Bayan Mecnun Motorcu

1.GÜN

Neden burda kalıyoruz halen...neden eve dönmüyorum ? neden telefonumu kimse aramıyor ve neden ben onlara ulaşamıyorum ? Bişeyler dönüyo,hiç bişe sarının anlattığı gibi basit değil bence...çünkü normal değil bunlar

Arkadaşlarım beni deli gibi severler keza akrabalarımda öyle,beni sevmeyen yoktur ve şuan hiç birinden ses yok....

Tek kişilik üzeri köy nevresimleri sarılı yatakda bunları düşünürken,aşağı katdan takırtılar geldi.Sarı nın gece karşımdaki yatakda yattığını biliyodum ama yatak şuan boş,benden önce kalkmasına alışmam lazım sanırım.Ama ne kadar erken kalkmak istesemde kalkamıyorum işte,yatak yüzde yüz pamuk sanırım yumuşacık kalkasım gelmiyo...bi yandan ormanın sessizliği,kuşların cıvıltısı,temiz hava..uyansamda kalkmak istemiyorum anlıcağın.

Sarı hep camları açık bırakıyo içeriye hava girsin diye,zaten hava gece bile ılık...ah burası cennet resmen ya...hayalimdeki ev diyebilirim yani benimde gidesim yok aslında.

Sonunda doğruldum yatakdan,yine saçlarımın bağı çözülmüş dağılmış...yatağın üzerinde yerde yerinde durmayan uzun kızıl saçlarımdan teller var...üzerine güneş ışığı vurdukça kıpkırmızı parlıyo...işte en çok bu yüzden seviyorum kızılı.

Ah Sarı ah, bu çocuğun hakkını nası ödicem yine bizim için kalkmış kahvaltı hazırlıyo...biliyorum benim kişiliğimi çok seviyo...ona sevmeyi,aşkı öğrettiğim için hep teşekkür etti,hayat boyu.

-pijamalı ve dağınık saçlı harika olduğunu söylemişmiydim 

-SARIIIIIII!!!

-efendim minik prens

-döverim bak seni

-döv hadi,bugün senle boğuşalım çimenlerde biraz stresini atarsın,hatta sonra su savaşı yapalım

-biliyomusun hiç halim yok nedense

-hmm o zaman şöyle yapalım,ormanı keşfe çıkalım ne dersin ?

-aa bak bu olabilir aslında 

-ama önce kahvaltımızı edelim,ayı filan çıkarsa valla seni filan tanımam

-eşşek

Bu adam neden her konuda yetenekli ya,aynı benim gibi...

Ne giysem diye hiç düşünmüyorum çünkü ormandayız ve tabiki aşık olduğum o ormancı gömleklerimi giyiyorum ,altınada küçük bi kot şort geçirdim..perfect

-Sarı ! 

-ya özür dilerim kızma sıpa kapın açıktı bilerek bakmadım

Az çok beni tanımışsınızdır sırtına bi tane okkalı yumruk attım...inleye inleye aşağı indi.

Elimizde klasik şeyler,pusula,çakı,fener,piknik sepeti aldık ve yola çıktık...yan yana yürüyoduk sarı arada uyarı geçiyodu...şu ota dokunma bu ota basma felan filan diye.Derken kafam kadar bi domdom arısıyla burun buruna geldim,normalde hareket etmem gitsin diye,öylede yaptım ama inatçı gitmedi bi türlü ve sonunda yanağıma kondu...arıyla göz göze geldim o anda bastım çığlığı ,sarının 'dur dur' seslerini bile duymadım ve koşturmaya başladım ama nereye gittiğimi bilmiyorum.

Sarı peşimden geliyo anca dur deyip duruyo salak şey ! 

Sakinleştiğimde ayaklarımın ıslak olduğunu farkettim ve gözlerimi araladım bi şelalenin kıyısındaydım..aman Allah ım burası cennet resmen .Ardımdan sarıda geldi ve oda baka kaldı su  o kadar temiz ve güzel görünüyodu ki birbirimize bakıp aynı şeyi istediğimizi anladık.Sarı bey rahat tabi altında zaten şort var , hemen üstündekini çıkarttı( lan bu çocuk bu kadar kaslımıydı..şaşırdım)...ben mal gibi bakıyorum,ayaklarım zaten şap şap su oldu,çorapları güneşe koydum öyle kaldım.

-gelsene rüzgar

-sarı neyle geleyim mayom yok bişeyim yok

-yav ayakların zaten ıslandı,şortun ıslanmıyacak kadar gir işte...valla bu fırsatı kaçırma derim.

Öyle bi bakış attım ki,ben görsem kendimden kaçardım valla ama sarı beyin hiç umrunda olmadı yayıldı iyice gerindi filan baya keyif alıyo eşşek! nası kıskandım varya 

Girdim suya şortumun sınırına kadar...öyle salak gibi dikiliyorum bizim beyfendi üçüncü uykusunda bana bakıyo sırıtıyo pis pis !

-rüzgar valla böyle olmaz ya yalnız kaldın orda öyle bende senin yanında durucam daha fazla gıcıklık etmicem tamam

-ay teşekkür ederiz beyfendi şimdimi aklınıza geldik

Sudan çıktı ve yanıma geldi..hiç üşümüş gibi durmuyodu.Eşşşşeeeeeekkkkkkk ! Seni gebertirim yemin ederim hayır hayır hayır ,sakın sarı sakın düşündüğüm şeyi yapma sakın !

Ve dememle kendimi suyun içinde bulmam bir oldu,mal yemin ederim mal ya ! Beni kucağına alıp suyuna içine attı !

15 yumruk 20 tokatdan sonra yoruldum yoksa daha dövücektim onu,bu kadar dövme yapmasam ısınamazdım ama....gömleğim kot şortum hepsi ıslandı,hadi onları geçtim donuma kadar ıslandım ya ! 

-EŞŞEK havlu yok bişe yok nası gidicem o kadar yolu ben,zaten akşam olmaya başlıcak donucam soğuktan

-saçların suyun içinde ne güzel dans ediyo,kıpkırmızı deniz kızı gibisin

-Sarııııı ya ben ne diyorum sen ne diyosun !

-Korkma güzellik benim tsörtümü sen alırsın hırkamda var tamam sorun etme

-Öldürücem seni biliyosun demi 

-Öküz gibi vurdun zaten her yerim kızardı be ! ben olmasam şu zevki tadamıcaktın

Tamam itiraf ediyim hoşuma gıttı çünkü bende deliyim ama o olmasa daha iyi olurdu keşke bunu yapan zeytin olsaydı....keşke o yaşıyo olsaydı 

Kendimi suyun içine bıraktım,sırt üstü uzandım ve suyun içinde gözlerimi açtım..masmavi gökyüzü ve upuzun kızıl saçlarım aynen deniz kızı gibi hissetmemi sağlıyodu...ZEYTİN çok severdi o uzun kızıl saçlarımı hatta bi keresinde o taramıştı..zeytinim seni ne kadar çok özledim bi bilsen...

-RÜZGAR RÜZGAR İYİMİSİN ! KIZIM MANYAKMISIN ÇIKMADIN SUYUN İÇİNDEN KENDİNİ ÖLDÜRMEYEMİ ÇALIŞIYOSUN

-SARI BEN ONU ÇOK ÖZLEDİM

Sarı sımsıkı sarıldı bana, ikimizinde ıslaklığıda ürpetti tenimizi ama aldırmadık..dahada sıkı sarıldı,ben gözyaşlarına boğuldum için için ağlıyodum..Sarı o kadar sıkmaya başladı ki kolumu canım yandı.

-ah sarı napıyosun canımı yaktın

Hiç bişe demedi hiç bişe...öyle bi baktı ki yüzüme..sinirli duygusuz..donuk bi bakış attı ve bi anda bıraktı beni ayağa kalktı.

Bende şaşırdım ancak bişe demedim ve yola koyulduk...emınım ki o olmasa dağ evini tekrar bulamazdık...