Nenelerimizin başımdan aşağı kaynar sular döküldü temrini şu an çok daha iyi anlıyordum. Güvendiğim yere göğe sığdıramadığım insanın bana ihanet edeceğinden biraz bile şüphem yokken onu eski sevgilimin yeni sevgilisiyle öpüşürken basmak... Ağırdı...
İkisi de başını şok geçirmiş bir ifadeyle bize çevirdiğinde Gökmen'de bende dik dik onlara bakıyorduk. Gökmen bir an susacak sansam da konuştu.
"Vay be..." daha sonra bir kahkaha attı sinir kahkahası olduğu kesindi. Onu tanıyordum daha sonra ellerini saçlarına koyarak bana baktı.
"Biz çıkalım aslında gençlerin yapacak işleri var sanırım" dedi alaycı. Serhat ve Alara ağzını açıp bir şey söylemek üzereydi ki elimle onları durdurdum.
"Yeter o klişe açıklayabilirim sözlerini duymak istemiyorum kızımı da alıp buradan gideceğim..."
Sinirle arkamı döndüğümde Gökmen'inde buna benzer bir şeyler söyleyip benimle geldiğini fark ettiğimde umursamadım kızgındım, öfkeliydim, her şey düzelecek diye ona sırtımı dayarken o beni yarı yolda en ummadık şekilde bırakmıştı.
Odama girip eşyalarımı hışımla toplarken Alara'nın ağlamaklı sesini ve Gökmen'in sinirli bağırmasını duyuyordum aldırmadan valizimi odanın dışına çıkarıp kızımın odasına yürüdüm. O yol sanki bir asır gibi gelmişti. Odanın kapısını alıp minik kızımın uyuyan bedenine baktım. Gerçeklerden habersiz öyle saf öyle masum du ki...
Birkaç adım atıp onu kucaklamak üzereyken iri bir beden karşıma geçip onu kucağına aldı. Tanıdık kokuyla sorgulayan başımı kaldırıp onun gözlerine baktım. "Yardım edeyim arabamla sizi evinize bırakırım". Gökmen'in yumuşak sesiyle burada daha fazla kalmamak için başımla onaylayarak onun arkasından kendimi dışarı attım.
Küçük kızımı arka koltuğa yatırıp üzerini örtüp valizlerimi taşımama yardım etti. Sessizlik içinde arabaya bindiğimizde ikimizde savaştan çıkmış gibiydik. Yol boyunca tek kelime etmeden eve gelmiş Göksu'yu odasına taşımış ve şu an benimle salonda oturmuş sessizce bana bakıyordu.
"Ne kadar acınası durumdayız" dedim kendi kendimle alay edercesine. Masum bir gülümsemeyle bana bakıp başını salladı. "Brezilya dizisinde yaşadığımı düşünmeye başladım". Bu sefer istemsizce gülen ben olmuştum.
"Sanırım öyle gibi bir şey" salondaki bar'a yürüyerek bir şişe visky çıkardım. "içer misin" başıyla onayladığında onada bir duble dökerek uzattığımda başıyla teşekkür edip bir yudum aldı.
"Şimdi ne yapacaksın" dedi kendime soramadığım soruyu o bana sormuştu. "Hiçbir şey" dediğimde bardağı masaya bırakıp bana ciddi misin bakışı attı.
"O seni aldattı ve hiçbir şey olmamış gibi.."
"Gökmen o adam benim sevgilim değil"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sevgilim -2-
Chick-LitMelissa şimdi daha büyük bir sorunla karşı karşıya o bir anne ve kızının hiç bilmediği babası karşısında...