Esra K.’dan..
Şu an içimden bağıra bağıra ağlamak bir sürü küfür etmek geliyor.
Gelişinle beni en güzel rüyalar durağına bıraktın ve gidişinle kâbuslar diyarına.
Ne varlığın ne de yokluğun bana iyi geliyor. Seninle ilgili olan hiçbir şeye tahammül edemediğim gibi sensizliğe de tahammül edemiyorum. Geçen zamanın bir önemi yok içimdeki sevginin yok olmadığı gibi kızgınlığım, nefretimde yok olmadı. Sevgimi her yok etmeye çalıştığımda nefretim külleniyor, nefretimi söndürdüğümde ise sevgim...
İçerlerde bir yerim acıyor. Acının derinliğini saptayamıyorum, ilacını da ama sebebi sensin biliyorum. Ümitle beklediğim o günlerde acı değil de ümit yordu beni. Hep döneceğini sanmak ama bir yerden sonra cidden her şey bitiyormuş bitmez denilen şeylerin en ortasında buldum kendimi. Günler geçti ve aylar yakında seneler geçecek, sen; gelmeyeceksin. Ancak turuncu kafam sen bir gün yaşattıklarını en ağır şekilde ödeyeceksin ya benden ya da bir başkasından, kendini sevdirip gittiğin bir başka mutsuz insandan.
Şimdi sen beni gidişinle yalnızlığa mahkûm ettin. Yalnızlığın o puslu çerçevesinden etrafa bakmaya dışarı çıkmaya çalıştım bunu her yaptığımda beni içeri iten bir şey oldu bir neden bir sebep. Sanki sensiz kaldığım için hep kimsesiz kalmam gerekiyormuş gibi garip.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eftelya
Non-Fiction"Her şeyin farkındayım ama hala ona sarılarak titreye titreye onun kollarında ağlamak istiyorum başımı dizlerime koyup değil." Esra K.