Bölüm 2: Şero

41.6K 1.8K 456
                                    


 İşim tıkırındaydı. Artık epeyce alışmıştım yani. Aradan da hatırı sayılır zaman geçmişti. Sizin anlayacağınız kara adam da neredeyse yerinden söktüğü saçlarım da bileğimdeki morluk da kafamdan silinip gitmişti.

Silindi dedimse öyle tamamen de unutmadım ama işte önemsiz bir detay oldu. Korkudan tırnaklarımı yiyerek acaba yeniden gelir mi diye beklemiyordum. Zaten herkes arada bir kabus falan görmez miydi? Benim kabusum da evdekiler tarafından iş stresine falan yoruldu. Ben de mantıklı düşünen bir insan olarak onlara hak verdim.

Yine bir gün, kabus gördüm. Ama bu seferki diğeri gibi değildi. Kara adam yanıma gelmedi. Bana dokunmadı. Korkutmaya çalışmadı. Sadece yatağımın ayak ucunda dikildi. Gözlerini görmedim. Nasıl bilmiyorum ama gözlerini bana sabitlediğinden emindim. O bana bakarken ne nefes alabiliyor ne ses çıkarabiliyor ne de yataktan kalkabiliyordum. Sonunda aklıma dua okumak geldi. Okudum okudum. Besmele çekince gider diyorlardı ya, gitmiyor bu. Hırs yapmış şerefsiz.

Ben okuyorum, o duruyor. Ben korkudan başa sarıyorum, o öyle duruyor. Şimdi bu ne rahatlık falan diyorsunuz... Karabasan gelmiş, millet korkudan adını anmıyor, kız şerefsiz diyor... Artık aramızdaki samimiyete istinaden birkaç yakıştırma yapabilecek seviyedeyiz diye düşünüyorum. İlk gelenin adı Şero. Kısaltma falan da yapıyorum, o derece samimiyiz artık. Ayrıca ilkler unutulmaz değil mi?

Şero, pis takıntılı çıktı bu arada. Azmi normal birinde olsa, sevmese bu kadar hırs yapmaz deyip az eli ayağı düzgünse falan evlenirdim. O derece... Neyse bende de var az psikopat sevdası. Ama Şero gibilerine değil. Neyse siz anladınız onu. Konuya dönelim.

Aradan bir hafta geçmeden mutlaka gelip ayak ucumda dikiliyor, bana ecel terleri döktürüp gözlerimi araladığımda da hiç var olmamış gibi kaybolup gidiyordu. Bir süre de böyle takıldık kendisiyle. Bu arada annemler kardeşimi benim yattığım odaya taşıdı. O varken benim Şero gelmeyecekti planda. Hani hep derler ya, evde erkek olursa gelmez, yattığın odada erkek olursa gelmez falan...

Bu da tamamen yalan, uydurma... Bilakis, Şero'nun umurunda bile olmadı kardeşimin yanımda olması. Olay şuna dönüştü:

Ben uyuyorum.

Kafamı yastığa koyarken beraber kulağımda bir ses duyuyorum.

Bir çınlama, uğultu, bir basınç değişimi... Başka nasıl tarif edilir bilmiyorum. Ama öyle bir ses. 

Sonra bizim Şero çıkıyor ortaya. 

Biraz bööö falan diyor... 

Korkudan ağlayarak çırpınıyorum. 

Sonra uyanıyorum. 

Saat tam gece 03:00.

Bu gece 03:00'da her yerde var. Yabancı filmlerde falan da gördük ya ezelden beri...

Ben notumu verdim. Kesin kardeşimle son seansına gittiğimiz o inli cinli filmler bilinç altıma çöreklendi, beni rahatsız etmek için bu anı seçti. Kanaatimiz bu. Annem böyle tanı koydu. O dediyse doğrudur zaten. Bizim evde de ülkede de her şeyin en iyisini, doğrusunu canım anam bilir. Doktor falan yalan atmasın şimdi. Ama psikolojin bozuldu, bilinç altın pisliklerle dolu falan dedi. Kabul ettik.

Saate bakıyorum artık yatarken. Neden? Meraklıyım abi. Bana bir ömür gelen o kabuslar kaç dakika sürüyor merak ediyorum. Bilim adamları diyor ya birkaç saniye diye. Hadi len, ne birkaç saniyesi; on beş dakika ile bir saat arasında değişiyor kabuslarımın süresi.

Neyse yine geldi benim Şero, gece saat 2 gibi. Dikildi ayak ucuma. Ben başta bir n'oluyoruz dedim. Sonra odamdaki kardeşimin sesini falan duyunca, bir de bu sürekli gelip gelip ayak ucumda dikilmekten başka bir şey yapmayınca gaza geldim.

Dedim ki; "Hayırdır bilader, neden geldin yine?"

Sonra Şero cevap vermedi tabi.

"Lan bok mu var da her gece geliyorsun, musallat mı oldun bana pezevenk?" diye sordum. 

Sormaz komaz olaydım. Anam, egosuna mı zarar verdim, bu dikilmekten fazlasını yapmak için o günü mü seçti bilemiyorum. Geldi bu kez de baş ucuma. Ama böyle bir saniyeden bile kısa sürede... Aman aman, ay n'oluyor, dememe kalmadan çöktü tepeme. Bir şeyler zırvalıyor ama anlayan beri gelsin. Pis kızmış, bir tek onu anlıyorum.

"Bak abicim, olayı yanlış anladınız," falan dicem, nefes bile alamıyorum, ne dicem.

Tabi başladım yine okumaya. Nas, Felak, Ayet-el Kürsi...

Başa dön.

Olmadı, bir tur da Fatiha oku. O da yetmedi mi... Tüm namaz surelerini baştan oku...

Ay şaşırdım başa döneyim, ay besmele çekmeyi unuttum, başa döneyim, ay besmele çektim de çok bağırdı, korkudan unuttum, yine başa döneyim...

Lan acaba ben yatarken okumuş muydum?

Lan abdestim var mıydı? Kafamda elli tane fikir, dua curcunası.

Bir imana gelme.

Aniden hak yolunu bulma.

Allah'a yakarış.

Biraz daha ıstırap.

Kapanış.

Dumansız AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin