BTS=BLACKPİNK 💀THE VAMPİRE DIARIES💀

☠️ 19 ☠️

Bu bölümü @QUEENARMY307-@tarhanzeynep ve @K-popkitap isimli ponçiklerime ithaf ediyorum.
Sizi seviyorum kızlar... 😘😘

6 GÜN SONRA

❌ROSE'DEN❌
Sabah kalktığımda burnuma dolan mis gibi kokular ile yatağımdan kalktım. Tabi garip gelebilir ama burası vampirlerin ülkesi olmasına rağmen tıpkı normal insanlar gibi yaşıyorlar.
Dün akşam bize anlattıkları her şey doğruydu ve ben Jisoo unni'nin yanında olmak istiyorum. Bugün babası Drakula ile tanışacağım. Bazı önemli meselelerden dolayı birkaç günlüğüne şatodan ayrıldığı için tanışma fırsatı bulamamıştım. Ama bugün kahvaltıda tanışacaktık. Naeyon unni beni kendi ailelerinden biri olarak gördüğünü söylemişti. Kısa sürede onlara alıştım göründükleri kadar kötü kalpli değildiler.
Jisoo unni bana kendisi gibi güzel kıyafetler getirerek giymemi istedi ve odamdan çıktı. Benim için güzel bir oda yapmışlardı.
Hızla üzerimi giyip aşağı indim. Kahvaltı sofrası mükemmel görünüyordu. Bir sandalye çekip oturdum Jisoo unni ve Naeyon unni de oturmuştu. Gülümseyerek ikisini süzdüm ama tam o sırada içeri bağırarak giren Drakula girdi.

Drakula-"Lanet olsun bu kurt adamların derdi ne!?!"

Naeyon-"Ne oldu baba bir sorun mu var?"

Drakula-"Evet, serbest alanda yaşayan kurt adamlar Sabbat bölgesindeki vampirlere saldırmış!"

Kaşlarımı çatarak onları izlemeye başladım. Gerçekten hiçbir şey anlamıyordum. Fakat Drakula beni görünce bağırmayı kesti ve bana odaklandı. Daha sonra yüzündeki kızgın ifade yerini samimi bir gülümsemeye bıraktı. Yanıma gelip elini omzuma koydu.

Drakula-"Hoş geldin küçük yeğenim."

Söylediği son kelime ile herkesin gözleri yuvalarından fırlarcasına açıldı. Yeğenim mi? Bu kadarını da beklemiyordum artık.
Aramızda şaırmayan tek kişi Naeyon unni olmuştu.

Jisoo-"Yeğenim mi!!? Baba Rose senin yeğenin mi?"

Drakula-"Evet Rose benim yeğenim. Siz kuzen oluyorsunuz. Senin baban benim abim oluyor Rose."

Gülümseyerek birbirimize baktık. İşte bu hayatımda aldığım en güzel itiraf olmuştu. Canım olarak gördüğüm insan ile aramda kan bağı vardı. Hem öz babamı merak ediyordum.
Bir anlık başımı önüme eğdim ama daha sonra toparlanıp tekrar gülümsedim. Hep birlikte masaya oturup kahvaltımızı yapmaya başladık.
Yemeği yemeye devam ederken Naeyon unni'ye kaydı bakışlarım. Gözlerini sım sıkı kapatmış, dudaklarını birbirine bastırmıştı. Masanın üzerinde duran sağ elini yumruk yapmış kendini birşeye zorluyor gibiydi. Yumruğunu sertçe masaya vurduğunda Jisoo unni korku ile sıçradı. Drakula... Yani amcam ise başını hızla kaldırdı ve telaşlı bir şekilde ayağa kalktı.

Drakula-"Şimdi olmaz Naeyon yapma!"

Naeyon unni'nin göğsü hızla inip kalkmaya başladı. Ardından gözleri bir anda kırmızı rengine döndü ve dişleri çıktı. Amcam hızla ayağa kalkıp Jisoo unni ve beni kolumdan tutup arkasına çekti.
Naeyon unni vampir hızıyla bize doğru saldırdığında aynı şekilde Drakula onu belinden kavrayarak geri çekti.