2. kitaptan selamlarla. :) 2. kitabın ilk bölümü içinoldukça kısa. Bu yüzden beğenmenizi diliyorum.
Eğlenceli okumalar....
Avery gecenin aydınlığında dışarıyı izliyordu. Dikdörtgen bir dolap ve eskimiş her bir zerresi çaresizce kokan yatağın dışında bir şey olmayan odada. Boydan camdan içeri süzülen ışık odanın sadece belli bir kısmını aydınlatıyordu. Karbeyaz yatağın üstüne tüneklemiş arada homurdanıyordu.“Avery Potter gerçek!” dedi bezbol topu büyüklüğündeki gözlerini Avery ‘e dikerek. Bu küçük üstünde eski , yıpranmış yastık kılıfı olan , kulakları yanaklarına değen yaratık. Avery şaşkına döndü. “Sende kimsin ?” dedi yaratığın üstüne atlayarak. “Dobby, Harry Potter’ın kardeşini gördü. Avery Potter gerçek!” Avery “Heyyy, kimsin sen?” dedi Dobby dolabın yanından ilerleyip “Ev cini, Dobby Avery Potter efendim.” Avery ayağa kalktı “Oturmak ister misin? Daha rahat konuşuruz.” Dobby ufak bir çığlık koydu. “Dobby’e oturun dedi. Avery Potter da Harry Potter gibi anlayışlı. Dobby sizi seviyor, Avery Potter. Ama Dobby oturamaz” Kafasını dolaba vurmaya başladı. “Dobby efendisinden gizli buraya geldi. Ve Dobby bu yüzden parmaklarına ütü basacak. Ve sonra Dobby Harry Potter’ın yanına gidicek. Dobby bu yüzden ayaklarını fırında pişirecek.” Avery “Neden suçlu olasın ki Dobby ? Efendin Kim? Dobby?” dedi. Dobby gözlerini eskimiş , kirli yastık kılıfına siliyordu. Gözlerindeki yaşlar biriktikçe… “Dobby, benimle konuşur musun? Lütfen.” Dobby hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Avery ev cinine sarılmaya çalıştı. Ama ev cini kendini cezalandırmakla yetindi, ayaklarını yatağın köşesine vuruyor, parmaklarını dolabın arasına sıkıştırıyor, kafasını duvara vuruyordu. Avery dikdörtgen odanın içinde ona engel olmak için oradan oraya koşturuyordu. Dobby sonunda “benimle Harry Potter’ın yanına gelir misin Avery Potter efendim?” ağlaması yüzünden ince, cikleyen sesi titriyordu. “Beni götürebilir misin?” dedi Avery şaşkınlıkla. Dobby şaşkınlıkla kocaman gözlerini Avery’e dikip dolabın yanına gitti. Avery’nin elini tuttu. Avery’nin ayakları yerden kesildi, midesi bulanıp başı döndü. Kendini bir boşluğa düşüyormuş gibi hissetti. Ayakları daha doğrusu sırtı zemine çarptığında kendine geldi. Dobby ayak uçlarında dimdik duruyordu. Hedwig’in bir el çizme resmi, bir Gryffindor’un renklerini taşıyan , altın sarısı ve kırmızı, bayrak, eski gereksiz gibi görünen bir masa ve iki kapaklı bir dolap ile süslenmiş bu oda Harry Potter’ın odası olabilir miydi? Dobby “Efendi Harry Potter gelene kadar dolapta saklanalım, Avery Potter” Avery Dobby’yi koltuklarının altından tutarak dolaba oturttu. Avery parmaklarını dudağına götürüp “Burada kal Dobby, geleceğim hemen.” Dobby hiç sesini çıkarmadı. Avery dolabın kapısını kapattı. Sonra kapıyı açtı. Sesler geliyordu. “Sen çocuk, misafirlerimiz geldiğinde ne yapacaksın?” Harry’nin sesini duyar gibi oldu. Harry o kadar sessiz , mırıldanarak konuşuyordu ki Avery ilerleyip merdivenlerin başına geldi duyabilmek için. “Odam da oturup, sessiz olacağım.” Dedi Harry Potter. “Güzeeelll!” diye hırladı bir ses. Avery bu sesin sahibinin boyunsuz, mor suratlı müstakbel enişteleri Vernon Dursley olduğunu düşündü.
Zil çaldı. Avey hemen Harry’nin odasına döndü. Dobby’nin yanına dolaba sıkıştı. Dobby “Dobby, Avery Potter’ı merak etti.” Dedi. Avery “Meraklanma Dobby, buradayım. Harry’i bekleyelim olur mu ?.” Dobby kafasını salladı. Ardından odanın kapısı açıldı ,kapandı. Avery dolabı aralayıp baktı. Gelenin Harry olduğuna emin olduktan sonra ortaya çıktı Avery. Harry onu görünce yatağından sıçradı “seenn.. Avery… nasıl ? yani.. şey…. Seni gördüğüme sevindim .”dedi gülümseyerek. Ardından Dobby de ortaya çıktı. Avery “Merhaba Harry, bu Dobby o getirdi beni buraya.” Dedi Avery gülümseyerek. Dobby hemen yere kadar eğilerek Harry’e selam verdi. Sonra Avery’i ittirdi. Avery yatağın üstüne oturdu. “Potterlar bu sene Hogwarts’a gitmemeli. Hogwarts bu sene onlar için çok tehlikeli. Dobby haber vermek zorundaydı. Dobby sizi uyarıyor. Potterlar bu sene asla Hogwarts’a gitmemeli.” Harry hemen “neden Dobby?” dedi. Dobby kendi ellerini tuttu. “Efendi Harry Potter Hogwarts bu sene sizin için çok tehlikeli. Özellikle Potter’lar için.” Dobby bu sefer hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Avery “Saçmalık bu Dobby. Hogwarts bizim evimiz. Neden tehlikeli olsun? Gidicez.” Dedi. Ev cini Dobby Avery’nin bacağına sarıldı. Göz yaşları yele damlıyordu. “Efendi Avery Potter Dobby’i ne olursa olsun dinlemeli. Gitmemeniz lazım.” Ağlarken sesi eskisinden daha fazla titrek ve ürkmüş çıkıyordu. “Dobby artık gitmeli. Efendisi ona kızacak ama Dobby Potterlara haber vermek zorundaydı.” Elini yukarı kardırırken Harry durdurdu “ Dobby dur.” Dobby durdu ama kendini cezalandırıyordu. Başını dolaba vurup habire Harry’nin sevgili eniştesinin duyacağı derecede ses çıkarıyordu(!) Harry kalktı “Dobby yapma, lütfen.” Dobby hıçkırıklara boğuldu. “E-ef-en-di H-Har-ry P-Pot-ter ç-çok i-iyi ka-lp-li a-ama Do-Dobby kö-kötü e-efen-disin-in ku-ral-ını çiğ-ne-di. Malik-malik-hane-den ay-ayr-ıldı.” Dedi. Bu sefer Dobby ayaklarını, başını, yumruklarını dolaba vurmaya başladı. “Dobby dur! Yapma lütfen.” Dobby durdu “Dobby bunu yapmak zorunda o efendisine kötü dedi.”
Ayak sesleri yaklaşıyordu. Avery Dobby’i eski yastık kıyafeti elbisesinden tuttuğu gibi dolaba koydu. Ardından kendisi girdi. “Ben sana sessiz ol demedim mi çocuk? Misafirlerim var diyorum sana. Ne laftan anlamazsın sen.” Fısıltıyla konuşuyordu Vernon Dursley ama sesindeki kin ve öfke her harikulade belli oluyordu. Zaten oda bunu gizlemek gibi bir zahmete girmiyordu. “Üzgünüm.” Diyebildi sadece. Vernon’un gözleri kısıldı, mor olan yüzü patlıcana dönüşmüştü artık. Sonra kapıyı çarptı çıktı. Avery dolaptan çıktı. “Üzgünüm Harry, artık gitsem iyi olur. Hogwarts’ta görüşürüz olur mu ?” dedi gülümseyerek. Tişörtünü eline sardı ve elini uzattı gülümseyerek. Harry de uzatılan eli görünce gülümsemeden edemedi. Dobby ortayarak çıktı. Hıçkırıkları duyuluyordu. Avery Dobby “Hadi gidelim Dobby” dedi elini Dobby’e uzatarak. Dobby eli tuttu, Avery kardeşine son kez gülümsedi ve ayakları yerden kesildi, midesi bulandı, başı döndü, boşluğa düşme hissi canlandı. Sırtı yalnızlığını sürdürdüğü dikdörtgen odanın sert zeminine çarptı. Dobby’e baktı. “Artık gidebilirsin Dobby.” Dedi. Dobby elini şıklattı ve püf, gitti.
Acaba Hogwarts neden tehlikeliydi ? Dobby ne biliyordu? Özellikle Potterlar için neden tehlikeliydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter Ve Gizemli Sltyherin Mirası (Onarılıyor)
FantasyHayatın bizi baş başa bıraktığı sürprizlerle dolu bir macera daha. Bu alternatif kurgunun 2. serisidir. Öğrenelim.