Jenkook -7

955 50 39
                                    

       "Jennie hadi tabağındaki yemeği bitir." eve gelmiştik. Hala inanamıyorum. Baekhyun, Sehun,Chanyeol, İrene ve Nayeon etrafimda dört dönerken ben durgundum. "Ben ne yapacağım?" isyanla sorduğum soruyla bana baktılar. "Jungkook' a söylemelisin" onun yüzünü görmek istemiyorum. "Hayır asla olmaz" o bu bebeği öğrenmemeliydi. "Bu onun hakkı Jennie" Sehun bile bilmesini söylüyordu. "Bizim geleceğimiz yok. Ben bu bebeği babasız bu hayata getiremem."  onu aldıramazdım da. Ne yapacağım ben? "Bebeğin suçu yok Jennie. Bebeği aldıramazsın." Nayeon haklıydı. Suçu yoktu. Babasının suçunu ona yükleyemezdim. "Aileme ne diyeceğim?" onlar bu bebeği kolayca kabullenebilecekler mi? Hiç sanmıyorum. "Ilk baş sana kızacaklar ama zamanla seni affedecekler ve torunlarını çok sevecekler." annem ve babam bana çok kızacaklar hemde. "Yarın eşyalarımı almaya gideceğim kızlar sizde benimle gelin" hepimiz birlikte sarıldık.Onlara sahip olduğum için şanslıydım.
   Evimin pardon eski evimin kapısını çaldığımızda gergindim. İrene ile Nayeon yan tarafimda bana destek oluyorlar. Kapı açıldığında göz altları morlaşmış Jisoo bana sarılacakken kendimi geri çektim. "J-jennie" onu umursamayıp içeri geçtim. Odama girer girmez eşyalarımı toplamaya başladım. "Jennie dur lütfen konuşalım" kitaplarımı da toparlamaya başladım. "Jennie" odaya dalan Jungkook ile durdum. Soğuk bakışlarımı ona ve arkasındakilere yolladım. "İrene masadaki laptopumu da al" o dediğimi yaparken Nayeon eline verdiğim şeyleri taşıyordu. "Tamam gidebiliriz" odayı terk edecekken kolumdan tutan Jungkook' a bakmadım bile. "Jennie lütfen konuşalım" göz altları mordu. Çökmüştü. Kolumu tutan ellerine baktım. Parmaklarında gezindi gözüm. Başkasına ait olduğunu gösteren yüzük o başkasına ait dermişcesine parlıyordu yüzüme "Çek ellerini üzerimden" İrene ile Nayeon ne yapacağını şaşırmıştı. "Jennie lütfen" bakalım açıklaması ne olacak? "Tamam" salona ilerleyip oturdum. Hepsi gelip oturdu. "Yalnız konuşalım" her şey ortada konuşulacak "Konuşacaksan konuş" gergindi endişeliydi. "Bak ailem ben 16 yaşındayken Yeri' nin ailesi ile anlaşmışlar ikimiz evlenecek onlarda ortak olacaktı. Daha küçükken bana zorunlu kılınmış bir şeydi. Itiraz ettim. Olmadı.Mirastan men edeceklerdi." alayla baktım yüzüne "Bunu benden daha nereye kadar saklamayı düşünüyordunuz?" suçlu olduklarını çok iyi biliyorlar "Jennie konuşacaktım." sözünü kestim. "Ne konuşmasından bahsediyorsun Jungkook? Nişanın oldu bile. Ne zaman konuşacaktın düğün gününden bir gün önce mi? Ya size ne demeli? Bunu bilip benden nasıl saklarsınız?" her şey boştu konuşacak bir şey yoktu "Madem senin geleceğin belli. Neden benimle sevgili oluyorsun? Neden bana ümit veriyorsun? Oyuncak mıyım ben?" İçimdekileri kusuyorum "Beni sevmediğim bir insanla bu hayata mahkum mu edeceksin?" isyanla konuştuğunda alayla baktım. "Sana bırakılacak parayı düşünen senmişsin. Kendini buna mahkum olmaya devam ettiren sendin Jungkook. Bu saatten sonra hiç birinizi görmek istemiyorum." Bu sefer çocuklar bir şey söyleyecek gibi oldu ama sustular "Ben sensiz bir hiçim Jennie. Ben sensiz ölürüm." bende Jungkook bende "Başkasına aitken biz diye bir şey olamaz. Biz bittik. Doğrusu biz hiç var olmamışız. Ben seninken sen benim olmamışsın bile." acıyla konuştuğumda acıyla yüzüme baktı. "Söylenecek söz kalmadı artık.Hayatında başarılar. Ben yarım kaldım. Sen Yeri ile devam et. Sizde kendinize iyi bakın. Hiçbir zaman başkasının arkasından iş çevirmeyin dürüst olun" ağlayan kızlara baktım. Keşke her şey böyle bitmeseydi. "Jennie gitme" ağlayan Jungkook' a baktım. Hamile olduğumu söyleyemezdim. Mirası için kendinden vazgeçen birisi bebeğimizi düşünmezdi bile. Kızlarla evden çıktığımda göz yaşlarımı akıttım. Güçlü ol Jennie bebeğin  için yaşayacaksın. 
   Ailemin karşısına çıkacak yüzüm yoktu. Bu yüzden annemi aramıştım ve ona her şeyi anlattığımda beklediğim tepkiyi vermişlerdi. Işte şimdi kimsesizdim. Ağlama Jennie bebeğin için ağlama. Uçağa binecektim. Bizimkilerle sarıldım. "Her gün arıyorsun. Yeğenimizin fotoğrafını gönderiyorsun" gülümseyerek ağlayan Baekhyun' a tekrar sarıldım. Yurt  dışına gidiyorum. Okuldan nakil almıştım. Son senemi orada okuyacağım. Belki yıllar sonra geri dönerim. Uçağa bindiğimde her şeyin yeniden başladığını anlamıştım.





Yarın büyük ihtimal yeni bölüm atamayacağım için sizi bekletmemek adına erken attım. Bu son iki bölüm hızlı yazıldı. Geçiş bölümleriydi çünkü. Umarım seversiniz.

BURNING LOVE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin