Sonunda yerleşmem bitmişti. 5 yıl sonunda Kore' ye geri dönmüştüm ve gerçekten özlemişim Kore'yi. Bahçede koşuşturan oğluma baktım. Zaman çok hızlı geçmişti. Oğlum ile birlikte yeniden doğmuştum.Kore'ye daha önceden oğlum 2 yaşındayken gelmiştik yani 2 sene önce. Ailem trafik kazasında vefat edince cenaze törenlerine katılmıştım. O zaman bizim çocukları görmüştüm. Ondan sonra onlarla sadece telefodan görüşebilmiştik. Çalan kapıyı açtığımda içeri uçan Baekhyun'a baktım. Oğlumu yemeğe giderken diğerleriyle sarıldık. "Beni özlemedin galiba Baekhyun" oğlumu yemeği bırakabilen Baekhyun'a döndüm. "Oğlunu mu kıskanıyorsun sen" kollarını bana doladığında özlemle kollarımı doladım. "Merhaba ben Sehun'un nişanlısı Jiyeon" güzel kızdı Sehun'un anlattığı kadarıyla da iyi birisiydi. "Memnun oldum canım ben Jennie bu da oğlum Min Sung" oğlum koşarak Soo Bin'in önüne gitti. "Anne bunu bana alalım" oğlum Chanyeol'un karısına tutulmuş. "Bak dayıcığım benden her şeyi iste ama Soo Bin'i isteme" onların atışmasına gülerken çalan kapıyı açtım. İrene ve eşi ha birde Irene'nin kocaman göbeği onları içeri aldım. Nayeon ve kızı da gelince tamdık. Ne yazıkki Nayeon'un kocası geçen yıl vefat etmişti. Güzel arkadaşım küçük kızıyla hayatını devam ettiriyordu. Baekhyun ise Ya Eun ile nişanlıydı. Hep beraber güzel bir akşam geçirdik. "Uyan anne uyan" yatağımda zıplayan oğlumu tutup gıdıklamaya başladım. "Anne duy lütfen" o gülerken ben ona gülüyordum. "Anne benim babam neyde" arada gelen sorular tıkanmamı sağlıyordu. "Senin baban uzakta oğlum" dudaklarını büzmüş oğluma baktım. "Peki beni seviyoy mu?" Baba sevgisine ihtiyacın olduğunu biliyorum oğlum. Seni babana söylemediğim için üzgünüm. "Elbette kuzum seni herkes sever. Hadi bugün seninle kahvaltımızı dışarıda yapalım" sonunda yüzünde güller açmıştı. " Yaşasın" ona gülümsedim. "O tabağındakiler bitecek" oğlumla güzel kahvaltı ediyorduk. "Jennie" karşımda bana şaşkınlıkla bakan iki çift göze baktım. "Hoseok Namjoon" Hoseok koşarak masamıza gelmiş kollarını bana dolamıştı. Bende şaşkınlıktan çıkıp kollarımı ona doladım. "Seni çok özledik.5 yıl ya daha önce niye gelmedin?" O bana kızarken göz yaşlarımı serbest bıraktım. Oğlum çocuk bölümünde oyun oynarken bizde çocuklarla kahve içiyorduk. "Bize kızgınlığın ve kırgınlığın geçtiği için mutluyum." Hala içimde burukluk olsa da her şeyi unutmuştum. "Kolay olmadı. Ama hala içimde burukluk var. Oğlum sayesinde bende yeniden doğdum." Elimi sıkan Hoseok' a gülümsedim. "Sahiden oğlunun babası kim?" Namjoon şüpheyle bakarken onlara söylemekte sıkıntı olmayacağını düşünüyorum. "Bakın aramızda kalacağına söz vermenizi istiyorum." Onlar beni onaylarken derin nefes aldım. "Min Sung'un babası Jungkook" gözlerimi kapadım. "Ne!" Ikisi aynı anda çığırırken birkaç masa bize bakmıştı. "Böyle bir şeyi nasıl söylemezsin?" tamam büyük tepki vereceklerini biliyordum.Ama bu kadarını beklemiyordum. "Peki oğlun babasını biliyor mu?" Kafamı hayır anlamda salladım. "Bunu ikisine de söylemen lazım" Namjoon bağırırken ona baktım. "Nasıl söylememi bekliyorsun? Başkasıyla mirastan men olmamak için evlenecek adam hatta şu an evli olan adam çocuğumu nasıl kabul ederdi?" içimdekileri ortaya döktüğümde rahatlamıştım. "O şimdi evli değil" Ne! Evlenmediler mi? "Yeri evlendikten 10 ay sonra ülkeyi terk etti. Jungkook evlendikten sonra yüzüne bakmayınca o da onu seven birisiyle kaçtı? Jungkook seni ne kadar aradı biliyor musun? Hala sana aşık" Ne! Duyduklarım yüzüme tokat misali çarparken masadaki sudan bir yudum içtim. "Bu beni kandırdığı gerçeğini değiştirmez" öfkeyle konuştuğumda sustular. "Peki ne zaman söylemeyi düşünüyorsun?" Bilmiyorum of . "Aslında bana kalsa hiçbir zaman söylemeyeceğim. Ama oğlumun babasını bilmeye hakkı var. Şu an erken" onlar bana anlayışla gülümsediğinde bende gülümsedim. "Peki sen söyleyene kadar bizde söylemeyeceğiz. Yalnız yarın attığım adreste ol" ona zorla gülümsediğimde aramıza oğlum gelmişti. "Anne bu amcalar kim?" Min Sung'un saçlarını şevkatle okşadım. "Biz senin amcalarınız. Ben Hoseok amcan bu da Namjoon amcan" onlarla 1 saatte yakın oturduktan sonra vedalaştık. "Anne şimdi biz nereye gidiyoruz" çocuk koltuğunda oturan oğlum sabırsızdı. "Biz şimdi seni sevecek bir sürü teyze ve amcanın yanına gidiyoruz" içimdeki gerginlik büyüktü. "Oley" onun sevincine bende ortak oldum. "Anne radyonun sesini açar mısın?" Radyonun sesini açtığımda kendince dans eden ve eşlik eden oğluma bende katıldım. Kapıyı çalarken çok gergindim. Neyse ki kapıyı Hoseok açmıştı. Salondan gelen seslere gülümsedim. Hoseok oğlumla içeri gidince içerdeki sesler kesildi. Salona girdiğimde boğazımı temizledim.Oğluma bakan bakışlar bana döndüğünde gergindim. "J-jennie" ağlayarak yanıma gelen Jisoo kollarını bana dolladığında bende ona sarıldım. "Jennie unnie" Lisa ağlayarak geldiğinde bende artık ağlamaya başlamıştım. Rose da yanıma geldiğinde göz yaşlarımız artmıştı. "Jennie" Taehyung Jin Suga hepsiyle sarılmıştım. "Ben Eun Ha. Hoseok' un karısı. Adını çok duydum" sıcak gülümseme yollayan kıza bende sıcak gülümseme yolladım. "Bende Min Ji. Namjoon ' un eşiyim" diğer kıza da sarıldım. "Bende Nahee Taehyung nişanlısıyım" herkes ile oturmuş sohbet ederken kapı çalmıştı. Oğlum Jisoo'nun oğlu ile oynarken bizde özlem gideriyorduk. "Jennie Min Sung'un babası kim?" Suga'nın sorusuyla gerildim. Onlara söylememde sorun olmazdı bence "Min Sung' un babası Jungkook" kırılma sesiyle kapıya döndük.
Min Sung :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
5 yıl ardından çözülen sorunlar içeren bir bölüm. Bu arada Jennie Min Sung'un babasını söylemesi erken oldu biliyorum ama aklımda farklı bölümler var.Umarım seversiniz.
