Sabahın ilk ışıklarınla gözlerimi açtım,aklıma dün gece yaşananlar gelince ister istemez yüzümü buruşturmuştum.
"Acaba dün nerdeydi"
Diye düşünürken yataktan kalktım,sanırım yakınlaşmamıza izin vererek ben hata yapıyordum,ama engel olmam da fazla zordu.
dün gece
-OSMANDAN-
"Kalk!"
Bağırmamla yerinden kalktı.
"Ama daha yeni başlamıştık,noldu"
Dedi adını bile bilmediğim kadın,canını fazla yakmıştım anlaşılan.
Kalkıp üstümü giyindim ve kadını kolundan tutup çıkardım.
Yatağa geri uzandım,kaç kadınla birlikte olsam da onunayken aldığım zevki kimseden bulamıyordum.
Sigarayı dudaklarımın arasına koydum.
Aklım yaşının daha çok küçük olduğunu sürekli vurguluyordu,öyleydi de.
Gece daha çok uzun olucaktı.
sabah
-DİLADAN-
elimi yüzümü yıkadım,aklıma uraz gelmişti.Duşa girdikten sonra üstüme bol ama gayet güzel bir elbise giydim,cidden çok güzel duruyordu.
Saçlarımı da kuruttuktan sonra bol bir örgü yaptım.
Aşağı indiğimde Uraz koltukta uzanıyor,bir yandan da televizyon izliyordu.
Beni fark ettiğinde
"Ooo,güzellik.Bugün planınız mı var" diyip koltuktan kalktı,bende yanına geçtim.
"Aslında hayır" dedim ve gülümsedim.
"Osman nerde,hala uyanamadı mı?"
İç çekmiştim,
"İnan bilmiyorum" dedim sessizce.
"Yine birinle birliktedir ama ona dayanabileceklerini düşünmüyorum ne yazık ki "
Dedi ve gülmeye başladı.
Benim gülmediğimi görünce de
"Sorun ne?" Dedi ve biraz daha yanıma yaklaştı.
"Bak ne diycem,ikimiz de kahvaltı etmedik.Bence dışarda etmeliyiz"
Doğrusu hava almak iyi gelicek gibi duruyordu,
"Tamam,osmana haber veriyim"
Dedim ve yukarı çıkıp aradım,bir süre sonra telefon açıldı.Sesi boğuk çıkıyordu.
"Dila"
"Şey,uzarla kahvaltıya gidicez.Haber vermek istedim"
"Napıyosanız yapın"
Dedi ve telefonu suratıma kapattı,işte bu kadardı.İyi ve yakın osman bitmişti bile.
İçimden "Haber versek suç vermesek suç" diye geçirdim ve telefonumu alıp aşağı indim.
Uraz da giyinmişti.
Oldukça yakışıklı gözüküyordu,sarı saçları ve onun aksine koyı kahverengi gözleri vardı.
Arabaya bindiğimizde yine ortak sevdiğimiz şarkılardan açtık.
"Yaşın benden küçük ama,cidden iyi anlaşıyoruz.Bence çok iyi arkadaş olduk" dedi ve güldü.
"Bencede,iyiki geldin uraz" dedim ve cama döndüm.
Aklımda yine o vardı,bi anda ne olmuştu.O gece korktuğum bir gerçekti ama onun bırakıp gitmesi,anlamıyordum.
Yoldan geçip giden insanları,evleri incelemeye başladım.Sanırım düzenli olarak,düzensiz bir hayatın içerisindeydim.Elimi camdan çıkardım ve rüzgarın elime çarpmasına izin verdim,gökyüzü kadar tertemiz bir havaydı bugün ki hava.
"Geldik" diyince elimi camdan çektim ve camı kapatıp indim.Küçük diyebileceğim bir cafeye gelmiştik,uraz kolunu omzuma atmıştı.
"Cam kenarına geçelim mi" diye sorunca başımla onayladım.
Burdaki en güzel masaya geçmiştik sanırım,kahvaltı tabağı söylemiştik.
"Okul nasıl gidiyor?" Gibi bir soru sorunca gülüp "idare eder" dedim.Yarın okul vardı,sanırım erken kalmak istemiyordum.
"Çok olgun bir kızsın,Osmanla aramızda 2 yaş var.Ama sanki senin yaşındayım" dedi ve gülmeye başladık.
"Dila,sana dürüst olmamı ister misin?" Diyince afallamıştım.
"Osmana karşı ilgi duyduğunun farkındayım" diyince oturduğum koltuğa biraz daha sinmiştim.
"Bak,o seni sevse bile.Ona dayanabileceğini düşünmüyorum,hem psikolojik olarak hemde.Bilirsin işte" dedi ve portakal suyundan bir yudum aldı.
Kahvaltı tabakları gelmişti.
"Aramızda bir şey yok" dedim.
"Eğer olursa da desteklerim,ama senin için endişeleniyorum"
Kahvaltımız bittiğinde ikimizde kahve söyledik.
"Ee,senin sevgilin varmı"
Uraz bu soruma gülüp
"Maalesef canım,kendime göre birini ne yazık ki bulamadım" dedi ve kahvesinden bir yudum aldı.
"Bence gayet düzgün birisin,birini bulmalıyız" dedim.
"Umarım"
Dedi ve kahvesini masaya bıraktı.
"Gitmek istediğin bir yer var mı?" Diyince
"Yo,Saol.Bence bunu tekrarlamalıyız"
Dedim ve gülümsedim.
"Ne demek" dedi ve o da güldü.Uraz hesabı ödedi ve arabaya bindik.Eve doğru giderken yine aklımda o vardı,bir zamanlar denizin söylediklerini şimdi Uraz söylüyordu.
Hayat cidden tuhaftı,karşımıza yeni kapılar açsa bile eski kapıları aramamız ise bizim hatamızdı veya tuhaflığımız.
Telefonumu açtım,Damladan bir mesaj gelmişti.
Damla kim niye düşünürseniz de,o hikayeyi anlatmaktan hiçbir zaman hoşlanmamışımdır.
Ben damlayla,babası onu taciz etmeye çalışırken tanışmıştım.
-5 SENE ÖNCE-
"Offfff" diye söylenerek yürüyordum,sırtımdaki çanta fazla ağırdı.
"Okusam da kurtulsam artık" dedim ve yolda yürümeye devam ettim.
Bir ev dikkatimi çekmişti,ev tamamen karanlıktı sadece bir odasında ışık vardı.
Camdan baktığımda sırtımdaki çantayı yere fırlattım.
Bi adam kıza dokunmaya çalışıyordu ve kızın ağladığını gördüm.
Ne yapıcağımı düşünürken cama bir taş fırlattım ve polisi aradım.Kısa sürede polisler burda olmuştu,
Adam tutuklandı.
Taciz edilen kız ise,bana minnettardı.
Sarılmıştık.
"Adım,Damla" dedi sessizce
"Benim de dila,memnun oldum"
-GÜNÜMÜZ-
Aklıma yine o gün gelince gözlerim dolmuştu.
Damla:
-yarın okula geliyo musun?Özlediim
Dila:
-geliyorum,görüşürüz.bende özledim💙
Telefonu çantama attım.eve gelmiştik,Osmanın arabası burda değildi.
Eve girdik,"ben odamdayım" dedim ve odama çıktım.
Arasammı diye düşünürken bir araba yanaştı,onun arabasıydı.Salona indim,kapı açıldı.
Sinirli gözüküyordu,suratıma bile bakmamıştı.
"İyi misin" dedim yanına gidip,beni umursamadan salona geçip oturdu.
"Urazı çağır" dedi ve kafasını koltuğa yasladı."Uraz!,bi gelsene" diyip osmanın karşısına oturdum.Derin derin nefes alıyordu,cidden sinirli gözüküyordu.
Uraz inmişti.
"Hoşgeldiniz beyefendi." Dedi ve o da tekli koltuğa geçti.
"Bu akşam katılmamız gereken bir davet var"
Dedi.Sadece Uraz'a bakıyordu,bu durum beni cidden üzüyordu.
"Valla abicim ben hiç davete falan gelemicem"
Osman derin bir nefes aldı
"Hepimiz gidicez Uraz"
Dedi ve kalktı.
"Gösterişli bir yer,ona göre giyinirsiniz" dedi ve tam çıkıcakken
Bi anda seslendim
"Kaçta" dediğimde yerinde durdu,kafasını hafifçe döndürdü ve "9.00" diyip gitti.
Ondan korkuyordum.
Bende yukarı çıktım,duş aldım.Telefonumu ve kulaklığımı alıp dizi izlemeye başladım.
3-4 bölümünden sonra saat 8.00 olmuştu bile.
Gitmek istemiyordum ama mecburum,saçlarımı açtım ve düzleştiriciyle düzleştirdim.Uzun sürmüştü çünkü saçımı düzleştirmeyeli olmuştu.
Dolabın karşısına geçtim,zamanında denizin öylesine verdiği bir elbiseyi çıkardım.
Bordo rengi bir elbiseydi,önü kapalıydı ama arkasında tam kalçama kadar gelen sırt dekoltesi vardı,dizimin biraz altındaydı ama dardı.fazla iddalıydı.
Elbiseyi giydikten sonra ten rengi ayakkabılarımı giydim.
Aynada kendime baktığımda oldukça iddalı duruyordum.
Bordo rujumu da sürdükten sonra,biraz rimel sürdüm ve çıktım.
Osmanla Uraz aşağıdalardı ve onlar da hazırlanmıştı.
İçimden "siktir" dedim.Çok yakışıklı olmuştu,her zamanki gibi siyah bir gömlek yerine beyaz bir gömlek ve oldukça pahalı gözüken bir takım giymişti.
Koltukta otururken duvara gözlerini dikmişti.Benim indiğimi görünce kafasını bana çevirdi,bir süre göz göze baktıktan sonra gözlerini vücudumda gezdirmeye başladı.
Gözlerini tekrar gözlerime çıkardığında,bakışları tehlikeliydi.Uraz anında yanıma gelip
"Vay vay,güzellik" dedi ve elimden tutup beni kendi etrafımda döndürdü.
"Mükemmel olmuşsun" dedi ve gülümsedi.
"Teşekkürler,sende çok yakışıklı gözüküyorsun" diyince
"Biraz" dedi ve güldü.
Osmana baktığımda,gözünü duvara sabitlemişti,elini sıktığını fark etmem uzun sürmedi.
Koltuğa oturduğumda osman hala bakmıyordu.
"Çıkıyoruz" dedi ve ayağa kalktı.
"Ben kendime bi kavalye ayarladım,siz gidin." Dedi ve arabasına bindi Uraz.
"Orda buluşuruz" dedi osman ve arabaya geçti.Bende oturdum.
Derin bir sessizlik ve yoğun erkek parfümü kokusu vardı.
"Benimle konuşmuyor musun?" Dedim en sonunda.
"Yüzüme bile bakmıyosun,noluyo?" Dedim ve ona döndüm.
"Konuyu kapat" dedi ve yola odaklandı.
"Emredersin ya" dedim ve geri cama döndüm.
"Elbiseyi giymeden önce bana göstermeliydin" dedi en sonunda
"Nedenmiş"
"Fazla açık" dedi ve bana döndü.
"Beni takmadığına göre elbisemle de ilgilenmene gerek yok,ben iyiyim" dedim.
Sinirlenmişe benziyordu
Arabayı yolun kenarına çekti ve bi anda durdurdu.
"Bu gece benim yanımdan başka hiçbir yerde olmıycaksın.Yoksa Cezanı çok ağır veririm" dedi ve cevap beklemeye başladı.
"Ne yani,kimsenin yanına gidemeyecek miyim?" Dedim.
Çok sinirli gözüküyordu.
"Bensiz tuvalete bile gitmiyceksin dila,umarım anlamışsındır.Bir saniye bile ayrılırsan cezanı çekersin"
"Peki" anlamında başımı salladım.
Üstüne gitmek istemiyordum,sonunda gelmiştik.Arabadan indik.Osmanın koluna girdim,bu hareketim onu şaşırtmışa benziyordu.
"Ne var,Sen dedin" dedim ve yürümeye devam ettim.
Ortam fazlasıyla kalabalıktı ve herkes çok şıktı.
Uraz yanında altın rengi mini bir elbise giymiş birinle geldi.
"Nerde kaldınız,Ağaç olduk" dedi ve bana döndü
"Güzellik,sen nasılsın" diyince osmanın sinirlendiğini anlamıştım,beni sürekli bırakıp giden oydu.Şimdi de böyle yapması saçmaydı,elini yumruk yapmış sıkıyordu.
"İyiyim" dedim ve elimi yavaşça osmanın sıktığı eline götürdüm.
Osman bana döndü,eli gevşemişti.
Sonunda el ele tutuşmuştuk,bu durum fazlasıyla heyecan vericiydi.
Eli çok sıcaktı.
"Hadi gelin,masa burda"
Masaya geçtik,ben osmanın yanına oturdum.
Masaya bir çift daha geldi.
Onlarla da muhabbet ediyorduk,en sonunda
"Ne tatlı bir çiftsiniz" dedi kadın.
Ne diyeceğimi bilemiyordum,"biz sevgili değiliz" dedim ve gülümsedim.
"Ne yazık" dedi ve içkisinden bir yudum aldı.
Osmanın eli bacağımın üstüne kaymıştı,sıcaklıkla birlikte bende heyecanlanmıştım.
Elini yukarı doğru çıkarırken elimi elinin üstüne koydum,bu yakınlığın sonu hayra alamet değildi.
Hafifçe gülümseyip bana döndü,bende kızarmıştım.
Uzun bir muhabbetten sonra herkes dansa kalkmaya başladı.
Osman kalktı ve "benimle dans et" dedi.Adamın her şeyi emirdi zaten,alışmıştım.
Elimi eline koyup kalktım.
Pistin en ortasına geçmiştik.Elini yavaşça belime koydu ve bi anda beni sertçe kendine çekti.
Bende elimi omzuna koydum,ve dans ediyorduk.
"Bu elbiseyi bir daha giymeni istemiyorum" dedi sessizce.
"Buna karışabileceğini düşünmüyorum" dedim ve ondan bir adım uzaklaştım,o size beni yine kendine çekti.Aramızda boşluk çok az vardı.
"Bir daha giyersen,yapıcaklarımın sorumlusu olmam" dedi ve yüzünü saçımda gezdirmeye başladı.
Saçımdan yayılan şampuan kokusunu içine çekti
"Çok güzel kokuyor"
Dedi ve beni bi anda kendi etrafımda döndürdü.
"Urazla aranda bir şey var mı" diyince şaşırmıştım.
"Hayır tabikide,arkadaşız" dedim.
Belimdeki eli hafifçe aşağı kaydı "yakınlığınız hoşuma gitmiyor" dedi.
"O gece neden gittin" diyince bi anda eli gevşedi.
"Bilmiyorum" dedi ve beni tekrardan kendi etrafımda döndürdü ve aşağı doğru eğdi.Dudaklarımız birbirine değmek üzereyken alkış sesleri geliyordu.
Gözlerimiz hala birbirimize kenetlenmişken şarkının bitimiyle yerimize geçtik.
"Çok güzel bir danstı" dedi ve masadaki kadın alkışladı.
Bir süre sonra bir kız geldi,kırmızı ve oldukça açık bir elbise giymişti.
Osmanın kulağına eğildi ve bir şeyler söyledi.İkisi birlikte gülmüştü,kız göz kırptı ve tam gidicekken
"Sen kimsin,herhalde kardeşin." Dedi osmana ve gülmeye başladı.
Sinirlenmiştim.
"Canım oyun parkı buranın karşısında,istiyosan ben götürebilirim"
Ayağa kalktım ve yanına gidip
"Bence yüzündeki bin tok makyajı temizleyip gel,yüz yüze konuşalım" dedim ve ona bakmaya başladım.
"Velet" diyince
"Sana daha uygun bir yakıştırma var ama,ağzımı senin için bozamıycam" dedim ve güldüm.
Çok sinirlenmişti.
Bi anda kolumu tuttu ve "Görüşücez"diyip bırakıp gitti.Osman oturduğu yerden sırıtıyordu,bu iyice sinirimi bozmuştu.
Tuvalete doğru yürümeye başladım,içerisi çok yoğun bir şekilde parfüm kokuyordu.
Tuvalete girip kapıyı kilitledim,kadınların konuşmasını dinliyordum.
"Cidden çok yakışıklı,bir gecelik de olsa beraber olmak isterdim herhalde"
"Aynen,ama o bizi ister mi ya" diyip güldüler.
"Yanındaki şu bordo rujlu çocuğu istediğine göre bizi de ister"
Yine gülmeye başlamışlardı,sonra çıktılar.Bende çıktım.
Tuvaletten çıktığımda kapıda Osman duruyordu,yanından gidicekken sertçe kolumdan tuttu ve beni duvara doğru itti.
"Bırak" dedim ama bırakmıyordu,kolum acıyordu.
"Gidicem,bırak" dedim ve ittim ama yerinden kıpırdamıyordu bile.
"Sorun ne" dedi ve beni duvarla arasına aldı.
"Beni rahat bırak" dedim.Gitmek istiyordum.
"Bırakmayacağımı biliyorsun"
Gözlerim dolmuştu,ağlamak istiyordum.
"Konuş!" Diye bağırdı,korkmuştum.En sonunda tuttuğum göz yaşlarımı bıraktım.
"Ağlama" dedi sertçe ve kolumu biraz daha sıkmaya başladı.
"Konuşmazsan zorla konuştururum" dedi.
"Sorun ne biliyo musun,ben senin yan yana durabileceğin biri değilim." Kolumu sertçe çektim.
"Bu ruj,bu makyaj ve elbise.Bunlar ben değilim"
Dedim ve gözlerimi sildim,rimellerim büyük ihtimal akmıştı ama umrumda değildi.
"Tuvalette bile,kadınlar bana çocuk diyo,çocuk!Benimle dalga geçiyorlar farkında mısın,Yanında çocuğun gibiyim ve sen her yere beni götürüyorsun!"
Kolumu yavaşça bıraktı.
Ve yanımdan gitti,yine gitti.Tuvalete girdim ve yüzüme baktım,bu ben değildim.
Yüzümü yıkadım,makyajım çıkmıştı.
Geri döndüğümde Osman yoktu,Uraz geldi.
"Dila Noluyo?Sen iyi misin" dedi.Tam o sırada ışıklar kapandı.
"Öncelikle Herkese iyi geceler dilerim"
Ses osmanındı,arkamızı dönmüştük,onun tam karşısındaydım.
"Bu gecenin olmasında,herkesin katkısı büyük.Bizim şirketimizin de dahil."
Kızların dibi düşmüştü,Osman fazla yakışıklı gözüküyordu.
"Herkesi kutlarım,bu başarı hepimizin"
Alkış sesleri yükselmişti.
"Size Sevgilimi takdim etmek istiyorum,ona yapılan yanlışı kendime yapılmış sayarım."
Dedi.Uğultular artmıştı,herkes acaba kim diye düşünürken gözlerini bana dikti ve
"Dila,Yanıma gelir misin?"
İsmimi duyduğumda,kalbimin durmuş olabileceğinden şüphe ediyordum.
İşte şimdi tehlike çanları benim için çalıyordu.
Yerimde dona kalmıştım.Heyecanlı bir bölüm sizlerle,keyifli okumalar.Güzel yorumlarınız için Teşekkür ederim..❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİSKOPAT SEVGİLİM
Romance"Neden peşimi bırakmıyorsun?" Soruma şaşırmış gibiydi.Bir süre düşündü "Bence söylemenin tam sırası" Dedim önünde dikilirken.Yorulmuştum. Yanıma yaklaştı ve kulağıma eğilip "Seni karanlığıma çağırmıyorum küçüğüm,çünkü zaten artık karanlığımın bir pa...