Herkese merhaba! Geciken bölüm için özür diliyorum. Tam iyileştik eve misafirler geldi. Onlarla ilgilenmem gerekiyor. Çok hareketli bir hayatım var maşallah, bilgisayardan iki dakika kalksam beynim sulanıyor :d :d O
Ve eeesi işte, yorumdaki tahminleriniz diyorum. Toplu halde düşüneydiniz :)
Bol vote ve yorum istiyorum.
- - -
XI:
Plan
Percy uyandığında böyle bir pozisyonda olmayı beklemiyordu. Çünkü Annabeth'le uyuduklarını unutmuştu.
Şaşkınlıkla yatış şekillerine baktı. Percy kafasını Annabeth'in saçlarına gömmüş, Annabeth de başını onun göğsüne yaslamıştı. Annabeth'in bacakları Percy'ninkilerin arasındaydı. Percy irkilerek elini ağzına götürdü.
Salya dökmemişti!
Zafer kazanmış bir şekilde gülümsedi.
Annabeth kaşlarını çatarak ayaklarını çekip arka tarafa dönmeye çalıştı fakat o sırada gözlerini açtı. Elleriyle gözlerini ovalarken Percy şaşkın şaşkın gülümsedi.
''Günaydın.''
''Günaydın Yosun Kafa.'' dedi Annabeth yerinden doğrulurken. Saçları kuş yuvasına dönmüş, gözleri şişmişti. Percy hala nasıl bu kadar güzel gözüktüğünü çözemedi.
''Şe-ee- uyandırdıysam özür dilerim.'' dedi Percy saçlarını karıştırırken. Annabeth gülerek başını iki yana salladı.
''Önemli değil. Zaten uyanmış olmamız gerekti.'' dedi Annabeth yataktan kalkarken. Kalkıp iyice gerindikten sonra aynanın karşısına geçti. Saçlarını sıkıca at kuyruğu yaptı.
''Acaba Roma'da birlikte yaşıyor olsaydık, sabahları böyle mi uyanacaktık?'' diye sordu Percy bir anda. Öyle aklından geçivermişti işte. Annabeth'in gözleri aynada takılı kaldı birkaç saniye. Sonraysa bakışlarını Percy'ye çevirip yatağın kenarına oturdu.
''Belki bazı günler.'' dedi gülümseyerek.''Ama çoğunlukla ben çoktan kalkıp bir kahvaltı hazırlamış, seni kahvaltıya çağırıyor olurdum.''
''Ben de kalkıp salyalarımı temizliyorumdur o zaman.'' Percy'nin bu sözü üzerine Annabeth kahkaha attı. Evet, Annabeth'e gülmek çok yakışıyordu.
''Senin bu salyalara bir çözüm bulmamız gerekecek gibi gözüküyor, Yosun Kafa. Her gün salyalar yüzünden duşa girmem gerekecek yoksa.''
''Ama bugün salya akıtmamışım! Baksana!'' diye itiraz ettiğinde Percy bile kendisine gülmek istedi. Annabeth gülerek yataktan kalktı ve çantasından kıyafetlerini çıkardı. Ardından o banyoya giderken Percy de çantasını toparladı. Annabeth banyodan çıkınca Percy çantasını alıp banyoda üzerini giyindi. İkisi de hazır olunca beraberce yatağı topladılar.
''Her şeyini aldın mı Percy?'' diye sordu Percy.
''Annem gibi konuştun.'' dedi Percy ise. Bunu söyler söylemez aklına annesi geldi. Percy bu olaylardan önce onu tatile çıkmaya ikna etmişti. O ve Paul uzak doğu turuna çıkmışlardı. Dönmüş olabilirler miydi? Ya da başlarına bir şey gelmiş olabilir miydi?
''Ölümlüler zaten burayı terk etti, Percy. Buraya dönmemişlerdir. Dönmediyseler de güvendedirler zaten.''
''Muhtemelen.'' dedi Percy bakışlarını yere çevirirken. Annabeth başını kaldırıp Percy'ye baktı. Percy Roma'ya gittiğinden beri boy atmıştı. Bir aralar Annabeth'in ondan uzun olduğunu hatırladı ve istemsizce gülümsedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/12576220-288-k353289.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Time (Percy Jackson Fanfiction)
FanfictionHer şeyin bir sonu vardır. Tıpkı Melez Kampı'nın olduğu gibi.