Geçen bölümün kısalığı, kötülüğü için özür dilerim. Umarım bu bölüm telafi eder, çünkü bu bölümün güzel olduğunu düşünüyorum. Gecikmeler, gelmeyen yeni bölümler için özür dilerim. Durum bundan sonra da düzelmeyecek, bilgisayar yasağı resmen başlatıldı. Yine de kaçamak yazılar yazacağım, ama çok olamayacak ne yazık ki... 11 Temmuz'da tatile gidiyorum, Heroes's Holiday gelebilir. *-*
TFF'de Skinny'ye dehşet kaçak okuma yapıyorsunuz ve yorumlar yerlerde. Son bölüme bir yorum geldi. Bare okuyorsunuz, bir yorum bırakın. O hikaye benim en çok uğraştığım hikaye ve kimsenin ilgilenmediğini gördükçe üzülüyorum, yazma isteğim gidiyor.
Son olarak, beni sürekli ağlatan, Percy's Death diye bir video var. Bunu Ramazan'ın son günü, iftardan önce görmüştüm. Sonra durumum yaptım, belki görmüşsünüzdür... İzleyin, bence yapılan bütün PJO filmlerinden çok daha 'film' değerindeydi. Viria ve Minuiko böyle şeyleri daha çok yapmalı bence. Ve mümkünse mutlu şeyler de olsun, ağla ağla, gözlerim şiş geziyorum kaç gündür.
Her neyse, çok uzattım. Bölümü beğenmeniz dileğiyle. İyi okumalar dilerim. Vote ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen :)
XIV
Reyna, o gün gerçekten işinden nefret ettiğini düşünüyordu.
Jüpiter Kampı'ndan önceki evi Percy Jackson ve Annabeth Chase'in serbest bıraktığı korsanlar tarafından yok edildiğinden beri, o ve ablası Hylla rahat yüzü görmemişlerdi. Korsanların eline esir düşmüşler, hırpalanmış, incinmişlerdi. Ama onlar Bellona'nın kızlarıydı. Bir şekilde savaşmayı öğrenmiş, oradan kaçmayı başarmışlardı.
Hylla orada Amazonlara, Reyna da Jüpiter Kampı'nda lejyona katılmıştı. Kendini geliştirmiş, lejyondaki en üst seviyeye, praetorluğa, yani yargıçlığa yükselmişti. Görevi paylaştığı, 5. Kohort'un gururu, Jüpiter'in Oğlu Jason Grace ile Reyna gerçekten mutlu hissediyordu.
Ama her şey tepetaklak oldu. Kartal çalındı, Jason kayboldu, yerine Percy adında bir Neptün'ün oğlu, Juno tarafından kampa getirildi.
Kampta bir kargaşa hakimdi. Reyna çaresizdi. Kader Şenliği'ne kadar Jason'ın dönmesi gerekiyordu fakat Jason hala ortalıklarda yoktu. Bu durumda lejyonun seçeceği yargıç belliydi:Octavian.
Reyna bunu düşündükçe kötü hissediyordu. Octavian bir yargıç olacak olursa, artık onu kimse engelleyemezdi. İstediği her şeyi yapabilirdi.
Reyna Percy'nin elindeki tek şans olduğunu biliyordu. Ondaki gücü görebiliyordu. Ta geldiği ilk gün, lejyonun dikkatini çekmişti.
Percy basit bir melez değildi. Onda çok daha fazlası vardı.
Nitekim haklı da çıkmıştı. Percy, görev arkadaşları Hazel ve Frank kampa geldiklerinde kampı kurtarmışlardı. Reyna Percy'nin elindeki kartalı gördüğünde heyecandan ne yapacağını şaşırmıştı hatta. Hele ardından giganta saldırıp onu öldürmesi...
Jüpiter Kampı, onu yargıç yapmak için tereddüt etmemişti.
Keşke, diye düşünmüştü Reyna. Teklifimi reddetmemiş olsaydı.
Reyna bir anlığına sorunların çözüldüğünü düşünmüştü. Fakat yanılıyordu. Tek Yunan melez Percy Jackson değildi, onlardan oluşan başka bir kamp vardı. Ve bu kamptan içinde Jason'ın da olduğu bir grup melez, devasa bir savaş gemisiyle Jüpiter Kampı'na doğru yaklaşıyordu.
Reyna Jason'ı göreceği için heyecanlıydı. Fakat endişelendiğini bir yere kadar saklayabilirdi. Ya Jason bir Yunanlı olduysa? Ya bir kız arkadaşı varsa?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Time (Percy Jackson Fanfiction)
FanficHer şeyin bir sonu vardır. Tıpkı Melez Kampı'nın olduğu gibi.