Şehadete Vurgun Yürekler...

🍁Beşinci Bölüm🍁

Kursumuz büyük bir portakal bahçesinin ortasında. Her yer yemyeşil, kuşların sesi o kadar huzur veriyor ki, yeni açmış güller, papatyalar, bahçeye renk veriyordu adeta. Herşey bir uyum içerisindeydi. Bizde ara sıra bahçeye çıkıp veya balkonda oturup tefekkür ediyorduk. Çok huzur verici bir ortamdı.

Mezun olmamıza bir ay kalmıştı.
Çok mutlu olmam gerekiyordu. Ama bir tarafımda hüzün vardı. Çünkü seneye birbirimizi göremeye bilirdik.
Dünyadayız sonuçta herşey istediğimiz gibi olmuyor.

Yine bir gün, balkonda Şüheda'yla oturup çay içerken.

Şüheda:

-Mezuniyetten sonra acaba nasıl olur. Ben evleneceğim, sen hocalık yapacaksın. Belkide hiç görüşemeyeceğiz.

-Öyle olmasını istemiyorum ama sanırım öyle olacak.

Şüheda yakın arkadaşlarımdan birisiydi. Hatalarımı düzeltmemde çok yardımcı olmuştu. Rabbim ondan razı olsun..
Şüheda nişanlıydı, evlenecekti. Kendi çevresinde ders gurubu açıp orada hocalık yapacaktı. Yani öyle planlıyordu.

Mezuniyete bir ay kaldığı için genelde boş geçiriyorduk.

Hoca çağırdı.

-Kızlar!  Mezuniyet elbiseleriniz için seçim yapmanız lazım.

İnternetten sipariş verecektik.

Meryem:

-Elbisemiz buz mavi olsun.

Şüheda:

- Hayır ya toz pembe olsun.

Neyse sonunda kararlaştırmıştık. Elbisemiz somon rengiydi. Siparişi verdik. On gün sonra gelecekti.

Yarın pikniğe gidecektik. Piknik için hazırlıklar yapıyoruz. Börek, pasta, dolma, sarma, kısır vs. yapmıştık.
Yanımıza top, ip aldık. Herkes peçelerini taktı. Arabaya bindik. Neşid   eşliğinde yolculuğumuza başladık. Bende pencere kenarına geçmiş dışarıyı izlerken uzak diyarlara daldım...

Bu şehadet sevdası yüreğimi yakıyordu. Bende gidebilirmiyim?  Acaba diye düşündüm. Neden gitmeyeyimki?  Ben yürekten istiyorum şehadeti..  Bunları düşünürken kulaklarıma şu neşid ilişti..

🎶Ey şehadet gel artık derdimden divaneyim. Gülümse şu Yahya'ya aşkından avareyim. Özlemin yaktı beni perişan bir haldeyim. Bu aşk sardı canımı elemler içindeyim. Ah ne olurdu bende firdevslerde gezseydim. Kevserde peygamberin ihramını görseydim. Şehadet şerbetini kana kana içseydim. Allah'ın dini için yiğitçe can verseydim.🎵

Neşidi dinleyince gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı.

Pikniğe gelmiştik. Herkes arabadan indi. Gittiğimiz yer çok güzeldi. Hemen ilerde küçük bir nehir vardı.

Yemekler yenildi. Çaylar içildi. Herkes bir tarafa gitmişti. Bizim kızlar kaldık sadece.

Meryem, Vuslat, Betül baya uzaklaşmıştık ortamdan.
Yürürken bir ağacın altına oturduk.

Meryem:

-Rabbim ne güzel yaratmış. Herşey uyum içerisinde adeta.

Vuslat:

-Kızlar Allah'u Teala bir ayetinde tefekkürden bahsetmiş;

"O'dur ki arzu uzattı, orada sabit dağlar ve ırmaklar var etti. Orada bütün meyvelerden iki çift yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor. Şüphesiz bundan tefekkür eden (düşünen) bir toplum için ayetler vardır."
                                (Rad Suresi 13/3)