Bir Garip Leyla

2K 62 284
                                    

Ve bir gün aramak değil, vazgeçmek çıkarır karşınıza aradığınızı. Kaderin garip bir cilvesidir bu. Bazen iki insan vazgeçtiğinde bulur aradığı her şeyi..

Kahraman Tazeoğlu

...

"Sevgi göstermek için hep son anları bekliyorsunuz.. hastane koridorlarını, siren öncesini, veda vaktini.. ama ölümün son anı yok.. o ansızın gelecek.. işte o zaman yüreğinize binen pişmanlık hiç bir şeye fayda etmeyecek.. "

...

" M:böyle bakmim di mi.. sen bakışlarıma hayrandın di mi (hüzünlü bir şekilde gülümser) ilk gördüğün günden beri.. diii mi.. "

...............................................

Şuraya bir ara not düşeyim. Aslında uzun yazmayı sevmiyorum. Daha doğrusu uzun paylaşmayı. Ama haftada bir olucak. Karakterler de olaylar da arttı. Bu yüzden uzun olmak zorunda kaldı. Dilerim sıkılmadan okursunuz. Hağğ baktınız uzun sıkıyor, azaltırım. Yani uzunluk kısalık size kalmış. : ))
De haydi Kafes'e buyrun. : )) Ortalık birazcık karıştı da. 🙈🙉🙊
...............................................

Kapı sesiyle Nefise Muzaffer'i öpmeyi bırakır, dudaklarını dudaklarından ayırır. Hemen kapıya döner. Muzaffer hemen geri çekilir. Kapıya bakarlar. Öylece kalırlar.. yüzleri değişir. Nefise'nin az önceki bütün cesareti yok olmuştu.. ne yapacağını bilmediğinden Muzaffer'e bakıyordu, Muzaffer ise yere.. ne yapacaklardı şimdi.. şirkette.. odanın ortasında.. dahası bu halde .. dahası ikisinin bu halde olmasını nasıl açıklayacaklardı.. karşılarında ki kişi bakıyordu onlara... Nefise ile Muzaffer'in başları önde..

Kaptan kapı girişinde öylece durmuştu. Öfkelenmişti, ama sakin görünüyordu. Ne Muzaffer bakabiliyordu Kaptan'a, ne Nefise yerden başını kaldırabiliyordu.. uzun süren sessizliği Muzaffer'in kaçamak bakışlarıyla kurduğu yarım yamalak cümlesi bozar.

M:Ka..Kaptan.. sen..

Kaptan'la gözgöze gelince dişlerini sıkar. Utanıyordu.. esip gürlüyordu ama şimdi cümle dahi kuramıyordu. Kaptan bir süre ikisine de bakar. Öylece.. ifadesizce..

K:bahçeye geçiyorum.. siz de peşimden çıkın

Kaptan arkasını döner gidecekken

M:Kaptan

Kaptan önünü dönmeden "Hadi!" der ve gider. Nefise ile Muzaffer başbaşa kalır. Muzaffer iç çeker, elini alnına götürür. Sakalsız yüzünde gezdirir elini. Yerin dibine girse bu kadar kötü olmazdı. Kaptan onu bu şekilde görsün isteyeceği son kişiydi..

Nefise dudağını ısırıyordu. Az önceki hali aklına geldikçe daha da utanıyordu. Nasıl bu kadar ileri gitmişti.. boynunu öpüşü düğmesini açışı.. içi daralır.. pişman değildi en azından şimdilik.. ama yeri miydi ki burası.. şirkett.. ya Kaptan değil de başka biri olsaydı? Of Nefise of.. Nasıl bu kadar ileri gittin.. nasıl kaybettin kendini..

Derin bir nefes alıp Muzaffer'e döner. Tepkisini ölçemediği için kalmıştı öyle.. ama emindi.. çok sinirliydi.. çekine çekine çıkarır ismini ağzından

N:Muz..aaff..ferr

Muzaffer derin bir nefes alır. Nasıl koyvermişti kendini.. nasıl nasıl! Sakin durmaya çalıyordu.. Nefise'ye bakmadan konuşur..

M:ben önden çıkıyorum.. gerçi ne dicez bilmiyorum ama..

N:ta..tamam.. ben de .. peşinden çıkarım..

Muzaffer kafa sallar.. odadan hızla çıkar. Arabasına biner. Direksiyonda öylece durur.. Nefise'nin sözleri çınlar kulağında..

"Çünkü hala sana aşığım"

KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin