Jenkook -4

1.3K 67 17
                                    

     Jungkook ile güzel bir gün geçirdikten sonra öğlene doğru eve dönmüştük. Şimdi ise kızlara olanları özetleyerek anlatmıştım."Şimdi siz sevgilisiniz değil mi?"  sevinçle şakıyan Lisa'ya hak verdim "Bilmiyorum ki" gerçekten bilmiyordum. "Teklif etmedi mi?" neden bu kadar şaşırıyorlar ki anlamıyorum tamam  haklılar ama öyle ilk okul veletleri gibi teklif edecekse etmesin. Kızlar ile biraz daha konuştuktan sonra uyumuştum. 
    Sabah zorla derse hazırlandım. Apartmandan dışarı çıkınca kapıda beni bekleyen Jungkook ile gülümsedim. Bakışları üzerimi süzünce bozuldu. "Günaydın" mutlu bir şekilde şakıdım. "Gün falan aymadı bu ne kızım okula fiziğini sergiliyorsun galiba" sinirli bir Jungkook. "Ama çok sıcak hem çok kısa değil ki" aegyo yaparak söylemiştim. "Aish kızım. Tamam okula sahipli olduğunu gösteririz bizde" ne diyordu bu? Ona zoraki bir şekilde gülümsedim. Araba fakültenin önünde durduğunda birkaç kişinin dikkatini çekmiştik. Arabadan benimle birlikte indi. Dudaklarıma kısa bir buse kondurduktan sonra "Görüşürüz çıkışta güzelim kendine dikkat et seni seviyorum" kalpten gidiyorum galiba "sende bende seni" etrafta fisıldaşmalar başlayınca Jungkook sırıtıp arabasına atlayıp gitti. Bende bakan kötü bakışlar atan arkadaşlarıma şirince gülümsedim. Hemen kaçmalıydım yoksa beni öldüreceklerdi.Hızla amfiye koşarken peşimden koşmaya başlamışlardı. Baekhyun kolumdan tutmasıyla ikimizde yeri boyladık. " Jennie Hanım dökül bakalım" bana sinirle bakan 5 arkadaşıma karşı yutkundum.
    "İşte böyle" anlatmayı bitirmiştim. "Sonunda bizimkisi sevgili yaptı" diyerek çığlık atan İrene' ye malsın bakışı attım. "Yakışıyorsunuz kankacım" diyen Chanyeol ve Nayeon'a gülümsedim. "Seni üzerse çocuğu keserim" diyen Baekhyun'a sadece baktım. "Anası babası kim ne okuyor ...." ve daha milyonlarca soru soran Sehun' un sorularını tek tek cevaplamak zorunda kaldım. "Kanka eniştemin yakışıklı kankaları var mı?" ah İrene insanı çileden çıkarırdı. "Ya ne vuruyorsun" Baekhyun İrene'nin  kafasına geçirmişti. Sonunda ders saatimiz gelince amfiye doğru yol almıştık.
   Ders çıkışı Jungkook' u aramıştım ama ulaşamamıştım. Galiba dersteydi. Bende bizimkilerle vakit geçirmiştim. Otobüse binebildiğimde Jungkook aramıştı. "Üzgünüm bebeğim telefonumun şarjı bitmiş sonra fark ettim" ne kadar tatlı olduğunun farkında mıydı? "Önemli değil. Sen ne yapıyorsun şimdi" hala ona nasıl sesleneceğime karar verememiştim. "Arabadayım annem yemeğe çağırdı oraya gidiyorum. Sen neredesin?" ailesi bu şehirde miydi? Onunla ilgili bir şey bilmiyordum. "Otobüsteyim eve geçiyorum." neyse ki otobüste koltukta oturuyordum. "Dersinin biteli çok olmuş olmalı neden bu saatte eve geçiyorsun?" aramızda hala bir çekinme vardı sadece benim açımdan "Bizimkilerle takıldık o yüzden şimdi geçiyorum" otobüsten ininceye kadar hatta eve girince Jungkook ile telefon konuşmasını bitirmiştim. İlla eve gidince kapatalım sağ salim vardığını bilmek istiyorum demişti ben de onu kıramamıştım. "Jennie hadi gel masaya" ellerimi yıkayıp masaya kuruldum. Uzun zamandır Jisoo ile yalnız kalamamıştık. "Ellerine sağlık yine mükemmel olmuş sen geç ben toplarım burayı sen zaten yemekleri yaptın" bana onay verip odasına geçti bende ortalığı toplayıp odama geçtim. Telefonum çalınca açtım.Jungkook görüntülü arıyordu. "Efendim" ne kadar yakışıklı görünüyordu. "Ne yapıyorsun sevgilim" galiba biz sevgiliydik. "Sevgilim mi?" gülümsemesi genişledi. "Tabi güzelim bu saatten sonra sen benimsin" utanmıştım. "Jungkook utandırma beni" o halime gülüyordu. "Utanınca çok güzel oluyorsun o yüzden sadece benim yanımda utanmalısın hatta sadece bana gülümsemelisin. Sadece ben görmeliyim" bu sefer benim gülümsemem büyümüştü. "Beni eve kapat istersen aşkım" umarım dediğimi fark etmezdi. "Ne dedin sen?" bana öyle sırıtırken daha da utanıyordum.Sonunda telefonu kapattığımda ailesini öğrenmiştim. 2 saat telefonda konuşmuşuz neyse fatura Jungkook'a gidecek arayan oydu.
     Bugün mükemmel bir pazar günüydü hava güneşliydi. Telefonla konuşmamızın üstüne defalarca kez buluşmuştuk.Bu sırada diğer çocuklarla birlikte eğlenceli vakitler geçirmiştik.
     Bugün ise Hoseok'un isteği üzerine pikniğe gitme kararı aldık. Kızlarla birlikte götürülecekleri dün akşamdan hazırlamıştık. Sabah erken kalkıp banyo yapmıştım. Üzerime kot şort ve kavuniçi renki kalın askılı düz bluzumu giydim. Saçlarım gevşek mısır örgüsü ördüğümde hazırdım. Jin'in arabasında Jisoo ve Lisa-Suga çifti vardı. Jungkook' un arabasında ise ben ve Jimin-Rose çifti gelmişti. Diğer sap üçlü ise birlikte gitmeyi tercih ettiler.  
    Yol bittiğinde gerçekten mükemmel bir manzaranın olduğu piknik alanına geldik.  Eşyaları dışarı çıkardıktan sonra Namjoon Jin etleri pişirirken Hoseok Jungkook Taehyung Jimin Suga maç yapıyorlardı. Bizde kızlarla serdiğimiz örtünün üzerinde oturmuş bir yandan meyve yiyip bir yandan sohbet ediyorduk. Etler piştiğinde hepimiz yere oturmuştuk. Güzel bir gün sona erdiğinde çok mutluydum. En önemlisi ise huzurluydum.
  "Bizimle hiç vakit geçirmiyorsun ama" trip atan İrene ile uğraşıyordum. "Bakın ne diyeceğim artık tanışma vakti geldi geçti bile yarın akşam hepiniz bize gelin" telefonu suratına kapattığımda Jungkook ve gruba haber etmiştim. 
    Yemekleri ve sofrayı kurduğumuzda kapı çalmıştı. Jungkook'lar gelmişti. Irene'ler ise yoldaydı. Sonunda onlarda geldiğinde aşırı gergindim. İlk başta gerginlik olsa da sonunda iki tarafta çok iyi anlaşmıştı. Özellikle Taehyung ve Baekhyun
  


İçime sinmeyen bir bölüm oldu.
Yeni bölüm bekleyen sizleri ( jenkookkolik273882 BTS_ARMY-4544 )  bekletmek istemedim. Umarım beğenirsiniz.

BURNING LOVE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin