Bir anda gözlerim dolmaya başladı. Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum ama onlar beni dinlemiyordu. İstemsizce yanaklarımdan aşağıya kayıyordu gözümde birikip taşan damlalar.
"Heyy. Ne oldu acemi? Neden ağlıyorsun. Daha önce hiç adam öldürmedin mi yoksa?"dedi DJ.
"Yoo öldürmek hergün düzenli olarak yaptığım bir spor."dedim dalga geçerek ama pek anlaşılmadı en azından DJ tarafından.
"Oo kendinden eminsin yani hergün birini öldürdüğune göre ahahahah"
"Siz delisiniz " dememle DJ'in ciddileşmesi bir oldu. Bozulmuştu..
"Sen daha fazla kaşınmadan oyuna başlayalım. Elimden bir kaza çıkmasını istemezsin" dedi ve Melisa'nın da okları almasıyla birlikte 3'ten geriye doğru saymaya başladı..
'3..2..1.. Oyun başlasın"
Elimdeki oku gerdim evet kabullenmiştim belkide kabullenmek zorunda kalmıştım ve ya bırakılmıştım. Onu öldürmek zorundaydım. Nasıl bilmiyorum ama bir şekilde yapmak zorundaydım.
En azından ölümü o pisliklerin elinden değilde benim elimden olacaktı. Bu iyi bir şeydi sanırım. Adamın gözlerine bakmamaya çalışıyordum . 1 tane oku gözümü kapatarak attım ama boşa gitmişti malum adamlar kaçıyorlardı. 1 ok daha almıştım elime. Tamam bu sefer yapacaktım. Ben kendimi bu şekilde konsantre etmeye çalışırken Melisanın beni izlediğini gördüm. Hayırdır? der gibisinden bir bakış attım. O ise sırıtarak bakmaya devam etti.
"Nasıl olsa vuramayacaksın. Birazdaha seni izlemek istiyorum. Eğleniyorum..."
Onu umursamayarak 2. oku elimde gerdim. Bu sefer vuracaktım. Odaklanmıştım bu sefer kesinlikle yapacaktım. Yapmak zorundaydım. Ve oku attım.. Gözlerim kapalıydı. Bir şey duymuyor ve görmüyordum. Dünyadan soyutlanmıştım sanki. Zaman durmuştu adeta.
Yavaş yavaş sesler duymaya başladım. Gözlerim açılıyordu. Önümdeki adam yerde hareketsiz bir şekilde yatarken diğer adam ona bakarak kendini sıkıyordu. Ağlamamak için müthiş bir şekilde direniyordu.
Bense artık katildim. Evet evett katildim. Onu vurmuştum. Boynunun sol köşesinden. Aortunun geçtiği yerden. Ok boynunun diğer tarafından çıkmamıştı ama onuöldürmeye yetmişti. Ben onu öldürmüştüm.. Yanına doğru donuk bir şekilde yürüdüm. Gözleri hala açıktı ama konuşmuyordu. Boynuna saplanan oka biraz daha baktım. Yanına düşercesine oturdum. Adamın sol tarafındaydım, sırtım ise sahneye dönüktü. Bileğinden nabzını hissetmeye çalıştım ama hiçbir şey yoktu. Adam öldürdüğüm insanlar listesinin 1. sırasında yerini almıştı.
Arkamdan gelen alkış ve ıslık seslerine kulak verdim. Büyük bir zafer kazanmışçasına beni alkışlıyorlardı. Fazlasıyla donuk bir ifadeyle adamın boynuna saplanan oku çıkardım. Oku çıkarmamla birlikte kanlar kesik kesik fışkırarak akmaya başladı. Önce sağ dizimi katladım ve ondan destek alarak ayağa kalktım. Evet donuktum ama istemsizce hareket edebiliyordum.
Zihnimdeki tüm düşünceler yok olmuştu. Ellerime bulaşan bir miktar kanla beraber okta ordaydı. Oku Melisa'ya doğru fırlattım.
"Hediyen" diyebildim. Melisa'nın şaşkın ve korkmuş bakışlarıysa görülmeye değerdi.
O an üzerimde bir çift el hisssettim. Kolumdan tuttu ve kulise doğru sürükledi. Her zamanki gibi sürükleniyordum.
"Bak şimdi kendine gel tamam mı?" dedi ve beni sarsmaya başladı. Yüzüne baktığımda ise o kişinin Çınar olduğunu farkettim.
"Ne?" dedim sessiz ve ifadesiz bir şekilde. Başım çok fazla ağrıyordu. Matkapla deliniyormuşçasına.. Başımı tuttum. Çınarın bana attığı tokatla birlikte istemsizce yere, dizlerimin üzerine düştüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçırıldım
RomanceMeyra için yine mutlu günlerden biriydi. Sevgilisiyle akşam yemeğine çıkacaktı. Meyra kendini evlenme teklifine hazırlamıştı. Çünkü bu yıl onların 4. yıldönümüydü. Ahmet ona öyle demişti çünkü. Peki gerçekten ona evlenme teklifi edecek miydi, yoksa...