PİSKOPAT SEVGİLİM

Tehdit

Donup kalmıştım,acaba onu duyduğumu anlamış mıydı.
"Dila,bir şeye mi ihtiyacın var bana söyleyebilirsin?"
Anlamadığı belliydi,derin bir nefes aldım.
"Yemek hazırmış,onu söylemek istedim"
Dedim ve zorla gülümsemeye başladım.
Beraber aşağı indik,aklımda hala sorular vardı ve burda kalmamız bana göre pek tekin değildi.
Yemeğe geçtiğimizde urazın bana baktığını fark ediyordum.
"Dila,sen iyi misin?"
Ona bunları duyduğumu söyleyemezdim.
"Sadece biraz yorgunum,uzansam iyi olucak"
Masadan kalkıcakken osmanın tutmasınla ona döndüm.
"Hiçbir şey yemedin,doktorun öğün eksikliğinden de olabilir demişti.Yemek ye"
Sıkıntıyla bakışlarımı masaya çektim.
Biraz daha yedikten sonra kimseye bir şey demeden yukarı çıktım.
Korkuyordum,Meltem her ne yapıyorsa kimsenin haberinin olmadığı belliydi ve bir şeyler saklıyordu.
Kapımın açılmasınla gözlerimi kapıya çevirdim,osmandı.
Bunları ona anlatmak istiyordum ama ilk önce benim bu işi çözmem gerekliydi.
"Bi sorun olduğunun farkındayım"
Dediğinde iyice arada kalmıştım,ama söyleyemezdim.
"Bir şey yok,sadece yorgunum hepsi bu."
Dediğimde yanıma oturdu,bacağımdaki yaranın acısı gün geçtikçe azalıyordu.
"O piçi gebertmeliydim"
Dediğinde şaşkınlıkla ona döndüm.
"Sahiden mi?Unuttuysan söyliyim,bu yaraya sebep olan sensin"
Dememle kolumu sıkmaya başladı.
"Bana başkalarını savunma,bu yarayı ben açtıysam da başkası canını yakamaz."
Dediğinde gözleri dudaklarıma kaydı,bende aynı davranışta bulununca bi anda dudaklarını dudaklarımın üstüne bastırdı.
Karşılık vermekte zorlanıyordum,yatakta üstüme çıktığı an aklıma o gece geldi.
Eli tişörtüme gittiği an dudaklarımızı ayırdım.
"Dinlensem iyi olucak,iyi geceler"
Dediğimde tuhaf karşılasa da üstümden kalktı.
Boynuma küçük bir öpücük bıraktı ve
"İyi geceler küçüğüm"
Diyip odadan çıktı.
Bi an aklıma istanbul geldi,bu ev cidden mükemmeldi ama ben buraya ait değildim.
Bu oyunun bitmesini istiyordum,daha nereye kadar yalan söyleyip herkesten kaçabiliriz ki?
Yarının hafta sonu olduğu aklıma gelince mutlu olmuştum,en azından okula gitmemem beni mutlu edebiliyordu.
Telefonumun çalmasıyla kalktım,gizli numaraydı.Açmakla açmamak arasında gidip gelirken açtım.
"Alo,kimsiniz?"
Bir süre cızırtılı bir ses geldikten sonra ses gelmeye başladı.
"Çok büyük bir hata yapıyorsun"
Ses çok kalın bir erkek sesiydi,belli ki uygulamayla bu sesi çıkarıyordu.
"Sen kimsin?"
Dediğimde gülme sesi geldi.
"Çok yakında tanışıcaz"
Ve telefon kapandı,telefonu bıraktım ve yatağa yattım.
Keşke buraya hiç gelmeseydim diye düşünüyordum,benim buraya gelmeme sebep olan en büyük etken de ne yazık ki osmana aşık olmamdı.
Burdan gitmeliydik,canımızın yanıcağını biliyordum.
Gözlerimi kapattım ve zor da olsa uykuya daldım.
Sabah gözlerimi açtığımda yine huysuz bir şekilde kalktım,uyanmak istemiyordum nedense.
Havuz mükemmel gözüküyordu,sırf bu manzara için burda kalabilirdim.
Aşağıdan gürültü geliyordu,indiğimde uraz ve meltem tartışıyordu.
"Günaydın,Neden kavga ediyosunuz?"
Dediğimde ikisi de sustu.
"Bir şey yok,Meltem Çiğdemlerle dışarı çıkmak istiyo ve göze batıcağını anlayamıyo ne yazık ki"
Dediğinde meltem araya girdi.
"Uraz ne göze batması,Dila da gelsin hem.Değişiklik olur"
Tam hayır diyecekken
"İtiraz kabul etmiyorum,sadece bir saat.Lütfen"
Dediğinde meltemi kıramadım,hem yalnız dışarı çıkmaması daha iyiydi sonuçta yine yalan söylemeye başlarsa yakalayabilirdim.
"Tamam,ben varım"
Dediğimde gülümsedi.
"Çiğdeme gidicez"
Dediğinde hafifçe gülümsedim.
Osman aşağı indi,bir yere gidicek gibi duruyordu.
İlk başta bana bakıp hafifçe gülümsedi fakat sonra suratı tekrar ciddileşti.
"Uraz bugün işimiz var"
Dediğinde meltem lafa atladı.
"Bizimde Var,Çiğdeme gidicez"
Dediğinde osman bakışlarını bana getirdi.
"Çok kalmıycaz"
Dedim ve hafifçe gülümsedim.
Yanıma geldi ve ellerini belime koydu,kendine biraz daha çekti.
"Dikkat etmeni istiyorum,sana bir şey olursa herkesi bitiririm."
Dediğinde sebepsizce dudağına küçük bir öpücük kondurdum.
"Merak etme,Akşam görüşürüz"
Dediğimde ikimiz de gülümsedik.
Kahvaltı ederken Uraz ve osman çıktı,Çiğdeme gitmeyi her ne kadar istemesem de çiğdem yine bi işler çevirebilirdi.
Odama çıktım,Üstüme askılı bir elbise giydim.
Rengi çok hoştu,uçuk pembeydi.
Saçlarımı da açık bırakıp biraz parfüm sıktım ve çıktım.
Elbise dar olmadığı için daha da hoşuma gidiyordu,çok rahattı.
Meltem Kısa siyah bir şort,üstüne de belini açık bırakan Kırmızı bir üst giymişti,çok güzel olmuştu.
Saçlarını da at kuyruğu yapmıştı.
"Çıkalım mı artık?" Dedi ve koluma girdi,ona yakın olmalıydım.
"Tamam"
Dedim ve gülümsedim,bi taksiye bindik ve eve doğru gitmeye başladık.
Meltemin telefonuna bir mesaj gelmişti,ilk bana baktı ama sonradan mesajı açmadı.Ne karıştırıyor cidden bulmam gerekiyordu.
"Geldik"
Dediğinde camdan eve baktım,bizim evden bile mükemmel gözüküyordu.
Kapıya geldiğimizde bir grup bizi karşıladı,içimden siktir derken burda erkeklerin olduğunu bile bilmiyordum ve içlerinde selim denen yalancı da duruyordu.
Çiğdem hafif makyaj yapmıştı,Üstünde Gri mini bir şort ve beyaz kısa bir gömlek vardı.
"Hoşgeldiniz!" Dediğinde bize sarıldı,tek tek herkese sarılırken selim bi anda kolumdan tutup kendine çekti.
"Yavaş"
Dedim ve geri çekildim,tuhaf tuhaf bana bakıyordu.
"İçeri girelim"
Çiğdemin sesinle salona geçtik,herkes koltuklara ve yere oturdu.
Meltem biraz telaş yapıyormuş gibi gözüküyordu.
Yanıma ece gelmişti.
"Nasılsın Dila?"
Dediğinde gülümsedim.
"Eğlenmeye çalışıyorum"
Dediğimde o da gülümsedi.
"Sıkıldığının farkındayım"
Dedi.Geçiştirdim ve telefonumu çıkarıp havuzun yanına gittim.İnsanların gürültüsünden artık tiksinmeye başlamıştım.
"Alo,Dila?"
Denizin sesi iyi gelmişti.
"Birkaç saate gelicem,haberin olsun"
Güldüğünü fark etmiştim,bende gülmeye başladım.
"Zevkle bekliyo olucam"
"Kafa dağıtmaya cidden ihtiyacım var"
Dememle birinin beni havuza itmesi bir oldu,kendisi de benimle havuza düşerken telefonum bahçeye düşmüştü.
"Sen!"
Selim havuzda gülüyordu,artık cidden beni delirtmişti.
Yanına gidip ona vurmaya başladım.
"Bir daha Benim yakınıma bile gelme!" Diye bağırdım ve tam çıkıcakken geri yanına çekti.
"Memnun oldum" dedi ve yine gülmeye başladı.
Sinirle havuzdan çıktığımda çiğdem kıyafet verdi,Bi kot pantalonla düz bi bluz istemiştim.
Odası mükemmeldi,sadece kırmızı rengi vardı.
Saçlarımı da kuruttuktan sonra odadan çıktık.