Roma Tiyatrosu - Üçüncü Bölüm

51 1 0
                                    


TİYATRONUN BAŞLANGICI VE İLK OYUN TÜRLERİ

Esir alınan bazı Grek askerleri sayesinde Yunan Tiyatrosu, Roma'da tanınmaya başlandı. Çünkü bu askerler, Euripides'in eserlerini okuyabiliyorlardı.

Ancak Roma Tiyatrosu'nun kaynağı da şenliklere gidiyordu. Arvales denilen din adamlarıyla birlikte çiftçi ve çobanlardan kurulu bir topluluk ekin dönemlerinde tarım tanrıçası "Demeter" adına törenler düzenlerlerdi. Ekin kalktıktan sonra başlayan düğünlerde dansların yanı sıra, FESCENNİUM ezgileri söylenir, dans edilirdi. Bu ezgilerin dramatik bir önemi yoktu ancak oyunların kurulmasında etkili oldu. Fescennium ezgileri halk tarafından oynanan gülünç oyunlarla birleşince SATURA adı verilen kaba çizgili kısa güldürüler ortaya çıktı.

SATURA ilk kez, İ.Ö. 364 yılında Roma'da düzenlenen oyunlarda oynandı. İ.Ö. 240 yılından itibaren de Roma oyun alanında düzenli olarak tragedya ve komedyalar oynanmaya başlandı.

İ.Ö. 220 tarihlerinden itibaren LUDİ PLEBEİ yani halk gösterileri düzenlenmeye başlandı. Önceleri yılda 4 kez, Nisan, Temmuz, Eylül, Kasım aylarında düzenlenen Ludi Şenlikleri daha sonraları hemen her fırsatta ( düğün, zafer, cenaze vb.) düzenlenir oldu. Roma senatörlerinin tiyatroyu yasaklamak istemelerine karşın İ.S. IV.yy.da bu gösteriler yılda 170'e çıktı.

GÜLDÜRÜ ÇEŞİTLERİ VE YAZARLARI

İleriki yüzyıllarda Roma tiyatrosunun etkisi sadece güldürü alanında görüldü. Roma'da genel olarak 6 güldürü türü vardır.

FABULA TABERNİA - Daha çok köylerde oynanan ve temeli doğaçlamaya dayanan oyunlardı.

FABULA ATTELANA - Satir türünü anımsatan kısa oyunlardı. Dramatik yarışmasının bitiş veya başlangıcında oynanırdı. Groteks (abartı) tipler vardı. Maskara, bilgiç, asker v.b... Attelan komedyası edebi bir biçime girince iki önemli yazar ortaya çıktı. Pomponius konuları günlük yaşamdan almış ve yabancıları, mitoloji kahramanlarını taşlamıştır. Novius hakkında ise pek bilgiye rastlanmamıştır.

MİMUS - Kaba, çoğunlukla açık saçık güldürüler. Bu türle birlikte, aldatan eş ve çapkın genç üçlüsü işlenmeye başladı. Zaten gerek Attelan gerekse mimusda zina, en sık işlenen konuydu.

PANTOMİMUS - Uçarı, danslı bir gösteri. Bir dansçı arkasında yer alan koronun desteğiyle maske ve kostüm değiştirerek bir çok tipi canlandırdı. Pantomimus dansı ciddi, trajik konuları özellikle Yunan ve Roma tragedyalarını canlandırırdı. (Başlıktaki videoda ayrıntılarını bulabilirsiniz.)

FABULA TOGATA - Bunlar diğerlerine oranla daha çok Roma özelliklerini taşıyan güldürülerdi. Kadınların toplumsal sorunları işleniyordu.

FABULA PALLİATA - Bu tür; Antik Yunan'ın Menandros tarafından temsil edilen yeni komedyasını esas aldı. Yeni komedya türünü Roma'ya sokan ve Palliata komedyasının ilk yazarı Andronicus bir köleydi. Antik Yunan yapıtlarının ilk çevirmeni diye bilinir.


Dördüncü bölüm için devam ediniz...

Temel Tiyatro BilgileriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin