Okula girdiğimde herkes Osman'ın çevresindeydi.Anlamıyorum şu çocukta ne buluyorlar bir ergenin teki işte.Osman yeşil montuyla yavaş yavaş yürürken peşindeki kızlara aldırmadan yanına koştum.
"Şu kalabalığını alıp arka bahçeye gitmeye ne dersin?"
"Peki bunu niye yapayım Dila?"
"Voleybol maçımız var da ondan!"
"Sakin ol!Sesimi yükseltmek istemem."
"Hadi yaa!Sesinin yükselmiş halini görmek isterim!"
"Daha uygun zamanda niye olmasın?"
"Ne?"
"Yarın saat:3 Muffin cafe bekliyor olacağım."
"Geleceğimi de nereden çıkardın?"
Cevap vermeden hızlıca yürümeye başladı.Osman böyle bir insandı,kafasına koyduğu gibi yaşardı.
-
Çok kolay bir voleybol maçının ardından herkes sınıflarına çıktı.Ben Nil'in yanına doğru yürüdüm.
"Selam!"
"Ah merhaba Dila!Priv açmaya ne dersin?"
"Olur derimm!"
"Hey Dila baksana bu akşam partilesek mi"
"Im şey sanırım annemden izin almam gerekecek.Kabul ettim say."
"Peki,istediğini giyebileceğini unutma!"
Çantamı alıp koşarak eve gittim.Ve hazırlanmaya başladım.Hızla üzerime siyah askılı pullu bir elbise altına babetlerimi giydim.Saçımı dalgalı yaparak makyajımı sade ama güzel yapmaya özen gösterdim.
Ve yavaş adımlarla aşağı indim.
"Annelerin en güzeliii!"
"Ne istiyorsun Dila!"
Annem kahvesini yudumlayıp telefonuna bakarken göz ucuyla da bana bakmayı unutmadı.
"Ben çıkıyorum ımm taksiyle gideceğim sanırım biraz para almalıyım"
"Peki kapının önündeki kutudan sadece 100 Tl alabilirsin"
"Teşekkür ederim!" deyip anneme öpücük attım.
-
Ve Nil'le partinin kapısında buluşup içeri girdik.İçeri girdiğimizde karşıma değişik disko topları ve bir grup alkol sürüsü çıktı.
"Burası çok kalabalık Nil!"
"Hey buraya alışsan iyi edersin.Hatta sen ım,babet giymişsin baksana!" derken kıkırdadı.
Gözlerimi salonun içinde gezdirmeye başladım,ve asker pantalonu siyah ona bol gelen tişörtü üstünde de yeşil montuyla karşımda..Evet o kişi Osman..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİSKOPAT SEVGİLİM
Romansa"Neden peşimi bırakmıyorsun?" Soruma şaşırmış gibiydi.Bir süre düşündü "Bence söylemenin tam sırası" Dedim önünde dikilirken.Yorulmuştum. Yanıma yaklaştı ve kulağıma eğilip "Seni karanlığıma çağırmıyorum küçüğüm,çünkü zaten artık karanlığımın bir pa...