The Last Time (Percy Jackson Fanfiction)

-3-

III

Umut

                                                                                                                                          10.08.2013

   Çok geç oldu, biliyorum. Fakat vaktim olmadı, yazamadım. Ya yemek bulmakla, ya da plan yürütmekle uğraşıyordum. Biliyorum, bu benim işim değil. Ama bu streste Annabeth'e aptalca bile olsa fikir gerek. O ne yaptığını bilir nasılsa. Aptal fikirlerimizden bile harika sonuçlar çıkarabilir.

   Hala tanrılardan bir iz yok. Ama olsun, tam beş tane melez bulduk! Onlar da bizim gibi kaçıyormuş. Güçlerimizi birleştirelim dedik. Böylece toplam on altı kişi olduk. Melez Kampı'ndaki bir ekip. Bu da gayet iyi bir haber, değil mi?

  Artık kurtulabileceğimize dair ufacık bir umudum var. Biliyorum, çok bir şey değişmemiş olabilir. On altı kişi koca canavar ordusuna karşı ne yapabilir ki... Ama öyle işte. İnanıyorum. O minicik ışığı görebildiğimi hissediyorum.

  Bu, yazdığım en kısa yazı olacak. Çünkü yeni bir planımız var. Daha doğrusu Annabeth'in. Ona göre tanrıların bizim öldüğümüze inanması gerekiyormuş. En azından... canavarları biraz üstümüzden çekerler diye. Ona onların tanrı olduğunu söyledim fakat dinlemedi. Onların tanrı oldukları kadar beyinsiz mahluk olduklarını da belirtmeyi unutmadı. O sırada gayet güzel yerimizi belli etti. Tabi bence. 

  Evet, dediğim gibi gitmem gerek. Sanırım yazacağım son günlük bu olacak. Ama olsun, hala hikayemizi okuyabileceğiniz, yazacak birileri vardır. Ben bu işi Apollon ve melezlerine bırakmayı düşünüyorum. Eminim daha güzel yazarlar. Boş yere üç nokta koymazlar. 

  Kendinize iyi bakın. Canavarlardan, Olimpos-Empire States'ten, Melez Kampı ve bizden, New York'tan uzak durun. Sizin için en güvenlisi bu olsa gerek. 

Genç adam, az önce bitirdiği yazıya bakarken hafifçe gülümsedi. Neden gülümsediğini kendisi de bilmiyordu. Tam defteri kapatıyordu ki aklına bir şey takıldı. Sayfayı tekrar açtı ve en sonundaki küçük kısma baktı. Eline kalemi aldı  ve ''Devam edecek'' yazdı. Defteri kapatıp masasının çekmecesine özenle yerleştirdi ve sandalyesinden kalkıp odadan dışarı çıktı.

DEVAM EDECEK. (Filmlerdeki to be continued gibi)