15.BÖLÜM

15 2 0
                                    

O kadar sinirlenmiştim ki oradan ayrılmaya karar verdim. Bahse girerim sırf beni sinir etmek için çabalıyor. Neyse şimdilik bunları boşverdim ve aklıma gelmesini istemediğim bişey geldi ve beynimden vurulmuşa döndüm. YARIN İZMİR'E DÖNÜYORUZ!

Kızlar birkaç dakika sonra yanıma geldi ve plaja gitmeyi teklif ettiler. Bende nazik bir arkadaş olduğum için kabul ettim. Buranın tadını çıkaracaktım. Geceleri burası harika olur derler.

Biz gittiğimizde 'AZMIŞ İNEK SÜRÜSÜ'
orda boş boş oturup denize bakıyordu. Kafamı çevirip bende denize baktım ve büyülendim. Ayın yansıttığı o bembeyaz ışık denize yansıyor ve onu büyüleyici yapıyordu. Çok etkilenmiştim. HEMDE ÇOK!

O sırada AZMIŞ İNEK SÜRÜSÜ bizi farketti ve Can bize doğru gelmeye başladı.
Can:Nisa sen benle gelsene bi.
Nisa:Neden nereye gideceğiz ki ?
Can:Oda bende kalsın olmaz mı ?
Nisa:Hey hey burda soruları ben sorarım ufaklık. Dedi Can'ı taklit ederek.
Can:Ooo öylemi küçük hanım...Tabii tabii saygı duyarız.
Nisa Can'a dil çıkardı ve denize doğru koştu. Tabikide Can da Nisacığumın peşinden denize uçtu. Bir süre sonra Nisa'yı yakaladı ve gıdıklamaya başladı....
***Nisa'nın ağzından....***
Can istediği zaman iyi istediği zaman ise kötü bir çocuk oluyor. Bunu başarmak zor olsa gerek. Ama ben ne olursa olsun sadece iyi Can'ı seviyorum. Kötü biri olduğunda ona
1 cm bile yaklaşmayı istemiyorum. Herneyse biz şimdiki zamana dönelim.

Kızlarla plaja gittiğimizde Büşra'nın 'AZMIŞ İNEK SÜRÜSÜ' olarak adlandırdığı bir avuç dolusu şapşalın orada olduğunu farkettim. Can denize öyle masum bakıyordu ki ona bakakaldım. Adile derin bir 'OFF' çekti ve bizim şapşallar bunu duydu. Kafasını ilk çeviren -şaşırtıcı olarak- kayıtsız Kağan oldu. Bu işte bişeyler var ama yakında kokusunu alırız. Aras dönüp Büşra'ya baktı sonra direk kafasını geri çevirdi. O tartışmadan sonra hiç konuşmadılar. Can bize doğru geldi:
Can:Nisa sen benle gelsene bi.
Nisa:Neden nereye gideceğiz ki ?
Can:Oda bende kalsın olmazmı? Derken o sinir bozucu egosu dağ gibi olmuştu. Bende dayanamadım ve sesini taklit ettim.
Nisa:Hey hey burada soruları ben sorarım ufaklık. Dedim. Bana değişik bir şekilde baktı:
Can:Ooo öylemi küçük hanım... Tabi tabi saygı duyarız. Derken acayip tatlı görünüyordu. "Şapşal" diye fısıldayıp ona dil çıkardım. Umarım o fısıldayışımı kızlar duymamıştır. Neyse ona tatlı bir şekilde dil çıkarıp denize doğru koştum. Can Bey hiç bekler mi? Hıncını almak için peşimden koştu.

Kalp atışlarım hızlanırken suyun içinde son hız koşuyordum. Ama koşmayı hiç becerememişimdir. 1-2 dakika sonra Can beni yakaladı. Ve sonra küçük bir çocukmuşum gibi beni gıdıklamaya başladı. Ben kahkaha atarken o en çok gıdıklandığım noktamı (BELİMİ) gıdıklıyordu. Sonra bir anda durdu ve beni bıraktı. Bizim kızlar ve Erkekler gitmişlerdi... AMA NEREYE? Beni bu şapşalla baş başa bırakamazlardı.

Denize doğru koşmaya devam ederken ayağıma birşeyin batmasıyla bağırdım. Can ise anında yanımda bitti.

Can:Ayağının üstüne basabilecek misin Nisa?
Nisa:Off bilmiyorum çok acıyor.!!
Can:Imm sakin ol bi bakayım. Dedi ve paçamı sıyırmaya başladı. Gözleriöi korkuyla açtım ve ona baktım. Sonra devam etmemesi için elimi elinin üzerine koydum.
Can:Sen gergin misin yoksa?
Nisa:Ya....Biraz rahatsız oldum...
Can:Bana güveniyormusun tatlı şey?
Ne Bana Tatlı Şey mi dedi o.?? Allahım her an ölebilirim ama bacağım çok acıyor.! Ama ben sorusuna karşılık olarak usulca başımı salladım.
Can:Eğer can güvenliğin bakımından şüpheliysen seni hastaneye götürebilirim. Ama istersen birkaç yıldır tıp okuyorum. Sana yardımcı da olabilirim seçim senin...
Bacağımın ağrısı gittikçe artıyordu.
Nisa:Ahhh sanırım dayanamayacağım yap gitsin şunu!!!
Can:Derin nefes al...Hımm evet pek bişey yok ayağına deniz kestanesi batmış.
Nisa:NEE!!!
Can:Şimdi senden sakin olmanı istiyorum dikeni yerinden çıkarmam gerekiyor.
Nisa:Sana sarılabilir miyim.? Babam ölmeden önce hep o yanımda olurdu ona sarılırdım böyle anlarımda. Ama o...o... artık yok.
Can:Lafi bile olmaz tatlı şey sarılabilirsin.
Ona sıkıca sarıldım ve parfümünün kokusunu içime çektim. O sırada dikeni ayağımdan çekti. O kadar acmıştı ki tiz bir çığlık atıp kafamı omzuna gömerek ağladım....

Can:Hey hey sakin ol o kadar da acımış olamaz.
Nisa:Saçmalamayı kes dikenin battığı anın acısından 10 kat daha fazla acıdı!
Can:Sulugözlülük yapmayı kes ve yürümeyi dene bütün gece kucağımda duramazsın.
Nisa:Biliyorum....
Can:Hadi seni kulübeme götüreyim?
Nisa:Kulübeme derken..?
Can:Basbaya kulübeme son günü tüm ziyaretçiler rehberleriyle geçiriyor. Anormalmisin kızım sen yoksa ?
Nisa:İyi tamam ama nasıl gideceğim ayağım çok kötü.
Can:Daha ne kadar seni kucağımda taşımam için bahane üreteceksin gel buraya... Dedi ve beni kucağına aldı. Onun kulübesine gittik ve çok güzel bir gece oldu. Neler olduğu ise heniz süpriz ;)

            ***DEVAM EDECEK....😍***

***OY VERMEYİ UNUTMAYIN..💋💖

Benim Aşk Hayatım !.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin