8.Bölüm

5.4K 208 23
                                    

Merhaba ponçiklerim, ilk defa bir bölümün sonunu getiremedim.

Bu arada Hikayeye 7 kareketer eklemesi yaptım. Bu karekterleri belki tanıyanınız vardır. Umut Çember'i diğer yazdığım kurgudur. TS'ye dahil etmek istedim.

Neyse çok uzatmadan umarım beğenirsiniz :)

İyi Okumalar!

Sabah gözlerimi sancıyla açtım. Refleks olarak çığlık attım. Kaan aniden uyanınca kolu boynumun altındaydı. Bu da acıya sebep oldu.  Dün uzandığım gibi hiç hareket etmeden uyumuşum.

"Berra iyi misin?" Telaşlı konuştu.

"Hayır." dedim bir elim boynumda diğer elim karnımdayken, "Sana benden uzaklaş demedim mi?!"

"Dün öyle değildi."

"O dündü Kaan, seni affetmedim."

Kaan sadece gözlerime baktı, bakmaya devam etti. Sanki gözleriyle konuşuyor gibiydi.

"Sen de bana aitsin Berra. Bu onu asla değiştirmez."

"Neyim ben oyuncak falan mı? Sana ait değilim ve sen benim sahibim değilsin."

Kaşlarını çattı. Henüz sırtımı dikleştirmemiştim. Üzerime doğru eğildi. Yüzünü yüzüme yakınlaştırdı. Dudaklarımızın arasında bir kaç cm kalmıştı. Daha fazla yaklaşmasın diye elimi köprücük kemiğine bastırdım.

"Hayır Berra sen bana aitsin. Çünkü benim kadınımsın. Ben yaşadığım sürece sadece benimlesin. Yanından geçenlerin bile nefesini keserim."

Dediklerini sindirmeye çalışırken kapıdan ses geldi. Ses gelmesiyle Kaan yataktan kalktı.

"Berra!" Gözde'nin sesi idi.

Yataktan kalkıp kapıya yöneldim. Kapıyı açmadan "Efendim." dedim.

"İyi misin? Ses duyduk da."

"Ufak bir sancıydı. İyiyim."

"Kahvaltıyı hazırlıyoruz, acele davran."

"Tamam." diyerek banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadım. Dolabın karşısına geçtim. Kaan sırtını dönmüş telefonla uğraşıyordu. Elbisemi alıp banyoya gittim.

Halam (!) için ağır elbiseydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Halam (!) için ağır elbiseydi. Saçımı at kuyruğu yaptım. Daha sonra yatağımı topladım. Aynada son kez kendimi inceliyordum. Kimse nereden geldiğini unutmamalıydı. Günler, aylar, yıllar o kadar çabuk geçiyor ki, bir an ben neredeyim, diye soru veriyorsun. Artık karnım büyüyordu. Kontrole gitmem gerekiyor.

"Altay da kim!?" sesi öfkeli ve sert çıkmıştı. İrkilerek geri çekildim. Aynaya sırtımı çevirdim.

"Altay mı? O nereden çıktı?"

Tatlı Serserim 2 -YÜZLEŞME-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin