~İyi iş~ ( bölüm 2)

490 24 1
                                    

Bu sefer zamanında kalkıp kahvaltı masasına doğru düzgün oturabildim.Keşke her zaman bu günki gibi dakik olabilsem. Kızarmış ekmeğime reçel sürerken bir taraftanda yapmadığım ödevime bahane bulmaya çalışıyordum. İtiraf ediyorum genelde ödev yapmam. Hatta nefret ederim. Kafamda kurduğum bahanelerin en iyisini seçmeye çalışırken "Ann, bugün çıkışta eve gitmiyoruz. Arkadaşlarla biraz gezicez. Sende bizimle geliyosun. Hem biraz çevre edinirsin OK?" dedi Lea . " Sizin şu baby face demi geliyo?"  " O okadarda baby face değil bi kere bence çok karizmatik ve yakışıklı :D" dedi Holly. Dilimi çıkartıp kusuyormuş gibi yaptım. Bu hareketi seviyorum. Kahvaltımız bittikten sonra çantalarımızı alıp okulun yolunu tuttuk. Okulun kapısından içeriye girerken bu günün güzel geçmesini diledim..

***

Sınıfa girdiğimde daha ders başlamamıştı. Yerime oturdum ve sıramın altından gizlice telefonumu çıkartıp anime izlemeye başladım. Animeleri seviyorum. Kendimi o kadar kaptırmışımki tepemde dikilen Zelo'yu zar zor farkedebildim. " huhuu.. Ann, ordamısın?" Animeyi durdurup telefonu kapattım. " Pardon dalmışım." "Farkettim.. :D eee naber?" "İyi senden?" "Bende iyi, ve şeyy bu arada matematik ödevini yaptıysann..?" " Malesef şansına küs dostum. Bende yapmadım" " Ahhh ödevlerden nefret ediyorumm.." "" ÖDEVLERDEN NEFRET EDİYORUM"" Sanırım bu dağınık sarı saçlı çocukla ortak özelliklerimiz var.Bunu hiç tahmin etmezdim.Neyse okul bu gün çabuk geçiyordu. Öğle yemeği vakti Zelo ile kafeteryaya indik. Sanırım Zelo okulda tanınmış bir çocuk, önüne gelen herkes ile selamlaştı. " Heyy Zelo çok popülersin anlaşılan" deyip sırıttım. " Eee sayılır" Etrafta boş bir masa ararken Holly' nin sesini duydum " Ann.., buraya gelll" Zelo bana baktı ve " bizim gurubun masasına oturmayacakmısın?" " Bu günlük kuzenlerimle otursam iyi olur galiba, daha sonra sizinle otururum" dedim  ve Lea ile Holly' nin arkadaş gurubunun masasına oturdum. Masada  Lea ve Holly dışında şu baby face çocuk herzamanki gibi vardı. Tam karşımda Turuncu saçlı güzel bir kız oturuyordu. Masa bayağı doluydu. " Selam ben Hyuna. Lea ve Holly'nin şu küçük kuzeni olmalısın?.. tanıştığımıza sevindim Ann" Küçük kuzenimi? Cidden bu kız ne diyordu böyle. Yemek yerken ne kadarda sıkıldığımı farkettim. Lea ve Holly'nin arkadaş gurubu kendi aralarında konuşurken ben sıkıntıdan patlıyordum. Zelo ve arkadaşlarının oturduğu masaya baktımm.. Eğleniyorlardı. Yani öyle gözüküyordu. Tabağımdakiler ile oynarken Zelo durumu anlamıştı sanırım. Bana göz kırptı. Şu anda o masada olmayı çok isterdim

***

Çıkışta okulun bahçesinde kızları bekliyordum. Onlara onlarla birlikte gelemeyeceğimi söyleyecektim. Aslında gidebilirdim ama istemiyordum. Bir kere daha bu sıkıntıya katlanamazdım." Hadi Ann gidiyoruz" dedi Holly. " Üzgünüm kızlar sizinle gelemem başka işlerim var." " Hıı? ne işi mesela? Şu hep takıldığın Zelo yüzünden ekiliyo olmayalım" dedi ve göz kırptı Lea. " Hey o benim yakın arkadaşım nasıl böyle bir şeyi düşünebilirsin?" " Tamam tamam sustum. İyi o zaman akşam evde görüşürüz by by" "by by" dedim ve el salladım. Onlar okul kapısından çıkıp yürümeye başladıklarında derin bir nefes aldım ve verdim. Şimdi eve gitmeliydim. Tam kulaklıklarımı çıkartmaya hazırlanırken biri elini omzuma koydu . " Eee yanlızların prensesi.. yine tek kalmışsın bakıyorum. Kuzenlerin seni ektimi?" dedi ve dudağını büzdü. "Aslında ben onları ektim" dedim ve omzuma koyduğu elini ittim ve gülümsedim. " Tamaaammm.. ııı..şeyy o zaman bize katıl bizimkileri seversin hem tanışmış olursun ne dersin?" " Aslındaa şeyy benimm." "Ahh Ann, ben o çocuklara benzemem beni ekemezsin bizimle geliyosun ok " dedi ve gerçekten havalı bir şekilde gülümsedi. Bu çocuklara başa çıkamayacağımı biliyordum bu yüzden fazla birşey söylemedim ve anlaştık. " Pekii evini biliyorum bir kere görmüştüm eve git ve hazırlan bir saat sonra seni almaya gelirim," " Peki ama Zelo ben gerçektenn.." "Ann, herşey güzel olacak merak etme"  dedi ve yanımdan uzaklaştı. Aklıma eve gidip hazırlanmam gerektiği geldi ve koşmaya başladım.

***

Binanın önünde beklerken bacaklarım ağırmaya başlamıştı. Altımda siyah dar bir şort , üzerimde siyah kalın bir spor atleti  ve onun üzerinde beyaz bol bir tişört vardı. Biraz daha bekledikten sonra siyah spor bir araba tam önümde durdu. Arabanın siyah camı yavaşça indi ve Zelo' nun o havalı ve sevimi yüzü gözüktü. " Atla bebek" Arka koltuğa oturdum ve arabanın kapısını kapattım. Yanımda iki kız ve birde erkek oturuyordu. Zelo' nun yanındaki koltukta ise kahverengi saçlı yakışıklı bir o kadarda havalı bir çocuk oturuyordu. Zelo bana baktı ve gülümsedi.  " Sanırım şimdi gitmeye hazırız." " Hee bu arada Tanıştırmadım . Arkadaşlar bu Ann, Ann yanımdaki Myung Soo" Myung Soo denilen çocuk arkasına küçümser gibi baktı ve hafif kafa salladı. Ve o soğuk bakışlarını hiç bozmadan önüne dönüp" Aramıza hoş geldin" dedi. Hiç bir şey söyleyemedim . Bu kadar duygusuz bir insan olabilirmiydi. Zelo durumu anlamış olacaktı ki arabayı sürmeye başladı. Nereye gittiğimizden bile haberim yoktu. Sadece sezgilerim bu günün kötü geçeceğini söylüyordu.

***

Be MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin