☠️ 16 ☠️

2.2K 187 26
                                    

JENNİE'DEN
Dahyun dudaklarını araladığında merakla vereceği cevabı beklemeye başladım. Eğer hayır derse bizim için her şey biterdi.
Bir süre öylece bekledikten sonra yutkundu ve gözlerini kapattı.

Dahyun-"Pekala öyle olsun. Sırf sizde benim gibi acı çekmeyin diye."

Sevinçle yerimde zıpladım ve boynuna sarıldım. Dahyun beni itmeye çalışsa bile o kadar sıkı sarılıyordum ki başaramıyordu.

"Teşekkür ederim Dahyun. Çok teşekkür ederim!!!"

Dahyun-"Her neyse daha fazla zaman kaybetmeden hazırlanmaya başlayalım."

Kafamı sallayarak onayladım ve hızla evden içeri girdim çocuklar bunu duyunca çok sevinecekler eminim. Koşarak salona daldığım gibi ellerimi havaya kaldırarak bağırdım.

"Hey millet!!! Dahyun bize yardım etmeyi kabul etti!!!"

Herkes sevinçle ayağa kalktı ve odayı sevinç nidaları doldurdu. İki kişi hariç. Jungkook ve Taehyung.
Bilmiyorum ama ikisi Jisoo ile Rose'un kaçırıldığından beri neredeyse hiç gülmüyordu. Ne oluyordu bunlara.
Dahyun salona dalıp artık hazırlanmaya başlasak mı dediğinde hep birlikte toparlandık ve evden çıktık.
Kimse ne yapacağını bilmiyordu bu yüzden Dahyun bize Transilvanya'da rehberlik edecek. Aramızda orayı en iyi tanıyan oymuş çünkü.
Araba ile uzun bir yolculuğun ardından garip orman gibi bir yere gelmiştik. Ortada büyük bir alan vardı ve etrafı ağaçlarla kaplıydı. Arabayı kenara park ettikten sonra hep beraber sahanın en ortasına geldik. Jin, Hoseok ve Dahyun çantalarını yanlarındakilere verip birlikte ortaya geçti ve ellerini önlerine uzattı.

Jin-"Çocuklar geri çekilin yapacağımız şey çok şiddetli olacak."

Herkes birkaç adım geri giderken Hoseok ellerini havaya kaldırıp gözlerini kapattı. Birkaç şey fısıldadıktan sonra gökyüzü anında gri rengine döndü ve şiddetli bir şimşek çaktı. Hepimiz korkuyla geri çekilirken belime sarılan kollarla küçük çaplı bir şok geçirdim. Kafamı kaldırıp baktığımda Jimin ile burun buruna gelmiştim, nefesini dudaklarımda hissediyordum. İçimde nereden geldiğini bilmediğim kelebekler uçuşurken Jimin'in derince gözlerime bakması büyüleyici bir his uyandırmıştı içimde. Ardından Jimin'in fısıltılı sesi kulaklarımı doldurdu.

Jimin-"Şuan seni öperdim ama zamanı değil."

Ardından belimden destek vererek kalkmamı sağladı ve yüzüne yerleştirdiği arsız gülümseme ile tekrardan konuştu.

Jimin-"Ama emin ol bulduğum ilk fırsatta seni öpeceğim."

Ağzım şaşkınlıktan aralalanınca gülümseyip göz kırptı ve geri çekildi. Bu hareketi çok sevimliydi. Fakat bir süre sonra ikinci ve daha büyük bir şimşek çaktığında kulaklarımda oluşan baskı nedeniyle başım ağrımaya başladı. Ardından dev bir kapı açıldı ve herkes tek tek kapıdan içeri girmeye başladı. Lisa ve ben biraz tedirginlik duysamda Yoongi bir anda Lisa'nın kolundan tutup kendine çektiğinde mecburen bende peşinden gitmek zorunda kaldım.

BTS=BLACKPİNK 💀THE VAMPİRE DIARIES💀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin