Mehlika ve Yedi İncili Süreyya

120 45 91
                                    

19/05/2018

" Mehlika bir ay yüzlü güzel
Süreyya gibi yolunda bekleşip
Herkes bir Mehlika sever "

Demiş ya şair!
İyi demiş, hoş demiş...
Derken uzandığım yerde
çimenler kulaklarımı yalarken
İçime bihuşluk düştü
Düştü gökten yere yıldızlar
Ay gölgelerken yüzümü
Ben geride bıraktım
zihnimi ve de kalbimi örseleyen hüznümü
Soldan soldan yoklarken rüzgar tenimi
Sağıma dönüp yattım
Ah yatmaz olaydım!
Örümcek ağı gibi ağ atmış
Saydım bir iki üç... tam yedi yıldız
İpekten halı gibi altıma serilmiş
Uçları temizlenmiş cımbız cımbız
Sanırsın ben Alaaddin'im
Bindiğim uçan halı
Yükseldikçe göğe
Sönüyor şehrin ışıkları...
Üzerimde bir garip hal
Vücudum etkiye tepkisiz
Beynimde oynaşırken cüceler
Dilim gayrı ihtiyari heceler
" la havle ve la kuvvete illa billah "
Her cisim boşlukta süratle akarken
Yedi yıldız içinde akmaz oldu zaman
Aman Allah'ım aman
Son demde geçtik beyaz bulutlar içinden
fırladık en hafif boşluklara birden
Ve kayboldu sıkleti cismin
Burada her madde kuş tüyü kadar gezgin
Pamuk kadar hafif artık bedenim
Toplaşıp kurdular meclis
En ulusundan konuştu bir yıldız
- Ey meclis-i Süreyya deyin hele
Ahada getirdik bir adem
Bu fani hangi yaraya olur merhem!
Benim tutulmuşken dilim
Bu kendinden emin konuşanda kim?
Saydım bir iki üç... Tam yedi yıldız
Muallakta oturur pervasız
Çözüldü dilim birden
Ve kekeledim istemeden
- Lütfen!
Lütfen beni gönderin dünyama
Ben anlamam sizin dilinizden
Koptu mecliste kahkaha tufanı
Parmağı ile ayı işaret etti en ulu olanı
- Ey adem! Sen bilir misin onu?
- bilirim
- bil öyleyse ' dedi ve iç çekti derinden
Gözlerine yansırken ayın şavkı
Bakışları buğulandı
- biz yedi yıldız
Yedi ayrı aşık
Yedi dertli ışık
Yedi aklı karışık
Yedimizin yolu mehlika'ya dolaşık
Düştük bir kara sevdanın peşine
Yollarımız kesişti Ülker yolunda
İlkin çok kavgalar ettik
Kavgalar ile gücümüzü tükettik
Mehlika ise güneşe meftun
Yanakları al al gezerken
Biz karar verip karalar giyindik
Diyeceksin "kara ile ışığın işi ne
Aydınlık galip gelir her daim"
Lakin
Sizin gibi bizde ışığımızı alırız güneşten
Bir fark var biz en derinden
Yanmayı severiz kalbimizden
Işımamız hep o yüzden
O yüzden güneş ile ay bir elmanın iki yarısı
Biri naz biri niyaz makamı
Cilveleşirken ikisi gece gündüz her gün
Bize hasreti düştü sevmelerin
Görmez oldu yoluna serilenleri
kör oldu gözleri gün gün...

Anlattı öylece ulu yıldız
İniledi yıldızlı meclis
Başladı üstünde oturdukları bulut
Sağanak sağanak yağmaya
Yağdığını görünce onlarda başladı ağlamaya
Derken parmakları beni gösterdi birden
Gözleri kızardı
Yüzleri sarardı
Titremeye başladı parıltılı tenleri
- ben, dedim terzi olsam kendi söküğümü dikemem
Diksem yanlış dikdiğimi sökemem
Yinede sevdim bir vakit
Daha göklere çıkmadan evvel demin
Sizi düşündüm öylece
Mehlika'nın gerdanında inci gibi yedi pare yıldız
Süzerler onu hem gece hem gündüz
Bilemedim dert çektiğinizi
Bilemedim uzaktan sevdiğinizi
Lakin bende uzak kaldım sevdiğimden
Severken sevgiyi görmekten
O mehlika gibi bir güzel idi gözümde ve de gönlümde
Lakin dolanırdı yolunda onca yıldız
Dillerinden dökülen medhiyeler birer altın yaldız
Belkide beceremedim onlar gibi
Süslü cümleler kurmayı
Kur yapıp kalbini kazanmayı
Öylece geçti zaman yolunda akarken
Saçlarıma düştü gökten üç beş kar tanesi
Ve baktım kimlikten atlamış üç beş yıl
Üç beş nöbetlerinde geçti onca yıl
Diyeceksiniz ki : - eee
Eeesi hayat böyle azizler
Yaşadıkça kalbinde kalır izler
Silinmez silinse hayatından bazı yüzler
Baktığın yerde kalır
Gördüğün yerde imzalıdır
Sizde çok şey yapmayın bu vakitten sonra
Varın gidin yolunuza
Bazen olmaz
Bazen olduramaz insan
Bazen olanı kabullenmek gerekir
Gerektiği kadar üstelemeden yaşamak gerekir
Hayat bir ton gereklilikle dolu bir emanetçi
Yaşamak görmek gerekir  her yaşanılası şeyi
Ki tecrübe ile olgunlaşabilsin
İnsanın aklı ve yüreği
Yıldızlar alemini pek bilmem azizler
Bizde böyle yürür işler
Bazen sıkılırken dişler
Bazen gülmek için sıra bekler...
- beli, dedi en ulu yıldız ve devam etti
- Anlaşıldı dert sadece güzel sevmek değil
Olmaz işlerin peşinde koşmak iş değil
Bazen kalbi ve ruhu azat etmek gerekir
Ve de olmazı oluruna bırakmak gerekir
Beyler!
Bu meclis artık hükmünü yitirmiştir
Ben yokum artık bu yerde
Mehlikayı boşadım kalbimde ve de zihnimde
Hadi kalın afiyetle...
Kalktı gitti en ulu yıldız
Bulutlar üstünde süzüle süzüle
Etekleri dağıtırken duman duman
Sisler arasında kayboldu sessizce
Kala kaldı diğerleri
Altı yıldız
Altı ayrı aşık
Altı dertli ışık
Altı aklı karışık
Altısının da yolu mehlika'ya dolaşık
Uzunca bir sessizlik sonrası
Gözler üzerimde birleştirken
Parmakları beni gösterdi sinsice
Dediler ki,
- doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar
Dokuz köyü bilmeyiz ama burada buluttan aşağı atarlar
- yapmayın etmeyin azizler size yakışmaz
Bu hayat böyle yaşanmaz
Sizde uyun ulu yıldıza
Varın gidin yolunuza...
Altısı tuttu beni bir yerimden
Kimi yakamdan
Kimi paçamdan
Kimi yenimden
Salladılar beni hoyratça, ulu ortaya
Savruldum düşerken arza
Dilimde yine gayrı ihtiyari
" la havle ve la kuvvete illa billah "
Derken uyandım düşten bi iznillah!

- By Serdengeçti

Mehlika & Yedi İncili Süreyya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin