***
Kuşkular, şüpheler ve umutsuzlukar.. bir cevabı olmalıydı değilmi? Olmalıydı.. ve Gerçek bu saçma oyunu gün yüzüne çıkarmalıydı...
***
Mesajı onlarca kez okumuştum. Myung Soo elimden telefonu aldı ve " Bilinmeyen numarayla göndermiş. Kim buu?" Myung Soo nun yüzündeki o üzüntü ile karışık kızgınlık duygusunu görebiliyordum. Bu bana acı veriyordu ama aynı zamanda ona olan güvenimi arttırıyordu. Biz öylece bodrumda dururken çıkış zili çaldı. Tanrım zaman çok çabuk geçiyordu. Myung Soo telefonu bana verip gözlerimin içine bir kez daha baktı ve " Kim olduğunu öğrenicem ve seni koruyacağım" dedi. Myung Soo yu seviyorum...
***
Eve geldim ve televizyonun karşısında uzanmış kuzenlerime yandan bir bakış atıp merdivenlerden çıkmaya hazırlanırken Holly nin öksürüğlüyle birlikte olduğum yerde kaldım .." Nerelerdeydin velet? bizi beklemeden eve gittiğiniz sandık ve döndük" dedi. " Ahh.. şey.. üzgünüm halletmem gereken işler vardı" Bunları söylerken Lea ya gözüm çarptı. Yine garip ve soğuk gözüküyordu. Onunla konuşacaktım.Merdivenleri hızlıca çıkıp odama girdim ve kapıyı sert bir şekide kapattım. Çantamı yere fırlattım ve artık benim için gelenek olmuş olan yatağa kendimi bırakma hareketini yaptım. Yatakta böyle yatarak, ve boş boş tavana bakarak her gün ne halt yiyordum acaba? Aslında bu bir rahatlama yöntemi.. Ama bu rahatlama yöntemi adını verdiğim şey kalbimin ağrısını durduramıyordu. Yavaşça doğruldum ve kalktım. Altıma Siyah bilek tarafında elektro gitar resmi olan bir tayt giydim. Üzerimede gri üzerindede siyahla ""ROCK" yazan kapşonlu bol bir bluz giydim. Ve aşağı kata doğru merdivenlerden hoplaya zıplaya inmeye başladım. Salonda Holly ve Lea yı göremedim. Ve mutfağa doğru yürüdüm. Tahmin ettiğim gibi ordalardı. Holly " Sandiviç hazırlıyoruz ufaklık.. malzemeler burda hadi başla.." Holly gülüyordu. Ona tısladıktan sonra " bana ufaklık dememeni söylemiştimm. bundan nefret ediyorum.." dedim. " Biliyorum zaten seni sinirlendirmek için söylüyorum ufaklık..:D"" "Ahh Hollyy.. "" Holly hazırlamakta olduğu o kocaman sandiviçen gözlerini ayırıp " Sinirlenince dahada güzel oluyosun" dedi..... "" SİNİRLENİNCE.. DAHAA.. GÜZELL..?"" Myung Soo da bana bu gün böyle söylemişti. Aishh.. ve yine aklıma Soğuk prens geldi.. Ve o salak mesajj..Bir anlık sessizlikten sonra Lea ya döndüm. " Hey Lea..!! " Lea bana mutsuzca bakarak ven kendini zorlayarak ufak bir tebessüm attı. Bende sandiviçime son hazırlıkları yapıp tabağımla birlikte salona geçtim ve koltuğa yayıldım. Kızlarda peşimden geldiler ve onlarda yayıldılar. Teyzem arkadaşıyla birlikte gezmeye gitmişti ve eniştede omadığı için evde rahattık. Bir yandan sandiviçimi ağzıma tıkıştırıp televizyondaki K- pop yıldızlarını seyrederken Lea ya döndüm. " ee anlat baklaım dedim." Hepimi sandiviçlerimizi bitrmiştik ve Lea konuşmaya başladı. " Sehun" dedi. Ağzından çıkan ilk kelime Sehun "du. "Sehun mu? Kimki o?" dedim . Kuağıma hiçte uzak gelmiyordu. Lea söze karıştı ve " Baekhyun un grubundan Sehun hani şu uzun boylu" dedi. " Ahh evet şimdi hatırladım. Şu güzel yüzlü çocuk.. hee ne olmuş ona?" dedim boş bir ifade ile. Lea " Sehun okuldan başka.."" Ahhh Tanrımm.. Lea yapmaaa... Bir erkek yüzünden ağlamamalısın.. "" dedim. Bunu söylerken ciddimiydim acaba? Çünkü ne de olsa bugün bende bir erkek yüzünden ağlamıştım.. Lea " Sehun bana karşı çok iyiydi hemde çok yakındı onu seviyordum ben.. ama o beni sevmiyorr.." dedi ve gözleri dolmaya başladı. Ona üzülüyordum ama anlamadığım bir şey vardı? " Seni sevip sevmediğini nerden biliyorsun ki erkekler aptaldır.. duygularını açıkça ifade edemezler .. farklı duygular besliyorlarsa bile bunu gösteremezler" dedim. Bu konuda haklıydım. Deneyimlerime dayanarak söylemiştim bunu . Lea " Bu gün Hyuna ile çıktığını duydum" dedi. Ahh sevdiğim adam başka biriyle çıkarsa bende böyle olurdum sanırım Lea ya hak verdim ve onun moralini yerine getirmek için ona sıkıca sarıldım ve herşeyin iyi geçmesini diledim...