Şuan adını bilmediğim çocuktan,sanki bi canavardan kaçar gibi kaçıyordum.Meraklı bakışların ardından çıktım.
Karşı yola geçtiğimde arkamı döndüm,osman da çıkmışı.Korkuyordum,ne yapıcağımı bile bilmiyordum.
Ben koşarken adımlarını arkamda hissediyordum.
Tam karşı yola geçicekken sertçe kolumdan tuttu ve kendine çekti,ilk başta ona çarpmıştım.
"Bırak!" Diye bağırsam da işe yaramıyordu,çantam da elimde değildi.Ağlıyordum,sanırım korkudandı.Benim bu gece buraya hiç gelmemiş olmam gerekiyordu.
Arabaya doğru beni itti ve kapıyı kapattı,kendisi de bindiğinde arabayı çalıştırmıştı.
Ağlıyordum,deli gibi ağlıyordum ama gözlerimi sildim.Midem bulanıyordu,keşke hiç gitmeseydim diye düşünüyordum.Arabayı deli gibi kullanıyordu
"Nolur dur" dediğimde
"Sesini kes!" Dedi ve direksiyona vurdu,başım çok kötüydü,gözlerim kendiliğinden kapanıyordu.
"Ben,iyi değilim" dediğimde bir an bana döndü ama umursamadı.
Evin önüne geldiğimizde beni çekiştiriyordu,sürekli ayağım kayıyordu.
En sonunda eve girmiştik,telefonunu çıkardı ve birini aradı.
"Uraz,eğer siktiğimin evine gelirsen seni öldürürüm!" Dedi ve suratına kapattı.Kapıyı kilitledi.
Üstüme doğru gelirken bi anlık cesaretle merdivenlere kaçtım,Tuvalete girdiğimde kapıyı kilitleyemiyodum.
"Kilitlensene!" Diye bağırmamla kapının itilmesi bir oldu.Osmandı.
"Nolur yapma,bir daha karşına bile çıkmam çok korkuyorum" dedim ve yerde geriye doğru kaydım.
Hiçbir şey demiyordu,kolumdan tuttu ve yatak odasına götürmeye başladı.Ağlamıyordum ama korkuyordum.
"Otur!" Diye bağırdığında
"Osman nolursu-"
"Yatağa otur dedim"
Bağırmıyordu ama sesindeki tehlikeyi fark etmiştim.
Korkarak yatağa oturdum,dolabından bir kravat çıkardı,hareketleri yavaştı.
"Bileklerini getir"
İlk başta getirmediğim için sesi bu sefer yükselmişti.
"Bileklerini getir"
Bileklerimi korkarak ona doğru tuttuğumda kravatla bağladı,çok acıyordu.
Üstüme eğiliyordu,belimden yavaşça tuttu ve yatağın ortasına koydu.
"Osman Canım acıyo yapma"
Elleri bacaklarımda gezinirken bi anda sertçe bacağımı sıktı,
"Yanında olamadığımda başkasının yanında olmak zorunda mısın"
Dedi ve elini tekrardan gezdirmeye başladı.
Belki de onu gelmediğinde aramalıydım,bende hata etmiştim.
Tek hareketle beni ters döndürdü,ecel terleri dökmeye başlamıştım.
"Dur,dur nolursun dur!" Ağlıyordum.
Kalbim acıyordu,onunla birlikte beynim de.
Eli kalçalarıma çıkınca sertçe kavradı ve sıkmaya başladı.
Kulağıma doğru eğildi.
"O piçe değdirdiğin yerlerin burası mıydı"
Beynim kendini imha etmek üzereydi.
"Osman,sakin ol.Nolur bırak"
Eli yukarı çıkınca fermuarımı yavaşça açmaya başladı.
Canım yanıyordu,allahtan sırtım dönüktü.
Elbiseyi tamamen açtı,sırtım tamamen açıktı.
Elini sırtımda gezdirmeye başladı,parmakları sırtımda geziyordu.
"Çok değişik geliyosun" dedi ve parmağını bir aşağı bir yukarı yavaşça oynatıyordu.
"Herkesten,her şeyden farklısın"
Gözyaşlarım durmuştu,ama içimde bir yerlerde sanki bir ışık yanmıştı.Kalbim sıkışıyordu.
Bileklerimin acısı,sanki kaybolmuştu.
Elbisenin fermuarını kapattı.
Korktuğum şey olmamıştı.
Tekrar döndürdüğünde ikimizin de gözlerinde ışıklar yanıyordu.
"Özür dilerim"
Dedim fısıltıyla,hiç olmamam gereken bir yerde olmuştum.
Bileklerim yukardaydı,gözlerimiz ise sanki birbirine sarılıyordu.
Bi anda gözleri dudaklarıma kaydı,dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve sertçe öpüşmeye başladık,hareket eden bedenimi yavaşlatmak için elini yavaşça karnıma getirdi ve bastırdı.Bu hareketinle nefesim kesilmişti,İçimdeki ateş artarken kalbim yerinden çıkmıştı.
Ellerini belime getirdi ve beni kendisine geçti,vücudum havalanmıştı.
Nefes almak için ondan ayrıldığımda,dudakları boynumdaydı.
Boynumu öpüyor,hatta bazen emiyordu.
Gözlerimi kapattım,sanki bir yangının ortasında gibiydim ama yanmıyordum.
Birbirine bağlı olan kollarımı ona yaklaştırdım ve omuzlarına koydum.
Elbisemi hafifçe yukarı doğru çıkarırken,korku tekrardan ziyarete gelmişti.
Ellerini bacaklarımda gezdirdi ve son kez öpüp ani bir hareketle yataktan kalktı.
"Sen bu haldeyken seninle bunu yapmıycam" dedi ve odadan çekip gitti.
Kendime lanet ediyordum,ne ara bu kadar içmiştim ben.
Sanki ona değil de kendime sinirliydim şuan,alttan kapı sesi geldiğinde sinirle üstümdeki kıyafeti çıkarıp odama geçtim.Elbiseyi yırttım ve kapının önüne bırakıp kapıyı kilitledim.
"Aptal" diyordum kendi kendime,kendimi düşürmüştüm anlaşılan.Telefonum aklıma geldiğinde yanımda olmadığını hatırlayıp bir kere daha sinirlendim.
İç çamaşırlarımla kalmıştım,bir şortla tişört giyip yatağa uzandım.
Beynim sanki uykumu parçalara ayırmıştı.Ben ne ara o kadar içip daha adını bile bilmediğim adamla öyle danslar etmiştim?Hemde sadece geç geldi diye?
Elimle yüzümü kapatıp
"Aptalsın sen aptal!"
Dedim ve yorganı suratıma çektim.Cidden aptaldım,ama onun da bana bu şekilde davranması beni kırıyordu.
Gözlerimi zorla kapattım ve uyudum.
-OSMANDAN-
Evden sinirle çıkmıştım,nasıl oluyo da sadece geç kaldım diye başka adamla o halde duruyordu anlamıyordum.
Arabaya bindim,öylesine sürüyordum.Yakınlaşmamız hala aklımdaydı ama bu o sarhoşken ve ben bu haldeyken olmayacaktı.
-DİLADAN-
Gözlerimi açtığımda başım çok ağrıyordu,kalbim de.Tuvalete girdim ve elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım.Ağlamaktan olan kızarıklıkları tenimin rengindeki fondötenle kapattım,çok kibar duruyordu.
Saçlarımı da at kuyruğu yaptıktan sonra formalarımı giydim,canım sıkkındı hatta ölü gibiydim de denebilirdi.
Kendimi affettirmem lazımdı,evet hesap sorucak veya canımı yakıcak konumda değildi ama sadece geç kaldığı için kendimi böyle düşürmemeliydim.
Odamdan çıktığımda yavaşça odasının kapısını açtım,yoktu.Belli ki dün gece de gelmemişti,birkaç bi şey yedikten ve ağrı kesici içtikten sonra çantamı sırtıma taktım ve yürümeye başladım.
Şoför kapının önündeydi,"merhaba dila hanım,osman bey bizzat bugün almamı söyledi."
En azından siniri geçmiş gibi duruyordu,ısrar etmeden arabaya bindim.Camdan akıp giden yolu izliyordum,bir yandan da düşünüyordum.
Okulun önünde durduğumuzda teşekkür ettim ve okula geçtim.
Damla sınıftaydı,içeride gürültü hakimdi ama ben girince gürültü kesildi yerini kulaktan kulağa konuşmaya bıraktı.
Damla yanıma geldi ve kolumdan çekiştirerek dışarı çıkardı.
"Noluyo damla bırak"
Dediğimde damla beni itti.
"Dila,sen osmanla mı çıkıyosun."
Duyduğumla bi an şaşırmıştım.
"Hayır dila ne çıkması?" Dememle yanıma okulun popülerlerinden Su ve Merve geldi.
Merve direk lafa atladı,onu hiç sevmezdim.
"Sen osmanın küçük sürtüğü olmuşsun sanırım,altına çok inledin mi?" Diyip yanındakinle kahkaha atmaya başladı.
Tam yanına doğru gidicekken damla kolumdan tuttu.
"Dila bu ikinci olayın,yapma" dediğinde geri çekildim.
Sınıfa girdik,herkes şaşkın şaşkın bakarken dersler aynı sıkıcılıkla ilerliyordu.
Son derse geldiğimizde Ayaz karşıma çıkmıştı,umursamadan geçerken.
"Ne o şimdi de başkasının altına mı yatıyosun,söylesene ne kadar kazanıyo-"
Demesine bırakmadan yüzüne tokadı geçirdim,artık bunları duymaktan sıkılmıştım.
"Sana bi şey söyliyim mi Ayaz,Bir kere bile insan olmayı denememiş birine göre beni hatta diğer kızları da fazla yargılıyosun.Kimin altına yattığım hatta kiminle olduğum seni hiçbir şekilde alakadar etmez."
Bu cümlelerden sonra gözlerimden yaşlar süzülmeye başlamıştı.
"Bir daha sakın karşıma çıkma,seni görmek bile istemiyorum.Çok merak ediyosan da,biz hiçbir şeyiz.Ama bu seni zerre ilgilendirmez"
Dedim ve yanından ayrıldım.
Artık bunları duymak kalbimi acıtıyordu,altına yattığımı düşünen kişiler günde kaç kere sevgili değiştiriyolar hiç düşünmemişler herhalde.
Çıkışa yaklaştığımda karşımda Uraz duruyordu,beni daha çok ne mutlu edebilir diye düşünmekten kendimi alamamıştım.
Koşarak yanına gittim ve ona sarıldım,o da bana sarılmıştı.
"Uraz seni çok özledim"
"Bende Bitanem,Bende özledim"
Uraz bu hayatta sahip olabileceğim tek gerçek kardeşti sanırım.
Çantamı verip "o gece,bunu unuttun" dedi ve suratı düştü.
Uraza baktığımda yorgun gözüküyordu,sanki eski enerjisi yoktu.
"Teşekkür ederim" dedim,sesim sanki güçsüz çıkıyordu.
Arabasına bindik.
"Deniz kenarına gidelim mi?" Diyince hiç düşünmeden "olur" dedim.
Geldiğimizde sahile oturduk,kum taneleri yumuşacıktı.
"Dila,O gece ne oldu?"
Tekrardan aklıma gelince tekrardan gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı.
"Ben,osmanın gelmeyeceğini düşündüm.Beni bıraktığını,o çocuk bi anda karşıma gelince ben ne yapıcağımı şaşırdım.Çok büyük bir hata yaptım" dedim ve ellerimle yüzümü kapattım.
"Ben,senin yanına gelemediğim için özür dilerim" dedi ve bana sarıldı,onun da ağladığını gördüğümde şaşırmıştım.
"Önemli değil"
Dedim ve sıkıca sarıldım.
"Osmana aşık mısın?"
Dediğinde ne diyeceğimi bilememiştim
"Hayır,ben bilmiyorum.Sanki olmaması gereken bir şeyin peşine düşmüş gibiyim"
Dedim,onu sevmek de böyleydi sanırım.
"Ona aşık olmaman gerek dila,yoksa canın daha çok yanar"
Dediğinde acı gerçek yüzüme soğuk bir rüzgar gibi sertçe vurdu ve akıp gitti.
"Farkındayım"
Dedim.
"Kalkalım,sen hala formanla duruyosun bücür şey" dedi ve yanağımı sıktı.
"Hiçte bile" dedim ve karnına vurdum.
"Küçük hanım görmeyeli güçlenmişsiniz"
Güldüm ve aklıma gelen soruyu sordum.
"Bu gece geliceksin,dimi?" Dediğimde suratı düştü.
"Abim pek fazla istiyo gibi değil ama gelicem,geç bi saatte" dedi ve burukça gülümsedi.
" oda olur"
Dedim ve gülümsedim.Arabaya bindik,en sevdiğim şarkı çalıyordu.Ben eşlik ederken Uraz bu halime gülüyordu,bende ister istemez gülmeye başlamıştım.
Evin önüne geldiğimizde ikimizin de gülümsemesi soldu.
"Ben Geç saatte gelicem,seni uyandırırım ufaklık"
"Ne ufaklığı ya" dedim ve koluna vurdum.
"Sadece şakaydı" dedi ve güldü,bende gülüyordum.
İstemeyerek de olsa arabadan indim,ben el sallarken o gitmişti,keşke o da gelseydi diye düşünürken kapıyı açtım.
Yukarıdan sesler geliyordu,görünürde kimse yoktu.
Mutfaktan su aldım ve içip merdivenlerden çıktım.
Osmanın odasından geliyordu ve kapısı aralıktı,bakışlarımı içeri yönlendirdiğimde dona kalmıştım,mecaz bile değildi cidden böyleydim.
Çıplak bir kadı vardı ve osmanın altındaydı,bi ileri bi geri gidip geliyordu ve bağırıyordu.
Ağlamaya başlamıştım,kendime ve osmana belalar okurken osman kızın üstünden bi anda kalktı.
Kız bozulmuş bir şekilde yanına geçti,yatağın ucunda ayakta duruyolardı ve kız üstüne elbisesini giydi.
"Neden kalktın,saat çok erken" dediğinde osmanın suratı duvar gibiydi.
"Senin şu küçük sürtüğün sana aynı zevki veremediğinden mi"
Dedi kız alayla,Osman bakışlarını anında kıza yönlendirdi.
Kızı tuttuğu gibi duvara bastırdı.Kafasının tam yanında yumruk atmıştı.Kız korkuyla osmana bakıyordu.
Osman kıza delici bakışlar atarken kız korkudan ölücek gibiydi.
"Sürtük dediğin kıza yapamadığım için sen altımdasın,onun yerine senin canını yakıyorum.Bir daha ağzını bozarsan seni yaşatmam" dedi ve kızı itti.
Nefesim kesilmişti,ne yapıcağımı bile bilmiyordum.Tam sessizce çıkıcakken kapıya çarpmamla gözler bana döndü.
Kız korkuyla bana bakarken ayakkabılarını da alıp korkuyla yanımdan kaçtı.
Osmanla göz gözeydik ve ben ne diyeceğimi bilmiyordum.
!ÖNEMLİ!
Arkadaşlar selam,bir şeyden bahsetmek istiyorum.
Biliyorsunuz kitabımı sevenler var,ama her güzel şeyin bir sonu var ne yazık ki.
Finale daha var ama,Kitabın ikincisini yazıcam dersem tepkiniz ne olur?
Bu benim için önemli,lütfen okuyan mesaj atabilir mi veya yorum bırakabilir mi?
Öpüldünüz.
Eğer ikinciye talep olmazsa yeni bir kitapla dönebilirim,tarzı yine aynı fakat kurgusu farklı olan bir kitap.
Yorumlarını bekliycem
Öpüldünüz🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİSKOPAT SEVGİLİM
Romance"Neden peşimi bırakmıyorsun?" Soruma şaşırmış gibiydi.Bir süre düşündü "Bence söylemenin tam sırası" Dedim önünde dikilirken.Yorulmuştum. Yanıma yaklaştı ve kulağıma eğilip "Seni karanlığıma çağırmıyorum küçüğüm,çünkü zaten artık karanlığımın bir pa...