BTS=BLACKPİNK 💀THE VAMPİRE DIARIES💀

☠️ 14 ☠️

❌NAMJOON'DAN❌
Yaşadıklarımızın şokunu üzerimizden atamadan Jennie'nin bayılmasıyla Jimin çevik bir hareketle onu tuttu. Jisoo'nun can çekişir gibi çığlıkları devam ederken üçüncü şoku da boğazına giren uzun bıçak ile yaşamıştık. Jisoo'nun gözlerinden kan akmaya devam ederken dizlerinin üzerinde sağ tarafına doğru yığıldı ve gözleri kapandı. O an içimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Çok acı çekiyor olmalıydı. Jungkook ellerini sinirle saçlarına geçirdi ve nefes nefese arkasındaki duvara yaslandığında içeri Jin, Hoseok ve Taehyung daldı. Gördükleri manzara karşısında kala kalmışlardı. Taehyung anın verdiği şok ile ağzından küçük çaplı bir küfür kaçırdı.

Taehyung-"Siktir!!!"

Arkasında duran vampir, daha doğrusu Drakula Jisoo'nun baygın bedenini kendine doğru sürükledi. O an içim cız etmişti. Kafamı Jungkook'a çevirdiğimde gözlerindeki endişe ve acıyı fark etmemek mümkün değildi.
Hoseok Jisoo'yu kurtarmak için hamle yaptığı sırada Drakula işaret parmağını havada salladı ve konuşmaya başladı.

Drakula-"A...a...a... Küçük büyücü, bunu yapmak bile istemezsin! Emin ol tek hareketimle hepinizi yerle bir edebilirim."

Jungkook-"Jisoo'yu bırak ondan ne istiyorsun!!!"

Drakula-"Ahh... Hayır... Hayır... Hayır ben sadece kendime ait olan şeyi almaya geldim. Şimdi de aldım ve gidiyorum."

❌ROSE'DEN ❌
Lisa ile oturmuş film izlerken kendi yatak odamdan gelen ses ile dikkatimi oraya verdim.

"Lisa sende duydun mu?"

Lisa-"Neyi duydum mu?"

"Odamdan cızırtı sesleri geliyor, sanki biri tırnaklarını metal bir şeye sürtüyor. Gidip bakalım."

Bakmak için kalktığımda Lisa kolumdan tutup durdurdu.

Lisa-"Yaa Rose gitme boş ver işte. Hem az sonra Jisoo unni ve Jennie unni buraya gelirler."

Tam Lisa'ya cevap vermek için ağzımı açmıştım ki mutfak katından şiddetli sesler geldi ve ardından Jisoo unni'nin acı dolu çığlık sesi kulaklarımı doldurdu. Hızla mutfağa gitmeye başladım. Sesler gelmeye devam ediyordu. Sanki yukarıda savaş vardı. Lisa o kadar korkmuştu ki benden önce koşup mutfağa gitti. Ben merdivenleri çıkarken ilk önce Lisa'nın çığlıklarını duydum daha sonra bir anda karşıma çıkan garip giyimli kız ile kala kalmıştım. Kızın ilk başta ne olduğunu anlamasam bile doğaüstü bir yaratık olduğu belliydi. Yüzü bembeyaz ve solgundu, dudakları ve gözleri ise tam tersi kıpkırmızıydı. Bu görüntüsü çok korkunçtu ama bir o kadar da seksi görünüyordu kız bana doğru bir adım attığı sırada bende eş zamanlı olarak bir adım geri gittim. Kızın ifadesiz yüzü bir anda gülümsemeye dönüştü. Gülümsemesi oldukça korkunçtu.
Elini bana doğru uzatarak yüzüne küstah bir gülümseme yerleştirdi. Gözüm bileğine kaydığında yara şeklinde Naeyon yazıyordu.

Naeyon-"Merhaba küçük Rose."

"Sende kimsin?!? Benim adımı nereden biliyorsun?"