Dışarı çıkar çıkmaz gözlerim bizim kızları aradı. İlk Döne'yi buldum. Yanında yeni sarışın kaslı rehberiyle tartışıyordu. Döne bir anda sinirlendi. Elini masaya vurdu ve yanıma geldi. "Kanka benim rehberim bu mal olmasın ya!"
Hala biraz uykuluydum tabii. "Niye gayet iyi anlaşmışsınız." Dedim pis pis sırıtarak. Döne koluma vurdu. Canım acımıştı. "Kes şunu yanlış anlayacak!!
Kahkaha attım. Buraya doğru geliyordu. "Anladı bile" dedim. Gıcıklığım tutmuştu yine. Döne hemen arkama saklandı. "Sakla beni" diyerek fısıldadı. "Baran beni görmemeli!".Baran. Hmm Döne ve Baran yakıştı aslında. Neyse Baran buraya geldi. Eğilerek Döne'ye baktı. "Hadi kızım be ben senlemi uğraşacam.?" Döne sinirle baktı ve "Ya uğraşmak istemiyorsan siktir git ben senle gezmek istemiyorum!" Baran sabırla soludu. "Ya sanki ben senle gezmeye çok meraklıyım kızım!" Artık araya girme vaktim gelmişti. "Döne çok abarttın bebeğim hadi yürüü!" Dedim.
Sonra tabikide Döne'nin ateş saçan bakışlarına maruz kaldım. Ama sinsi sinsi güldüm karşılık olarak. Baran'ın sabrı taşmıştı. "Döne geliyormusun yoksa gelmiyormuusun?!" Döne her bir kelimeyi heceledi."Gel-mi-yo-rum!". Baran ona baktı. "Öylemi küçük hanım?" Döne'ninse tepesi attı. "Lan oğlum gelmiyorum zorlamıı??"
Baran pis pis sırıttı "Valla sanırım zorla gibi" dedi. Döne'ye doğru yürüdü ve onu omzuna aldı. Döne önce şaşkın şaşkın baktı. Sonra tiz bir çığlık attı. Döne'ye sinirle baktım. "Ne bağırıyon kızım ya kulağımı siktin!" Döne hala Baran'ın omzunu yumrukluyordu. Sonra'da zaten gittiler. Nisa, Adile ve bense kulübeye döndük. Bi 5 dakka falan dedikodu yaptık. Ardından içeriye Can, Aras ve Kağan girdi. Kağan Adile'nin rehberi bu arada.Aras bana doğru yürümeye başladı. Tabii Nisa ve Adile'nin rehberleri de onlara doğru yürüyordu. Nisa olduğu yere sabitlenmiş ürkek gözlerle Can'a bakıyordu. Yanımıza oturdular ve oturma düzenimiz bir daire şeklini aldı. Aras gözlerini üstümden çekmiyordu. Bana bir süre daha baktı. Heryer sessizdi. Can bir anda Nisa'nın kolundan tuttu ve onu dışarıya çıkardı. Nisa "Napıyosun bırak ya!"
"Sen benimle geliyosun küçük hanım." Dedi Can. Hiç bozuntuya vermemişti. Bu cidden çok tuhaf. Nisa'yı çekiştirmeye devam etti ve kulübeden ayrıldılar.
Aras kaşlarını kapıya doğru işaret etti. Sanırım Kağan ve Adile'yi yollamaya çalışıyordu. Adile bunu farkeder farketmez işi Kağan'a bırakmadı. Çıktı ve gitti. Kağan da Adile'nin arkasından gitmeye başladı. Artık Aras'la başbaşaydık....
Bu bana tuhaf geldiği için ürkekçe sordum "Neden ve nereye gittiler Aras?" Aras sessiz kalmayı tercih etti. "Aras sana bi soru sordum!" Dedim bu kez sertçe. Bana baktı kaşlarını şaşırmışçasına yukarı kaldırdı. "Ooo şimdide böyle mi olduk Bayan Yürüyen Bela?" Ona baktım anlamamıştım. "Neden bahsediyorsun ya sen anlamadım?" Bana biraz daha yaklaştı. "Sabah saçımı okşamandan, yanıma yatmandan ve o uykulu halinden bahsediyorum. Yeterince açıklayıcı oldumu?"
OLAMAZ EVET BU DOĞRUYDU! NASIL AKIL EDEMEDİMKİ BEN BUNU OFF!!!!
"Aaaa.... şey....yok ya...ben" Diye sayıklarken başımı kendine doğru döndürdü eliyle. Kısacası ona bakmamı sağladı. "Şapşal şey..." dedi ve hiç beklemediğim bişey yaptı. Beni öptü!!!!!!!!!!!
...........DEVAM EDECEK😍............
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Aşk Hayatım !.
RomanceACABA BU ÖLÜMCÜL SAVAŞTAN KİM GALİP ÇIKACAK ??? "AŞK" MI YOKSA "GURUR" MU ?😍