"Tamam, seni evine bırakacağım."

İlk defa çabuk vazgeçtiğini hatta benim sözümü dinlediğini fark ettim. Cevap vermemi beklemeden arkasını dönerek park halinde ki arabasına ilerledi. Bunu beklemiyordum. Sahiden ben ne bekliyorum? Bu hali beni şaşırttı. Kaan'ı takip ederek arabaya bindim. Kontağı çalıştırdığında iki eliyle direksiyonu kavradı. Saliseler içinde gözlerime bakarak tekrardan önüne döndü.

"Ne istiyorsun Berra?"

"Anlamadım." Diyerek tek kaşımı kaldırdım. Sol elini direksiyonun üzerine bastırıp başını çevirdi.

"Sorun ne? Neden böyle yapmaya devam ediyorsun?"

"Bir şey yapmıyorum Kaan." Gerçekten karşımda ciddi konuşan Kaan vardı.

"Yapıyorsun. İşleri zorlaştırıyorsun. Bunun nasıl farkında olamazsın."

"Ben işleri zorlaştırmıyorum. Sadece-" Lafımı yarıda keserek araya girdi.

"Sadece ne? Sadece kırgınsın değil mi? Sana özür diledim. Kendimi ifade ettiğimi sanmıştım. Çabaladığımı görmüyor musun Berra? Bir bebeğimiz olacak ve biz hiç ilerleme kaydetmedik. Tek suçlu ben miyim? Bütün sorun bende mi Berra? Benim ne hissetiklerimi düşünmüyorsun değil mi? Bazen bencil olduğunu düşünüyorum. "
Umitsizlik içinde başını sağa sola hafifçe sallayarak arabayı sürmeye başladı.

"Ben sadece eskisi gibi olamadığımı söyleyecektim..."

"Boşversene Berra, ben yoruldum gerçekten."

Bu konuşmadan sonra kendimi kötü hissettim. Ben yanlış mı yapıyorum yoksa? Onu üzüyor muyum acaba? Gözlerimi ona çevirdiğimde yan profilini inceledim. Gergin yüz hatları vardı. Tamam, beni kırsa da çabaladığının farkındayım. Bunu asla görmezden gelecek kadar bencil değilim. Ama benim için bencil düşünmesini istemiyorum. Demek ki böyle düşünmesini ben sağlıyorum. Ben nerede hatta yapıyorum? Lanet olsun ya, onu çok seviyorum. Yaşadığımız her şeye rağmen söylediği her kelimeye karşı ona kıyamıyorum. Sevgi böyle bir şey mi? Onu her şeyden sakınmak, saklamak, üzmemek, kıyamamak, mutlu etmek mi?

Neden bir aile olmamızı sağlamıyorum. Elimde bir fırsat var. Geleceğe dair bir kapı... Kızımın ailesini neden ayırıyorum? Geleceğini düşünüyorum ve karar veriyorum. Doğru sandığım kararların yanlış olduğunu öğrenmekten korkuyorum. Bu bebek ikimizin bebeği, tek başına karar verende benim. Babası olduğu kadar Kaan'ın da kararları önemli. Sanırım Kaan haklıydı. Bencil davranıyorum. Düşüncelerim çok değişkendi. Bu durum başımı ağrıtıyordu. Belki de zamana akışına bırakmalıyım. Belki de... Belki de Kaan'la tekrar denemeliyim. Bunu hak ediyordu. Bu hakkını elinden alamazdım.

Tatlı Serserim 2 -YÜZLEŞME-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin