Jenkook -6

1K 57 16
                                    

Uçaktan indiğimde saatime baktım. Annemler 2 saat sonra geleceğimi biliyordu bende onlara sürpriz yapmak istiyorum. Taksinin ücretini ödedikten sonra bavulumla bahçeye açılan mutfak kapısının oraya ilerledim. Mutfakta kimse görünmüyor. Kapıyı sessizce açıp içeri girdim. Bavulumu mutfağın köşesine bırakıp seslerin geldiği salona ilerledim. "Ben geldim" sevinçle konuştuğumda bana şaşkınca bakan 2 çift göze gülümsedim. "Güzeller güzeli kızım gelmiş. Niye haber vermedim? Almaya gelecektik" anneme kocaman sarıldığımda mutlulukla gülümsedim. Onları çok fazla özlemişim. Ardından babama sarıldım. "Sen odana yerleş tatlım.Banyo falan yap bende sofrayı kurayım" ben bu kadını yerim "Sen benim kraliçemsin ya" yanağına ardı ardına koyduğum öpücükler ile gülüyordu. "Kıskanıyorum ama" gülüp babama da sarıldım. Ardından odama çıktım. Ailemin tek çocuğuyum o yüzden birbirimize çok düşkünüz. Jungkook' u aradım ama açmadı. Sonra ararım. Bavulumu yerleştirip banyoya girdim. Saçımı gevşek örerken çalan telefonumun yanına gittim. "Alo hayatım aramışsın duymadım yolcuğun nasıldı?" kızamıyorum bu çocuğa "Aşkım yolculuğum rahattı. Sen ne yaptın?" onunla konuştuktan sonra. Kısaca Jisoo' yu ve Irene ile Nayeon'u aradım. Ailemin ile güzel bir akşam yemeğinden sonra birlikte dolaşmaya dışarı çıkmıştık.
Günlerim hızla geçerken çok eğleniyorum. Geldiğimin ikinci günü annemle bir yığın kıyafet almıştık. En önemlisi ise komşumuzun oğlu Taeyong ile geziyorduk. Annelerimiz ikimizin birlikte olmasını çok istiyorlar. Sonuçta o mühendis olacak bende avukat. Anneme Jungkook' u anlattığımda istememişti. Bilmiyorum ama annem ön yargılıydı. Neyse zaten burada 1 haftam kalmıştı. O yüzden son günlerimi onlarla kavga ederek geçirmem. Jungkook, kızlar ve çocuklar son zamanlarda garipler. Onları arıyorum ama kısa kesiyorlar. Ne olduğunu bilmiyorum. Ama bir hafta sonra hepsine yüz yüze kızacağım.
Bilinmeyen Numara
Yarın 20.00 da **** burada ol.
Bu da neydi böyle? Belki kızların işidir bana sürpriz hazırlıyorlar. Annemler erken gideceğim için üzgündü. Herkesle vedalaşıp uçağa bindim.
Uçaktan indiğimde saat 7 idi. Direk adrese geldim. İçeri ilerlerken yanımdan geçen garsonu durdurdum. "Pardon burada ne etkinliği var?" çok fazla insan vardı. "Nişan töreni. Yeri ile..." onu çağıran diğer garson ile konuşamadan gitmişti. Içeri adımladığımda bizimkilerin oturduğu masaya ilerledim. "J-jennie" hortlak görmüş gibi bakan Taehyung' a baktım. "Ben geldim özlemediniz mi? Jungkook nerede?" hepsi bir tuhaftı. "Jennie gel dışarı da konuşalım." Namjoon kolumdan çekmesini anlamamıştım. "Jungkook ne.." arkamı döndüğümde Jungkook ve bir kızı el ele gördüm. "Jungkook" beni fark ettiğinde yanıma geldi. "J-jennie senin burada ne işin var?" neler oluyor o kız kim? "Merhaba biz tanışamadık ben Yeri bugünden itibaren Jungkook' un nişanlısı" ne dedi o? N-nişanlısı mı? "B-bu bir şaka mı?" hepsinin yüzüne tek tek baktım. Birisinin şaka demesini bekledim. "Niye şaka olsun ki birbirimizi seviyoruz." sakın ağlama Jennie. Yalnız kalınca ağlarsın. "Tebrik ederim" salonu terk ettiğimde peşimden gelen çocukları umursamadım. Ana yola çıktığımda taksi bakıyordum. Ağlama Jennie az kaldı. "Jennie dur lütfen konuşalım" neyi konuşmayı planlıyorlar acaba? "Sakın konuşmayın. Hepinizden iğreniyorum.Bunu bana nasıl yaparsınız? Özellikle Jisoo sen. Çocukluğum seninle geçti ya" nerede kaldı bu taksi daha fazla yüzlerini görmek istemiyorum. "Jennie lütfen dinle" ağlıyor muydu o? Ağlaması gereken benim. Taksi sonunda durduğunda bindim. "Önce buradan gidelim" cama vuran kızları umursamadan hareket ettirdim. Yavaşça göz yaşlarımı serbest bıraktım. "A- alo İrene s-size geliyorum." ağlayarak konuştuğumda endişelenmişti. "Ağlıyor musun sen?" canım arkadaşım "Gelince konuşuruz. Eğer Jisoo falan ararsa benimle en son bu sabah konuştuğunu söyle." telefonu kapattığımda adresi verdim. Sürekli çalan telefonumu kapattım. Kapıyı açan İrene' ye kocaman sarıldım. Nayeon bavulumu içeri aldı. Salona geçtik. "Ne oluyor kuzum?" ağlamam biraz durgunlaşınca olanları anlattım. "Her şeyi bir kenara bırak Jisoo asla böyle bir şey yapmaz." ne demişler bu hayatta kimseye güvenme.
Her şeyin üzerinden bir hafta geçmişti. Telefonum kapalıydı. Annemlerle kızlardan haberleşiyordum. Sehun, Baekhyun, Chanyeol ve kızlar beni yalnız bırakmıyorlar. Onlara nerede olduğumu söylemiyorlardı. Şimdi hastaneye gelmiştik. Bayılmıştım ve onlar fazla abartıyor. "Benim bir şeyim yok. Üzüntüden böyle oldum." öyle olduğunu düşünüyorum. "Jennie hanım tebrikler 2 aylık hamilesiniz" Ne! "N-ne?" daha ne kadar dibe batabilirdim. "2 aylık hamile olmanıza rağmen aşırı zayıfsınız.Çok fazla üzülmemelisiniz. Sağlıklı beslenmelisiniz" doktor konuşmaya devam ederken ben onu duymuyordum bile
2 aylık hamilesiniz
Hamilesiniz
Hamileyim
Hem de Jungkook' dan
"Jennie jennie" yanı başımda kolumu dürten Nayeon ile hayata döndüm. "Şimdi ben teyze mi oluyorum?" İrene endişeli halimi yok etmeye çalışıyordu. Ama imkansızdı. Şimdi ne yapacağım? Nişanlı birinden hamileydim. Bizim geleceğimiz yoktu. Bu bebeğe nasıl gelecek vereceğim ben?


Yeni bölüm. Umarım beğenirsiniz. Artık normal hikayeye geçme aşamasındayız.Normalde kitabı yayınlanırken bu kısımları yazmayacaktım. Ama olayların nasıl gerçekleştiğini bilmeniz gerekiyordu. Umarım beğenirsiniz. Sizi seven yazarınız.

BURNING LOVE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin