Tatlı Serserim 2 -YÜZLEŞME-

12.Bölüm

Medya-Kaan (Bölümü tatlı bir okura ithaf etmiştim, o kendini biliyor (: 😘 Ve bölümü kim üstüne alınırsa onundur.)

Öncelikle Merhaba,
Hepimizin beklediği o an geldi. Bebek! Bende o sahneyi yazarken çok etkilendim. Bir yerden sonra okuduğumuz karakterle bütünleştiğimiz için acıyı bizde hissediyoruz. 😊🌹🌹

#Dikkat! Bu bölüm aşırı derecede Kaan ve Berra içerir!

DUYURU📢.  Karantina zamanlarındayken bir şeye başvurdum. KARAKTERLERE SORU-CEVAP!

Bölüm sonu okumadan geçmeyin lütfen, sizi seviyorum.

İyi Okumalar!

"Berra!"

Bedenimin sancıyla beraber uyuştuğunu hissediyorum. Aklım durmuştu sanki! Ne yapacağımı bilmiyordum. Etrafımı göremiyorum ama bir ses işitiyorum.

"Berra!" Kaan'ın sesi kulaklarımda çınlıyordu! Bu bir hayal mi yoksa ben deliriyor muyum? Yerde ki kanla göz göze gelince ağlamam şiddetlenmişti. Hıçkırıklarım durmadan artıyordu. "Bebeğim..." diyerek elimi karnımda gezdirdim. Bilincimi kaybederken sarsılmaya başladım.

"Berra uyan!" 

Gözlerimi kapatıp açtığımda Kaan'ın gözleriyle karşı karşıya geldim. Tedirgin ve endişeli bakışları bebeğimi tekrar hatırlattı! Onu kaybedemezdim! Bebeğimi kaybetmek kendimi kaybetmek gibi... 

"Bebeğim!" Diye başımı kaldırmaya çalıştığımda Kaan omuzlarımdan bastırarak beni engelledi. Bir kez daha bağırdım. "Bebeğim!" Yanağım ıslanırken Kaan dudaklarını araladı. 

"Sakin ol! Sadece rüya gördün."

"Bırak beni!" Bu rüya olamaz! Rüya olsaydı canım bu kadar acımazdı. Göğsünden iterek sırtımı dikleştirdim. Etrafı bulanık görmem beni oyalıyordu. Hızla elbisenin etek uçlarından kavradım. Karnımı görecek kadar yukarı kaldırdığımda bıçak darbesini aramaya başladım. Kalbim göğüs kafesimi parçalayacak derecede atarken ellerimi karnımda gezdirdim.

"O iyi, kötü bir rüya gördün tamam mı?" Kaan elini yanağıma değdirip baş parmağıyla gözümü sildi. Rüya olduğunu idrak ederken derin nefes aldım. Etkisi çok kötüydü! Ellerim hala titremeye devam ediyordu. Dudaklarımı oynattım. "Ben..." Şoku üzerimde taşıyor olmam kendimi toparlamamı zorluyordu. "Onu kaybettim sandım." Bu cümleyi kullanırken bile gözlerim ıslanıyordu. Düşüncesi dahi beni dağıtıyordu. Bir rüya beni bu hale getiriyorsa gerçeği beni öldürür! Ses pürüzlü bir şekilde çıkmıştı ağzımdan. "Çok gerçekti... Onu öldürdü!" Dudaklarım aşağıya doğru süzülürken göz yaşlarımı serbest bıraktım. Kaan kaşlarını çatarak sakin ses tonuyla "Kim?" dedi. Kimin olduğunu hatırlayınca ki unutmam imkansızdı zaten. Hafızamda onu düşününce nefretle "Ece!" dedim. Duyduğu isimle yüzü kasılmıştı.

"Unut bunu kötü bir kabustu. Kalk elini yüzünü yıkayalım. Kendine gel." Kolumdan tutarak ayağa kalktığında onunla beraber kalktım. 

"Düşünmemeye çalışacağım."

"Çalışma unut." Kısa ve öz konuşarak banyoya girdik. Lavabonun önüne geldiğimizde aynadan kendime baktım. Yüzümün rengi atmıştı. Gözlerimin altı kızarmıştı. Kaan saçlarımı arkamda toplayıp elini belime yerleştirdi. Musluğu açtığında avucumu suyun altına koyup yüzüme çarptım. Bu işlemi bir kaç kere tekrarlayıp havluyla yüzümü kuruladım.

"Şimdi daha iyi misin?"

"Evet."

"Güzel. Şimdi hiç bir şey olmamış gibi devam edelim. Ve kızımızı doyuralım tamam mı?" Anlayışla gözlerimin içine baktığında başımı aşağı yukarı salladım. "Tamam." Elimden tutarak  odadan çıktık. Merdivenleri indiğimizde yemek masasının etrafında toplanan ev halkını görünce yüzümde tebessüm oluştu. Bu akşamda bayağı kalabalığız anlaşılan.