Alec:
Bir sarsıntı ile uyandığımda kendimi yerde bulmuştum. Küçücük koltukta uyursam yeri boylarım tabii ki..
Koltuğa tutunup uyku sersemi ayaklandım ve karanlıkta zar zor telefonumun saatine baktım. Saat üçü 25 geçiyordu.
Gözlerim karanlığa yavaş yavaş alışınca Magnus'un yatağının sol kısmındaki boşluk çok cazip görünmeye başlamıştı.
Uykuma aşırı düşkün olan birisiydim ve o an için nereye yatacağımı önemsemedim.
Sallana sallana yatağa ulaşıp yavaşça kendimi pamuk kadar yumuşak yatağa bırakıp kafamı da yastığa gömdüm.
Magnus cidden rahatına düşkün birisiydi, bu yatak enstitüdeki yataklarımızdan bin kat daha rahattı.
Öyle ki saniyeler içinde uyuyakalmıştım.
...
Sabaha doğru gözüme dolan ışıkla gözlerimi zorlukla açtım.
Bacağımın birisi Magnus'un üstündeydi. O da elini göğüsümün üstüne koymuş, bedenini de bana doğru gereğinden fazla yaklaştırmıştı.
Nasıl birisi olduğunu bilmesem bu hali son derece masum gelirdi.
O an aniden kapı çalmaya başladığında Magnus sıçrayarak uyandı. Anında bacağımı onun üstünden çekmiş olsam da bunu fark etmemiş olması imkansızdı.
Sonrasında kendi de elini benim üstümden çekti.
"Gelmesin." Dedim sessizce konuşarak. Kapıda kim varsa içeriye girmesini istemiyordum.
"Müsait değilim, ne istiyorsan oradan söyle."
"İki gölge avcısı geldiler efendim, birisi sarışın ve son derece sinirli. Alec adında birisini arıyorlarmış ve burada olduğuna eminiz diyorlar. Eğer yerini söylemezsek tüm mekanı talan edeceklermiş."
Hafifçe güldüğümde Magnus'un da güldüğüne şahit olmuştum.
"Onlara söyle, Alec birazdan yanlarına gelecek."
"Peki efendim."
Kızın kapıdan uzaklaşan ayak seslerinin ardından yatağa biraz daha yayıldım.
"Neden yanıma yattın?"
"Koltuk küçüktü ve gece koltuktan düştüm. Uyku sersemi yanına yatmış olmalıyım. Sağlıklı düşünsem yapmazdım çünkü."
"Ama hala daha yanımda uzanıyorsun. Gerçi... sen normalde de sağlıklı düşünemiyorsun."
"Yine bir laf sokma çabası." Dedim ona dönerek. "Rahat edemiyorsun değil mi bana laf sokmadan?"
"Elimde olan bir şey değil, gıcık olduğum insanlara laf sokma huyum vardır."
"Bana gıcık oluyorsun yani." Dedim gülerek. "Ne mutlu bana."
"Sinir bozucu birisin Alec, senden nefret etmem için birçok neden verdin bana ama ben senden nefret etmiyorum. Sadece gıcık oluyorum. Genelde insanlara gıcık olmam, sevmiyorsam direk onları öldürmek isterim."
"Ne diyebilirim ki, salaksın biraz. Ben senin yerinde olsam kendimden tiksinirdim."
"Kendini benim yerime koyabiliyorsun demek. En azından empati yeteneğini kaybetmemişsin."
"Ben gitsem iyi olacak, Jace birazdan seninkilerden birkaçını pataklamaya başlar çünkü."
"Öyle bir şey yaparsa ben de onu pataklarım. Zaten bana attığı yumruk yüzünden ona aşırı sinirliyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Good Distraction (Malec)
FanfictionMagnus; düzenlediği partiler yüzünden Clave ve gölge avcılarının dikkatini çekerken, partileri inkar ederek daha çok şüphe çekmekteydi. Birkaç sıradanın bu partilerde ölmüş olması düşüncesi Alec, Izzy ve Jace için bardağı taşıran son damla olmuştu. ...