Aslında sezon finali falan sevdiğim türde bir şey değil, bir kere yaptım, pişman oldum, bir daha yapmak istemedim. Fakat bu seferki aralık ta diğer yaza kadar süreceği için bir sezon finali olmalı diye düşündüm. Eğer yazmaya fırsatım olursa zaten yazacağım fakat bu bölüm, benim paylaşacağım son 'Yeni Bölüm'. En azından bu sene için.
İyi okumalar dilerim. Bu seneki maratonda işim oldukça zor olacak, bana dua ederseniz çok çok makbule geçer :P
Neyse, diğer hikayelere eski bölümleri yüklüyorum, şimdilik orada görüşürüz. Vote ve yorum yapmayı unutmayın.
XV
Reyna
''Bunlar canavar değiller.'' dedi Reyna kısık sesle.''Bunlar Yunanlılar. Ölmemişler.''
Reyna'nın sözleri Roma topraklarında bomba etkisi yaparken kimse şaşkınlıktan ağzını açamıyordu. Reyna eliyle gelmelerini işaret ettiğinde ağızları açık bir şekilde peşinden ilerlemeye başladılar.
''Tiber'i geçmeyin.'' diye emretti Reyna.''Kimse ben emir vermeden Tiber'i geçmelerine izin vermeyecek, anlaşıldı mı?''
Ağızları hala bir karış açık bir şekilde bir Reyna'ya, bir karşılarındakilere bakıyorlardı. Reyna gelenlerin yaklaştıkça tanıdık olmadığını fark etti. Percy ya da Annabeth grubun içinde yoktu.
''Onlar yok.'' dedi Piper, üzüntüyle. Bir şey daha söyleyecek gibi oldu fakat bunu söylemeye gücü yokmuşçasına sustu. Elindeki hançerini daha da sıkı sıkıp başını yere çevirdi.
Reyna tekrardan bakışlarını gelen gruba çevirdiğinde en öndeki çocukta takılı kaldı gözleri. Siyah kıyafetler, uzamış saçlar...
''Nico!'' diye bağırdı Hazel Levesque.''Bu Nico!''
Nico Di Angelo, elini yanındaki kızın beline sarmış, kıza destek oluyordu. Başını kaldırdığında yorgun bakışları Hazel'la buluştu. Hazel hiçbir emri umursamadan Tiber'e dalıp hızla kardeşinin yanına gitti. Reyna yavaşça kılıcını indirdi fakat tedbiri elinden bırakmaya hiç niyeti yoktu.
''Ne yapacağız?'' diye sordu, yeni yargıç Frank Zhang. Reyna onu en son gördüğünde çok daha farklıydı. Sadece fiziksel anlamda değil, ruhsal da büyümüştü. Eski, çocuk Frank Zhang yoktu.
''Nico,'' dedi Reyna gergin bir sesle. Nico o sırada Hazel'a sarıldığı için zar zor gözlerine ona çevirmişti. Reyna derin bir nefes aldı.
''Gelenler güvenilir mi?''
Nico Reyna'nın yüzüne baktı birkaç saniye. Daha sonra evet anlamında başını sallarken geri çekildi. Yanında kız arkadaki çocuklardan birinin koluna girmişti fakat iyi gözükmüyordu. Reyna karnındaki yaranın hemen tedavi edilmezse ölüme kadar gidebileceğini biliyordu.
''Tamam, onları içeri alıyoruz.'' dedi Reyna yanındakilere bakarken. Piper, Jason ve Frank'in yüzünde acı bir ifade vardı. Hepsi aynı soruyu soruyordu: Percy ve Annabeth nerede?
Ama Reyna bu sorunun ne yeri ne de zamanı olmadığını biliyordu. Diğerleri gibi Tiber'den karşıya geçtikten sonra küçük bir kızın koluna girdi. Kızı yavaşça nehirden çıkartıp karaya getirdiği sırada Jüpiter Kampı'ndakiler oraya toplanmaya başlamıştı.
''Dostlar.'' diye açıkladı Reyna kızı yere oturturken.''Ama yaralanmışlar, revire taşıyalım.''
Romalılar tereddüt eder gibi Reyna'ya baktıklarında Reyna'nın ifadesi sertleşti.''Revire taşıyalım dedim.'' diye tekrar etti sözünü. Bu sefer Romalılar tereddüt bile etmeden onların yanına yaklaştı. Yavaş yavaş gelenlerin koluna girerek onları revire taşımaya başladı. Reyna onların gidişini izlerken yanından geçen Nico Di Angelo'yu kolundan tutup durdurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Last Time (Percy Jackson Fanfiction)
FanficHer şeyin bir sonu vardır. Tıpkı Melez Kampı'nın olduğu gibi.