Olmaması gereken birşeyin olması, yapılmaması gereken bir yanlışın yapılması, asla kalınmaması gereken iki kişinin arasında kalınması.. hayatın önümüze çıkardığı sorunlardan başka bir şey değil.. Hayat dediğin nedirki zaten.. Sorunlar olmadan yaşanamaz.. İnsan dediğin nedirki zaten.. Yanlışlar yapmadan hayatta kalamaz...
***
Zelo'nun bunu yaptığına inanamıyordum. Bir yandan içimdeki o kalbimi kemiren şey hala beni yıpratmaya devam ediyordu. Zelo' nun beni öptüğüğü gerçeğine kendimi inandırmaak istemiyordum. Ama kafamdaki asıl şey bunu neden yaptığıydı. Bunu neden yaptıki? Sadece Myung Soo nun bana karşı olan duygularının üzerini çamurla kaplayıp, onu bu düşüncelerden uzaklaştırmak için beni öpmüştü.. Yada Zelo gerçekten farklı duygular besliyordu..!! Bunu anlamam zordu.. Zaten erkekleri anlamak zordu.
***
O yumuşacık yatağa kendimi bir kez daha gömdüm. sinirlendiğimde yumrukladığım yastığıma bir kez daha baktım ve yumruklamaya başladım. Zavallı yastık.. Karmaşık duygularımın tek kurbanıydı o. En sonunda yaptığım şeyin çok aptalca olduğunu anlayıp yastığı yere fırlattım.. Eminim o yastık yaşıyor olsaydı beni şu an sövüyor olurdu." Ann, yemek hazır aşağıya gel tatlımm.." Ahh sevgili teyzeciğim en çok böyle bana bağırmanı seviyorum. Yataktan bir roket gibi kalkıp. Salondaki yemek masasına oturdum. Çok aç olduğumdan sonradan farkına varabildimki.. masada fazladan üç tabak daha vardı. Ve masa neden salonda hazırlanmıştı..? Koltukta yayılmış elinde kumandayı sallayan ve ağzındaki sakızın sesini yukarıdan bile duyabileceğim Lea ya baktım ve yanına doğru gittim. " Bu gün misafirlerimiz mi var?" " Yüzüme bile bakmadı. Ve tek bir kelime bile etmedi. Bu sırada mutfaktan elinde salata tabağıyla birlikte çıkan Holly " evet misafirlerimiz var. Annemle babamın yakın arkadaşları." " Bay Kim ve Bayan Kim ve onların oğulu geliyor" " Keyifli bir gece olucak ne dersin?" " Ahh ne demezsin.." dedim ve yine gözlerimi devirdim. Rahatca yemek yemeyi severim ben.. kim sevmezki. ama evde tanımadığım insanlar olunca iş değişiyor. Bu sıra gözüme Lea çarptı . Neden böyle davranıyordu. Ve sonra kafama daha yeni düşen jetonun sesini duyabildim. Lea üzgünken çok saçma şeyler yapardı. Haber programı açmıştı. Ve kulaklıkla müzük dinliyordu. ( bana neden cevap vermediğini şimdi anladım) Ağzındaki sakızın sesi uzaya ulaşabilirdi. Ve dalgındı. Ona ne olduğunu sormaya karar vermiştimki, kendi içimde yaşadığım soruna daha çözüm bulamamışken onunki ile uğraşamazdım. Ve keyfimi yerine getirmek için Lea nın elinden kumandayı kaptım ve anime kanalı açtım. wayy canına Lea nın gerçekten büyük bir sürunu olmalıydı, ve gerçekten üzgün olmaalıydıki, elinden hızlıca kaptığım o kumandayı benden alıp kafama yapıştırmamıştı. ( Kumanda kavgaları anlarsınız) Meraklı bir kişiliğimi olduğunu söylemişmiydim. " Heyy Lea? Sorun nedir bana anlatabilirsin. biliyorsun değilmi?" Bana cevap vermemişti.. Ahh çünkü müzük dinliyordu. Ben ve unutkan aptal kafam..!! Kulaklıklarını hızlıca çıkarıp " Lea iyi misin?" Kafasını yavaşça bana doğru çevirip " evet " dedi. Bu sırada Holly gelip yanıma oturdu ve " Yemekten sonra sana anlatırız" dedi. Lea bana baktı ve " Anlatacağım" deyiğ odasına çıktı. Kuzenlerimi böyle görmeye dayanamam.. Sorun neyse onu çüzeceğime dair kendime söz verdim ve teyzeciğimin amansız telaşına ortak oldum. " Kızlar ben ne diyorum bu salonun hali ne böyleeee..!! bi de kız olcaksınız.. Lea nerde.? Hemen söyleyin aşağıya insin... çabukk olunn misafirler geliyorrr...!!! hadi..." Teyzem böyle heyecanlanınca bende telaşa kapıdım ve salonda bir o yana bir bu yana koşmaya baaşladım ve " patttt" " Ahh pardon enişte..:D" " Sorun değil Ann, amansız telaşlara alıştım artık.. anlarsın" dedi ve kıravatıyla uğraşmaya devam etti.
***
Hepimiz hazırdık ve salonda oturmuştuk. Teyzemin ne zman o öğüt yağmuruna başlayacağını merak ediyordumki merakım o kadarda fazla uzun sürmeden giderilmeye başladı. Teyzem gerçekten telaşlı gözüküyordu. " Kızlar yemekte lütfen nazik olun ve size sorulan sorulara güzel vecap verin. biliyorsunuz Bay Kim ve Bayan Kim seçkin bir ailedir. Ve oğullarına karşı kibar olun lütfen. Ve onunla tanışmaya çalışın." Bu öğüt yağmurunu Holly yarıda kesti ve " Zaten Ann tanışıyor, aynı sınıftalar.." Ne aynı sınıftamıyız..?? Kim kİM.? Hiçte uzak bir soyadı gibi gözükmüyordu. Ama sınıfta yeni olduğumdan soyatlarını henüz ezberleyememiştim. Ama yinede sınıfımdan birinin hatta sınıfımdan bir erkek ile o soylu davranmam gereken bu masaya oturmak istemiyordum. Teyzem son rütuşları ve son uyarıları yaptıktan sonra o lanet olası kapı zili duyuldu ve Teyzeminde çekiştirmesiyle birlikte kapının önüne dizildik. Sevgili enişteciğimm... (!) :D kapını kolunu yavaşça tuttu ve açmaya başladı. Evet bu lanet gece başlıyordu Her şey gözümde yavaşlamıştı sanki. Kapı aralanırken bu gecenin güzel ve sorunsuz geçmesini diledim.
***
Bayan Kim içeriye girdi ve yüzündeki o sıcak tebesümle bizlere baktı. Sonra Bay Kim içeriye girdi oda çok asil ve kibar bir şekilde bizlere baktı. Teyzem ve eniştemde aynı sıcak gülmsemeyle birlikte " Hoşgeldiniz" " Hoşbulduk" kapıdan en son giren kişiye bakıyordum. Gözlerindeki o soğukluk benim şimdiden kanımı dondurmaya yetmişti ve göz göze geldiğimiz o an bu " soğuk prens" e karşı dona kalmıştım. Ve aynı şey onada olmuştuki bir an duraksadı ve kafasını öne eğip yavaşça teyzemleri selamladıktan sonra yemek masasına doğru yürümeye başladı. Ne yani Myung Soo muydu? ahhh olamazz.. olmamalı..!! Nasıl otururum ben o masaya? Nasıl yemek yiyebilirim? ( üzgünüm ne kadar şok yaşarsam yaşayım aklımı yemekten alıcak bir olamazdı) Kolumu yavaşça dirseğiyle itekleyen Lea ile birlikte yemek masasına oturdum ve karşımdaki soğuk prens le gözgöze gelmemeye çalışarak yemek yemeye başladım. Ve ebeveyinlerin soru yağmuru başladı. Soğuk prens in annesi hiç onun gibi soğuk değildiler. Aksıne çok sıcaktılar ve bu hoşuma gitmişti. " Ann, Myung Soo ile aynı sınıftasın, Myung Soo derslerin ağır olduğunu söylüyor. Sencede öylemi?" dedi ve tabağındaki et parçasını yavaşça kesip nazik bir şekilde ağzına götürdü. " ahh evet derslerin o kadara ağır olduğunu zannetmiyorum, sanırım biz gerektiği kadar metotlu çalışmadığımız için öyle geliyor" dedim. Tanrım ne kadarda güzel konuşmuştum. Sonra sanki zafr kazanmış gibi tatlı bir şekilde gülümsedim. Karşımdaki insanlar gülümsediğimi görüyorlardı. Zaten insanlar böyle değilmiydiler. Sadece gördükleriyle insanlar hakkında iyi veya kötü önyargı sahibi olurlar. Gülüyordum evet ama aslında sadece öyle gözüküyordu. İçimin kan ağladığından kimsenin haberi yoktu. Bir anlık sessizlik Bayan Kim'in konuşmasıyla tekrar bölündü. " Duydunmu? Myung Soo ? arkadaından örnek almalısın?" Myung Soo nun yemek boyunca eğik olan başı bir an doğruldu ve " Galiba ondan öğreneceğim ve öğrenmem gereken çok şey var" dedi. Ve bu sefer kafasnı gömmek yerine gözlerimin içine baktı. Ahh yine o garip duygular. İçimi kemiren lanet olası şey yine kalbimi kemirmeye başlamıştı sanki. Myung Soo nun söylediği sözü kafamda incelemeye başlamıştım bile. Benden öğrenecek çok şeyi vardı hee? Tahmin ettiğim şeydi? Ama off neyse ne diyorum bennn..?!!!!!!!
***
Gecenin bitmesine sevindim. Ve odama doğru giderken Lea nın odasının kapısının kapalı olduğunu gördüm. Ve aklıma geldii. Çok yorgundum ve uyumak istiyordum. Ama hiç bir şey beni kuzeniminsorununu dinlemekten alıkoyamazdı.( Bazen böyle ağır abilik taslıyorumda :D) Odanın kapısını yavaşça tıklatıp içeriye girdim. Lea yatakta yatmış tavana boş boş gözlerle bakıyordu. Bu kız ya acı çekiyordu. Yada kafayı yemişti. Lea ile konuşmak için yatağa oturdum ve tam dinlemek için hazır olduğumu söyleyecektimki cebimdeki telefonun titremesiyle irkildim. Telefonumu aldım ve gelen mesaja baktım. Donup kalmıştım yine. İçimi kemiren lanet olası o şeyi duygularımla sövmeye başladım. Her şey bu kadar anlamsız, karmakarışık, içinden çıkılamayacak gibi olmalımıydı. Neden beni buluyordu bütün bunlar? Birini seçmeliydim değilmi? Her zaman böyle oluır zaten.. iki seçim hakkın vardır .. ikisinin de sonunda büyük bir mutluluk ve büyük bir pişmanlık yaşarsın. """ SADECE BENİM OL!""" Bu soğuk prens söylediklerinde gerçekten ciddiydi..
Yazar Notu:
Arkadaşlar hikaye iyi gidiyormu? bazı bölümler kısa oluyor biliyorum amaa.. ne biliyim bazen aklıma hiç seneryo gelmiyor. Sizce ne olacak? Yorumlarınızı, fikirlerinizi,ve eleştirilerinizi bekliyorumm... ^^