Yeni Sezon + Kesit

1.1K 79 12
                                    

''Neredeyiz?'' diye sordu Percy Annabeth'e. Annabeth başını iki yana salladı. Hoşuna gitmse de nerede olduklarına dair en ufak bir fikri yoktu.

''Bir tür hapishane olabilir.'' dedi Annabeth. ''Ya da suçluları beklettikleri özel bir yer.''

Percy kaşlarını çattı. ''O da hapishane olmuyor mu?''

Annabeth iç çekti. ''Hayır, Percy. Söz ettiğim, idam edilen ya da mahkemeye çıkan suçlular gibi. Hapishaneden çıkartılıp bekledikleri bir yer mutlaka olur.''

Percy ağzı açık bir şekilde kız arkadaşını izledi. ''Yani bizi öldürecekler mi diyorsun?''

Annabeth dudağını büzdü. ''Teşebbüs edebilirler ama ölmeye niyetin yok, değil mi Yosun Kafa?'' 

Percy herhalde yani der gibi bir bakış attı. Annabeth yine iç çekti. Nico di Angelo neredeydi? Bu illet kamptan nasıl kurtulacaklardı? Yeraltına nasıl ulaşacaklardı?

Cevabını bilmediği o kadar çok soru vardı ki!

''Burada bekleyemeyiz.'' dedi Annabeth sonunda. İleri geri yürürken bir eliyle şakaklarını ovalıyor, aklına bir fikir gelmesi için annesine dualar okuyordu. ''Bir yolu olmalı.''

''Denize ulaşmalıyız.'' dedi Percy. 

''Orası senin için de çok tehlikeli. Poseidon'un bütün düşmanları üstümüze gelir. Babanın da iki üç düşmanı yok, biliyorsun.''

''Evet.'' diye itiraf etti Percy omuz silkerek. ''Üç Büyükler'in çocuğu olmak da zor iş.''

Üç Büyükler, diye düşündü Annabeth. Kara, deniz, gökyüzü. Annesinin gösterdiği hayalde saray gökyüzündeydi. Yanlarında Nico di Angelo ve Kalipso vardı. Kalipso...

''Kalipso,'' dedi Annabeth sonunda. ''Evet, Kalipso!''

Kalipso Atlas'ın kızıydı. O bir tanrıçaydı. Adı Yunanca saklamak anlamına geliyordu. O saklanıyordu. Aynı zamanda...

''Kalipso ne? O konu için tekrardan özü-''

''Hayır, şapşal! Kalipso bizi saklayabilir. Onun böyle bir gücü olduğunu duymuştum!''

Percy kaşlarını çattı. ''Ben sadece sihirli elbiseler yapabildiğini sanıyordum.''

Annabeth gözlerini devirdi. ''Her neyse, bizim onu bulmamız lazım. Olimposlular artık hükmetmediğine Kalipso da özgür kalmıştır. Onu bulmalıyız. O bizi saklayabilir ve sarayı bulabilir.''

Percy mümkünmüş gibi iyice kaşlarını çattı. Annabeth onun kaşlarının neredeyse gözlerine değeceğini fark etti. ''Ne sarayı?''

''Olimposlular ölmedi Percy. Athena bizim onları bulmamız için bana bir tür hayal yarattı ve bana sarayı gösterdi. Saray gökyüzünde ve inan bana Percy, bir ölümlü bile orada bir şey olduğunu görebilir.''

''Ama göremiyor. Yani...''

''Yani orası da saklı. Saklı bir yeri adı saklamak olan bir tanrıçadan daha iyi kim bulabilir?''

Percy iç çekti. ''Vay be. Kalipso'yu tekrardan böyle bir zamanda göreceğimi hiç düşünmezdim.''

Ben de, diye düşündü Annabeth. Sevgilisine asılan bir kızı bulmak için kendini paralayacak olması ne ironikti? Ya da o kızın bugün sevgilisinin hayatını kurtaracak olması?

''Hadi,'' dedi Annabeth. ''Çıkabileceğimiz bir yer arayalım.''

Percy dudaklarını ıslatıp yeşil gözlerini kıza çevirdi. ''İnanmayacaksın ama... sanırım bir fikrim var.''

Annabeth sorarcasına erkek arkadaşına baktı. ''Nasıl bir fikir?''

Percy dudağını büzdü. ''Bizi buradan çıkarmaya yarayacak bir fikir.''

Annabeth gülümsedi. 

''Dökül bakalım Yosun Kafa.''

●●●

Selamlar! Baktım sekiz ay olmuş yeni bölüm güncellemeyeli, yeni bir sezon olacağını ve onu da aşağı yukarı beş- on bölümde bitireceğimi haber vermem gerektiğini düşündüm.

Sonu belli, yani rahat olun, sonunu göreceksiniz. (inşallah) 

Devam etmeyecek demiştim ama konusu beni bayağı bir kendine çekti, dayanamadım sanırım yazacağım kdfgjkfdg Hep Teog kafası. Şu an Küller Şehri'ni okumamak için ne çabalar verdiğimi biliyor musunuz? *bilmiyorsunuz tabii* 

Şimdilik sizden dualarınızı bekliyorum, gelince Skinny'ye ek sezon yapabilir, birkaç şeye de yeni bölüm gelebilir. Görüşürüüz :*

The Last Time (Percy Jackson Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin