BTS=BLACKPİNK 💀THE VAMPİRE DIARIES💀

☠️ 13 ☠️

(Hatırlatma)
Merakla yüzüne baktığım sırada...
İçeriye Jungkook, Jimin, Yoongi ve Namjoon dalmışlardı. Harika zaten hiç konuşmayalım biz!

Jungkook-"Kimin ne olduğunu ilk kurtlar öğrenecek?"

İkimizde şaşkın şaşkın Jungkook'a bakmaya başladık. Malesef vampir olduğunu bazen unutuyoruz. Jimin, Yoongi ve Namjoon masaya oturup dikkarlerini bize verdiler.
Namjoon konuşunca hepimiz ona döndük.

Namjoon-" Aslında her şeyi duyduk, o yüzden de birşey saklamanıza gerek yok."

"O zaman ne diye soruyorsunuz!"

Namjoon omuzlarını silkti ve masanın üzerindeki elmayı alıp ısırdı. Ayaklarını yanındaki sandalyeye uzattı ve sırıtmaya başladı.

Namjoon-"Bilmem belki de sizden duymak istiyoruzdur."

Gözlerimi devirdim ve pişmekte olan patatesleri karıştırdım. Daha sonra tekrar onlara döndüm ve dedim ki.

"Jisoo bir tür tehdit mesajı almış, ve sanırım rüyasında bir vampir görmüş."

Jisoo kafasını sallayarak beni onayladı ve eklemede bulundu.

Jisoo-"E-evet ayrıca yüzü kanlar içindeydi, çok garip bir yüzü vardı. Kolunda yara izi şeklinde mühür vardı. Şey yazıyordu Şeyy... Hah hatırladım üzerinde TRANSİLVANYA 08.19.1990 yazıyordu. Bana uzattığı kağıtta 07:09:04 yazıyordu ve 4 rakamının üzeri çizilmiş altına 3 yazılmıştı."

Namjoon kaşlarını çatarak doğruldu ve sordu.

Namjoon-"Kolunda ne yazıyordu dedin?"

Jisoo-"TRANSİLVANYA 08.19.1990. Neden sordun ki?"

Namjoon kafasını Jungkook, Jimin ve Yoongi'nin olduğu tarafa dönerek korku dolu ses tonu ile konuştu.

Namjoon-"KONT DRAKULA!!!"

Jungkook, Jimin ve Yoongi bir anda ayağa kalkıp Jisoo'dan uzaklaştı. Sanki Jisoo'da onları uzaklaştıran bir şey vardı. Jisoo ilk olarak şaşkınca bana baktı ardından bir şey söylemek için ağzını aralayıp onlara doğru bir adım attığında, Namjoon ellerini öne doğru uzattı ve uzak dur işareti yaptı.

Namjoon-"Uzak dur!!! Sakın yaklaşma!!!"

Jisoo şaşkınca bir bana bir onlara baktı. Bende ne olduğunu anlamıyordum Namjoon beni kolumdan tutup arkasına çektiğinde Jisoo donup kalmıştı. Bu hareketlerine sinirlenmiş olacak ki gözleri doldu ve dişlerini sıktı.
Bir anda mutfaktaki her şey sallanmaya başladığında korkum bin kat daha fazla artmıştı. Neler oluyordu?
Jisoo'nun mor renkli saçları bir anda bembeyaz olunca eş zamanlı olarak gözleri kıpkırmızı oldu. Dudakları mosmor olmuştu tıpkı bir ölünün ki gibi. Şuan korku filmlerindeki hayalet kızlara benziyordu. Kalbim duracak gibi hissediyordum.
Tanrım Jisoo'ya ne oldu böyle?

Jisoo kafasını bizden tarafa çevirdiğinde kan donduracak derecede korkunç görünüyordu. Tam elini kaldırıp bir hamle yapacağı sırada sırtından girip karnından çıkan büyük bir kılıç ile üzerimize kan sıçraması bir oldu. Gözleri olabildiğince açılmış ve kaymıştı,hemen ardından boğazına geçirilen tahtadan yapılmış büyük bir halka ikinci şoku yaşamama sebep oldu. Daha sonra dizlerinin üzerine çöktü ve boğazına geçirilen tasma benzeri şeyi iki eli ile kavradı. Jisoo'nun gözlerinden kan akmaya başladığında büyük ve acı dolu bir çığlık attı. Ben ise... Ayaklarım beni daha fazla taşıyamadı ve gördüğüm görüntülerin kalbime sapladığı acı ile yere yığıldım.
Son gördüğüm şey ise Jisoo'nun acı dolu yüz ifadesi ve arkasında düz bir surat ifadesi ile duran garip bir vampir olmuştu.