Jenkook -13

849 55 17
                                    

       "Jungkook geçtim seni" bisikleti hızla çevirmeye devam ederken onu kahkaha sesleri arkamdan geliyor "Ben geçmene izin vermesem geçemezdin" Ben bu çocuğu döverim.  "Hiçte bile öyle bir şey olmadı" Arkamı dönüp ona laf yetiştirirken bisiklette olduğumu unutmuştum. Tam düşecekken beni tutan Jungkook ile kendime geldim. "Dikkatli olsana ya bir yerlerin kırılsaydı..." Onun söylenmesiyle günü tamamladım.
    "Işte böyle Taeyong" Taeyong ile sonunda buluşabilmiştik.Yine bir öğle arası birlikte yemek yiyoruz. "Jennie benden sana tavsiye şans verdiğin kişi bunu hak ediyor mu? Iyice düşün ve karar ver. Daha sonra tekrar pişman olma" Haklıydı. Gerçekten bunu hak ediyor muydu? Kafamda soru tufanı oluşurken sıkıntıyla nefesimi verdim. "Doğru söylüyorsun. Neyse sende bir şeyler var mı?"  Konuyu kapatmak en iyisiydi. "Bende kimse olmadı Jennie biri vardı Ama beni aldatınca ayrıldık. Sonra da kimseye güvenemedim." Sıcak bir şekilde gülümsedim. "Bir kızın hatasını tüm herkese paylaştırma seven asla aldatmaz" haklıyım seven asla aldatmaz.  "Karşıma senin gibi birisi çıksa emin ol 2. gün nikahı basarım." Ben öksürük.krizine girerken bu sefer gülen taraf o olmuştu.
  Bilmem kaç defa aradığım Jungkook'un telefonu kapalıydı.Ve bende endişeleniyorum.  "Aradığınız numaraya ulaşılamıyor ışte daha neyi zorluyorsunuz? Siz 100 defa arayınca sanki telefonu açacak hanımefendi uzatmayın artık" Telesekreterin atarıyla bir tokat yemiş kadar oldum. Ya benim kafam çok dolu ya da kafayı sıyırıyor bu insanlar. "Anne" oğlumun çığlığıyla yukarı koştum. "Ne oldu Min Sung?" Hızla odasına daldım. "Burnum kanıyor" elimi kalbimin üzerine koyup derin derin nefesler aldım. Burnunu temizledikten sonra oğlumu uykusuna geri yolladım. Bende çok fazla kalmayıp uykuya kendimi teslim ettim. "Anne anne anne uyan bugün Sehun dayımın doğum günü" Nasıl unuturum? Hediye bile almadım. "Bak ne diyeceğim önce seninle güzel bir anne oğul kahvaltısı yapalım dışarıda. Ondan sonra dayına hediye alırız." O beni kafasıyla onaylarken "Lakin kahvaltı öncesi atıştırmak için seni yiyeceğim" onu gıdıklarken o ise küçük kahkalarıyla "Anne dur lütfen" yalvarıyordu.
    "Anne bak bu da güzel" hala hediyemizi seçememiştik. Sehun egolu olduğu için beğeneceği bir şeyler almak istiyorum.
    Flashback
 "Hadi Jennie benim hediyemi vermedin" bugün Sehun'un doğum günüydü ve  bizimkilerle cafede küçük bir kutlama yapıyorduk. "O bahsettiğin mükemmel ötesi hediyem nerede?" Heyecanla konuştuğunda gülümsedim. "Ama bak hediyeye baktıkça bakasın gelecek dünyadaki en mükemmel hediye" abartarak konuştuğumda iyice heyecanlanmıştı. "Bende merak ettim ki  bizim kendinden başka hiçbir şeyi mükemmel bulmayan Sehun'a hiçbir şey mükemmel gelemez Jennie" Baekhyun'un kafasına yediği tokatla susmuştu. Sehun hızla paketi yırtarak hediyesine kavuşmuştu. "Ama bu sadece ayna" gülümsememi içeri bastırdım. "Sana en iyi hediye. Dünya üstündeki tek mükemmel varlığa istediğin kadar bakabileceksin" Aynayı ona tutarak konuştuğumda bizimkiler olayı anlayıp kahkalarla gülerken Sehun ise koluma bir tane geçirmişti.

Aklıma gelen anıyla gülümsedim. Sonunda hediyesini alıp çıkmıştık. "Iyi ki doğdun Sehun" hepimiz bir ağızdan bağırırken o da şaşırmış gibi yaparak         -Baekhyun Sehun'un çağırırken "Akşamki doğum günü partine geç kalma sakın" dediği için o da partiyi biliyordu- mumları üfledi.  Hepimiz çeşitli danslar ederken bir yandan bu anımızı kameraya alıyorduk. Onları tanıdığım için şanslıyım. Benim ailem bu çocuklar ışte.Kaç yaşına gelirsek gelelim birlikte ilk günkü gibi çocuk olabiliyoruz.
Akşam eve geldiğimizde Jungkook da geldi. Ona 2 gündür ulaşamıyorum ve o aramalarıma dönmemişti. "Aramalarıma niye dönmedin?" Yüzüne inceledim. "O gün toplantıdaydım" bir gariplik var "Tüm gün mü sürdü Jungkook?" Yutkundu "Yorgunluktan uyuya kalmışım" gözlerini kaçırıyor. Neden suçlu psikolojisine giriyor? Kesinlikle yalan söylüyor. Karşısında bir avukat olduğunu unutmamalı. Şimdilik yalanına inandığımı sansın. Er ya da geç ortaya çıkar zaten. Ama umarım bu şansım boşa gitmez.
   "Kızlar Jungkook bana yalan söylüyor eminim son 2 haftadır bir tuhaf bir hata işlemiş gibi davranıyor" üçü de yutkunarak gözlerini kaçırdı "yoğun bugünlerde çocuk yoksa ne olacak?" Rose'un açıklamasıyla tatmin olmamıştım. Kesinlikle benden bir şey saklanıyordu üstüne üstlük kızlar bunu biliyordu. Ama bunu onlara çaktırmadan araştıracaktım çünkü bana söylemeye niyetleri olsa en başında söylerlerdi. Biz kızlarla mutfakta sohbet ederken gerçi tam bir sohbet sayılmaz. Erkekler ise içeri de oturuyordu. "Sen dur ben açarım kapıyı" Çalan kapıyı açmaya ben gitmiştim. "Jungkook nerede?" Bu oğluma bağıran kız beni itekleyerek salona girdiğinde bende içeri geçtim. Kızlar da mutfaktan salona gelmişti. "Jungkook konuşmalıyız?" Jungkook? Bey nerede? "Dışarıda konuşalım" Jungkook kızı çekiştirirken kız koluyla onu itti. "Ailen gibi gördüğün arkadaşlarından çekinme lütfen.Bu haberi onlarda duymalı" herkes telaşla bana bakarken ben anlamsızca onlara bakıyordum. "Baba oluyorsun" Ne dedi o? "Iftira atma benden değil o çocuk başkasıyla yaptığın şeyi bana atma" donup kalmıştım. Kız tokatı Jungkook' a geçirdi. "Bir kadın sadece sevdiğiyle yatar." Ağlayarak konuştuğunda kalmıştım.  "Bu doğru değil mi? O yüzden 2 hafta boyunca böyleydin. Ve siz hepiniz bunu biliyordunuz" acıyla konuştuğumda hepsi bana baktı. "Jennie.." Jisoo konuşacakken susturdum. "Kore'ye gelmekte sizi affetmekte hataymış. Keşke geri dönmeseydim." Hızla uyuyan oğlumu kucağıma alıp arabaya götürdüm onlar peşimden gelip durmamı  söylerken  dinlemedim. En son kolumu tutan Jungkook'a tokatımı geçirdim. "Sana söyleyecek çok sözüm vardı ama içimde biriken yaralı kelimeler senin yüzüne çarpar da kirlenir diye söylemiyorum. Değmezsin! Bu tokat yeter sana. En fazla elim kirlendi onu da yıkarım geçer. Sen sıfatını neyle temizleyeceksin onu düşün!" -bu kısım Kahraman Tazeoğlu Aşkla Kal kitabından alınmıştır- Arabayı çalıştırdığım sessizce ağladım yol boyunca arkada yatan masum oğlum uyanmasın diye. Aklımda tek bir şey vardı SEVEN ASLA ALDATMAZ













Kafamda ki plan karıştı buradan nasıl toplayacağım bilmiyorum? Umarım toparlayabilirim. Neyse beğenerek okumuşsunuzdur umarım çünkü her şey sizin için.

BURNING LOVE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin