Kendi çektiği çileler insana dokunmuyor da Sevdiklerine bir şey yapamamak o adamı öldürüyor işte senin çektiğin çaresizliğe katlanırsın da.
Sevdiğinin en ufak çaresizliği sana dağlar kadar yük olur.
Kendi aşk acını kabullenirsin.
Ama onun kalbindeki sızı en çok seni üzer. Bilirsin yaşadığı şeyi, sen de çektin birçok acıyı. Elin kolun bağlı olmak ne zormuş, parasızlık mesela.
Sen kaderim derken, karşındakine çare olamamak. İşte o zaman söversin kadere.
Sevdiklerinin yaralarına çare bulamamaktır en büyük çaresizlik.
Kendine de kızsan, kadere de sövsen elinden bir şey gelmemesidir çaresizlik.
Çünkü herkesin hikayesinde acı gizlidir.
Kendi acılarını unutuyorsan ve başkasının acısı senin canını yakıyorsa.
Bu seni hem merhametli, hem de vicdanlı bir insan yapıyor. Ama iyi bir insan olmak sorunları çözmeye yetmiyor.
Acıları dindirmiyor..Ama ben sessizliğe sığınmıştım. Gözlerimi kapatmış ve kendimi rastgele bıraktığım yatağımın üzerinde zihnimde, kalbimde onun hatıraları, yüzümde onun sayesinde peyda olan gülümseme ile sessizliğin huzurlu kollarına sığınmıştım. Mutluydum. İlk defa eksik, buruk bir mutluluk değildi tattığım. Dolu doluydu, içim içime sığmıyordu sanki! Sevdiğim yaşıyordu, yanımdaydı, az önce gördüğüm kabus sona ermisti ve ben çok mutluydum, huzurluydum. Bununda hep böyle sürmesini ümit ediyordum, zaten ümit etmekten de başka çarem yoktu. Önceden manasız ve anlamsız gelen her şey şimdi bana çok manalı geliyordu. Bu defa mutlu olacağımı hissediyorum, bu his gerçekti. Onu seviyordum, onun sevdiğimi onu kaybedince anlamıştım. Şu an kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum, bu defa kendimi kandırmıyordum. İlk defa mutluydum ama bu mutluluğum uzun sürmemişti.
Çünkü karımda rüyamda gördüğüm kişi vardı ve yüzündeki koca tebessüm ile bana bakıyordu. Gerçekten de şu an bunun burda ne işi vardı? Derin bir iç çektim. Ne saçmalıyordum ben sonuçta kötü bir rüyaydı. Rüyamda onu görmem onun katil olacağı anlama gelmezdi. Çetin kurumuş dudaklarını dili ile ıslatıp bize bakarak yumuşak bir ses tonuyla konuşmaya başladı. "Girebilir miyim?" Demesi ile başımı salladım. Çetin kapıyı kapatıp hızlı adımlarla yanımıza geldi ve karşımızda durdu. Ama susması uzun sürmedi Murat ağaya bakarak, "Geçmiş olsun Murat? Senin için çok endişelendik inşallah şimdi iyisindir." Demesi ile Murat başını salladı. Ve kurumuş dudaklarını diliyle ıslatıp o da Çekin' e bakarak, "İyiyim." Dedi sadece, şu an konuşmaya mecali olmadığı her halinden belliydi. Çetin başını salladı. "Bunu duyduğuma sevindim." Dedikten sonra bana baktı."Sen nasılsın Evin? Bu arada gözün aydın Murat için en çok sen üzüldün ve endişelendin ama bak biz sana dedik Murat güçlüdür kolay kolay pes etmez."
Demesi ile yüzüme küçük bir tebessüm ekleyip. "İyiyim, ve teşekkür ederim." Dedim konuşmayı daha fazla uzatmak istemeyerek. Ne kadar gördüğüm sadece küçük bir rüya dahi olsa, Çetin'i görmemle o rüya gözümün önüne geliyordu. Ve ben kötü oluyordum, evet belki Çetin'i böyle yargılamam hoş olmuyordu ama elimde değildi o yapmış gibi hissediyorum o rüyadan dolayı. Gözlerimi Çetin''den çektim ve Murat'a baktım. Ona bakmamla o da gözlerini Çetin'den çekti ve bana baktı. Murat da Çetin'in şu an burda olmasından rahatsızdı. Zaten bakışları ve hareketleri ile belli ediyordu bunu. Çetin bunu anlamamış olacak ki boş koltuğa doğru gitti. Murat derin bir nefes verdikten sonra gözlerini benden çekti ve Çetin'e baktı."Çetin? Acaba bizi yalnız bıraksan, karımla biraz yalnız kalmak istiyorum da."
Demesi ile Çetin'in yüzündeki tebessüm birden kayboldu. Bir Murat'a sonra da bana baktı bir on saniye boyunca. Derin bir nefes verdi ve başını salladı. Murat ağaya bakıp ikinci defa "Geçmiş olsun." Dedikten sonra arkasını döndü ve hızlı adımlarla odayı terk etti.
Onun odadan çıkmasıyla derin bir nefes verip başımı çevirip Murat'a baktım. O zaman bana bakıyordu yüzündeki kocaman gülümsemeyle. Elinde sıkı sıkı tutuğu bardağı bana uzatmasıyla gülümseyip elinden aldım ve bardağı Komodinin üstüne koydum.
Hızlı adımlarla sandalyenin yanına gittim tam oturacakken Murat'ın konuşmasıyla ona baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERDEL { TAMAMLANDI }
Ficción General18 yaşında sırf abisinin mutluluğu için hiç tanımadığı ve sevmediği bir adamala berdel için evlenmeyi kabul eden Evin Güler'in hayatını okumak istermisiniz.? ******* Hadi gene iyisin! Seni akşam ağanın oğluna istemeye gelecekler." Dediğinde gözle...