"Tamam"dedi ve kapıyı açtı. Önden o, arkadan ben girdim. Gözlerime inanamıyorum. Bu nasıl olabilir...?
Bu kız tıpkı bana benziyor.
"Sen de kimsin?" dedim
"Ben senin kardeşinim "dedi. İyide benim kardeşim yok ki..
"Ne kardeşi ya sen dalga mı geçiyorsun benle?!"
"Hayır yanlış anladın. Bak neden bu kadar benzediğimizi yada nasıl sesimizin bile bu kadar benzediğini bilmiyorum. Bende şaşkınım hala... Ama biz aynıyız işte. Demekki insanların bir benzeri aynı dünyada olabiliyormuş.."dedi.
"Ben öyle saçmalıklara inanmam... Hadi bana nasıl intikam alacağınızı anlatın" dedim ve odada bulunan bir koltuğa oturdum. Onlarda oturdular.
"İnanmıyorsun ama canlı kanıt karşında duruyor aptal" Pınar bunları her ne kadar kısık sesli söylemiş olsada onu duymuştum. Kulaklarım fazla iyi duyuyor napalım?
"Bana aptalmı dedin sen!?" Prensip meselesi. Kimse bana aptal diyemez
"Evet sanırım dedim" dedi masum bakışlarıyla bana bakarken. Tabikide bu bakışlara aldanmayacaktım.
"Hemen özür dile ağzını burnunu dağıtmadan önce" dedim. Zaten sinirliyim. Pekala sinirimi bu kızdan çıkartabilirdim.
"Kesin!"diyerek bağırıp masaya vuran adama ikimizde aynı anda bakmıştık.
"Bak şimdi Pınar senin yerine geçecek ve senin gibi davranacak" dedi adını bile henüz bilmediğim adam
"Ee sonra canım? Anlamayacaklarmı benim olmadığımı? Benle bu kız çok farklıyız. Tamamen zıttız" dedim
"Ona senin gibi davranmayı öğret"
"Nasıl öğretiyim?" dedim gözlerimi büyüterek. Ben hayatta bu kızla uğraşamam
"En azından anlatabilirsin"dedi Pınar. Bu kız saf salak ayaklarına yatıyordu. Oyuncu insanlarda hayatımdan hiç eksik olmuyor mübarek. 1 Ahmet 2 Pınar. Ee tabiki bende bunu hemen anladım. Sonuçta artık oyuncuları çözmüştüm. Ahmetçiğim saolsun.
"İyi anlatiyim o zaman"dedim ve anlatmaya başlayacaktım. Ama olmuyor ki konsantremi bozuyor mesela tam anlatmaya başlayacağım sırada bu Pınar denen -artık nasıl desem biyolojik bir bağımız olmadığına göre - "dünya ikizim" bu adama sokulmaya başladı. Adam da hiç tepki vermiyordu ama... İnsan bi iter birşey yapar. Buysa sadece öylece oturuyor ve kıza izin veriyordu. Aslında böyle şeylere karışmam yani doğal olarak banane. Sonuçta sevgili filan olabilirler. Ama önümde fingirdeşmelerine izin veremem.
"Önümde böyle şeyler yapamazsınız. Yapacaksanız da odanıza gidin! Odalar papuca mı girdi? Hem utanmıyor musunuz önümde böyle şeyler yapmaya" dedim.
"Hiçbirşey yaptığımız yok bizim sadece koluna sarıldım"dedi Pınar. Tabi canım. Bir yılan bile senin kadar sıkı sarılamaz. Tabii onada sarılmak denirse.
"Tamam işte benim yanımda en ufak bir ten teması bile kuramazsınız"dedim. Ne yani olamazmı? Karşıyım ben böyle şeylere arkadasım. 4 yıllık sevgilisiyle bile öpüşmeyen kızım ben.
" İyi dinle çünkü birdaha anlatmam. Tatlıları çok severim,hangi tatlı olursa olsun yerim. Hizmetçilere çok iyi davranırım. Bazen sabah sofralarına yardım ederim.." dedim sonra durdum. İkiside yüzüme bön bön bakıyordu
"Hayırdır?Yüzümde birşeymi var?" dedim
"Ben senin yerine asla geçmem. Hizmetçilere iyi davranıp bide üstüne onlara yardım mı ediceceğim?" Pardonda bu kız ne zannediyor kendini
"Sen ne zannediyorsun kendini de onlara yardım etmiyorsun? Titre ve kendine gel bence. Ben bile yardım ederke. Sen kimsinde etmiyorsun? Onlar bizim hem aile dostumuz hem yardımcımız. Evde onlara hizmetçil bile demeyiz. Sende dikkatli ol sakın hizmetçi deyip ortalıkta dolaşma. Haa bu arada ortalıkta dolaşmayıda sevmem. Ispanağa alerjim vardır ve eğer babamın arkadaşlarıyla Çin lokantasına giderseniz ki bu her ay olur bence sushi iste. Diğer yemeklerin adını okuyamazsın."dedim ve güldüm. Midesi bulanmış şekilde bana bakıyordu. Napayım yani Çin ortaklarımız varsa. Hem iyiki varlar onlardan kar sağlıyoruz hem bir iki kelime yabancı bi dil öğreniyoruz fenamı..
"Baskaa.. Haa neden bilmiyorum ama pembe sevmem. Genellikle koyu renkleri tercih ederim. Pardon genellikle değil. Herzaman. Ayrıca sade olan herşeyi severim. Çok süslü şeylerden nefret ederim. Odamda karıştırabileceğin hiçbirşey yok o yüzden benle ilgili birşeyler bulmaya çalışma direk bana sor. Etrafımdaki insanları heralde tanıyorsundur. Bide evde sadece yardımcı olarak çalışan 3 kişi var. Zafer abi Fatma teyze ve Burhan. Zafer abi bahçıvandır. Fatma teyze yemeklerle ve temizlikle ilgilenir. Burhan benim çocukluk arkadaşı. Onunla çok fazla yakınız. Aynı okula gidiyoruz. Kreşten beridir aynı sınıftaydık ve şuanda da aynı amfilerde derse giriyoruz. Ders programımız bize özel hazırlandığından dolayı sürekli birlikteyiz."dedim
"Evet onları tanıyorum bana bu kadar bilgi yeter. Bugün mü gitmeliyim yoksa sen mi gideceksin?"
"Bugün ve bundan sonra sen gideceksin"dedi adam
"İyi o zaman bay"dedi ve gitti. Hah baymış. Salak. Tabi ben yerimde dururmuyum hemen koşarak arkasından gittim
"Hey Pınar "dedim arkası bana dönüktü ve sonra bana doğru döndü. Bana döndüğünde az önceki saf kız ifadesi gözlerinden silinmiş onun yerine iblis bakışlar gelmişti. Bu kız oyuncu demiştim ben.
"Ne var baş belası?" dedi. Hoppala? Bana baş belası demek haa?
"Hah sen kime dedin onu? Seni varya elimde evire çevire döverdim şimdi ama dua et ortam müsait değil. Hem ne oldu sana içerde ne güzel salak ayaklarına yatıyordun." dilimi şaklatarak konuşmaya devam ettim
"Bak böyle olmaz ama. Biryerde salak ayağına yatıyorsan heryerde salak ayağına yatmalısın"dedim alayla sırıtarak
"Orası biryer değil Çınar'ın evi. Ayrıca Çınarın yanında öyle davranmak zorundaydım çünkü onu kaybetmek istemiyorum. Helede senin yüzünden"dedi ve arabaya binip gitti. Hah bu kız beni kaçıran gerizekalıyı seviyordu yani... Allahım nerelere düşürdün sen beni böyle.
**
Pınar gittikten yaklaşık 10 dakika sonra içeri girmiştim ve hemen konuşmaya başladı Çınar
"Ne konuştunuz iki saat?"
"Seni sevdiğini ve seni benim yüzümden kaybetmek istemediğini söyledi. Bende dinledim"dedim. Dua etsin salak ayağına yattığını söylemedim.
"Bu kadarmı yani?"
"Evet ne bekliyordun başka?"dedim
"Hiç boşver.."dedi tam merdivenlerden yukarı çıkacaktı ki ona seslendim
"Çınar!" neden bilmiyorum ama sinirlenmişti
"Adımı nerden biliyorsun"dedi ne diye bu kadar sinirlendi bu şimdi
"Sen beni araştırdın bende seni araştırdım"dedim. Yoo araştırmadım az önce Pınar söyledi
"Off hem ne diye konuyu değiştirdin. Banyo nerde? "diye tamamladım konuşmamımı.
"Yukarda"dedi
"Ama nerde? Yukarı çıkıp tüm odaların kapısını açmamı istermisin? Hem oldukça meraklı biriyimdir. E malum beni araştırdığını sen söyledin. Ne kadar meraklı olduğumu biliyorsundur"dedim
"Öyle birşey yapamazsın"dedi emin ve tehditkar bakışlarıyla
"Emin ol yaparım"dedim. Merdienlerden bir hışımla indi. Kolumdan tuttu ve beni yukarı çıkardı. Sonra bir odanın kapısını açtı. Burası tabiki banyoydu. Yaklaşık 5 dakika sonra çıktım ve çıkmamla kolumu tekrar kapması bir oldu. Ne yapıyor simdi bu böyle??..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçırıldım
RomanceMeyra için yine mutlu günlerden biriydi. Sevgilisiyle akşam yemeğine çıkacaktı. Meyra kendini evlenme teklifine hazırlamıştı. Çünkü bu yıl onların 4. yıldönümüydü. Ahmet ona öyle demişti çünkü. Peki gerçekten ona evlenme teklifi edecek miydi, yoksa...