Her gece odamın penceresinden dışarıya hırsızlama bakışlar atıyorum , seri ve aceleci bakışlar yürüdüğümüz yolu buluyor .Sana söylemedim daha önce sevgili ,benim pencerem ayak bastığımız kaldırımları görüyor .İnsanlar her gece aynı şeyi yapmama pek bir anlam veremiyor ,onlar anlamasa da olur diyorum .
O kaldırımlarda gölgen gölgemi okşarken kalbimin nasıl attığını anlatamam belki.Oradan çok insan geçiyor lakin hâlâ ayak izlerin taze gibi .Veyahut ben yaşatıyorum seni o caddede hayallerimle.Kendime kızıyorum bazen ,yüzüne bakabilecek o kadar vaktim varken benim bakışlarım hep gölgelerimizin oynaştığı kaldırımdaydı .Benim bakışlarım hep gölgendeydi .Adımlarımı gölgenin hizasında atmak benim için bir zevk teşkil ediyordu .İlk kez sana bu kadar yakın olmanın çekingenliği hüküm sürüyordu bedenimde .
Kolun koluma değdiğinde irkildim , soğuktan değildi sevgili .Sanki kollarımızın birbirine değmesi hiç doğru değilmiş gibi alelacele uzaklaştım.Bana o kadar güzel bakmasaydın sevgili belki de sana bu kadar bağlanmayacaktım.
Ceplerimdeki eller düzenli aralıklarla huysuzlanıyor ,kontrol edemediğim bir çocuk gibi oluyordu .O eller saçlarına dokunmak istedi,o eller kimi zaman gözyaşlarının seyahat ettiği yabancı çehrende dolaşmak istedi sevgili .Bu arzuları kafamdan def etmek istedim zira bu arzuları gerçekleştirecek cesaret yoktu henüz .
Parmak aralarıma sızan rüzgarın terli avuç içlerimi bir nebze serinletmesine izin verdim.Rüzgar bir kaçak gibi hızlıca dolaşıyordu saçlarının arasından,güneş ışınları küçük çehrene acımasızca siper ediyordu ve bir de insanlar vardı yanımızdan geçen .Görmeye alışık olduğum dükkanları hep aynı biçimde selâmladım.
Çalışmaktan bitap düşmüş adamlara baktım yol üzerinde.Kumaşlarında terden hasıl olma bir ıslaklık vardı .Yanımızdan geçen insanların konuşmasını dinledim ,herkes luzümsuz bir telaş içinde gibiydi .
Dilimin ucunda asılı kalan kelimeler hiç kaçmadı ağzımdan .Yürüdük uzun bir süre .Nereye gideceğini bilmeyen bir yolcu gibiydik bu koskoca şehirde .Senin yüzüne bakamadığım vakitlerde çevreye attığım hummalı bakışlarım vardı .Her zaman yaptığım gibi dükkanların ismini teker teker okudum lakin attığımız her adım sonrasında aklımda dükkanların isimlerine dair hiçbir şey kalmıyordu.
Sesli bir gülüş kaçtı iki dudağının arasından.Tam olarak ne olduğunu hatırlamıyorum.Gülüşünü duymuştum birçok defa lakin gözlerimin önünde böyle şaheser bir tablo sergilenmemişti daha önce .Bir manzaranın en seyirlik yerine bakarmış gibi baktım uzun bir süre .
O güne dair kulaklarımda hünerli bir şekilde dans eden konuşmalar hâlâ varlığını koruyor .
Saatin geç olduğundan seni haberdar ettiğimde içimdeki canhıraş feryatları duyamadın.Durduk bir yol ortasında , yanı başımızda simit satan bir adam vardı .Onun sesi kulaklarımı doldururken ilk defa sana uzun süre baktım .İlk defa bakışlarımız kavuştu ,ne diyeceğimi bilemedim .Gözlerin çehreme koskocaman sarıldığında demek isteyip de diyemediğim her sözcük boğazıma takıldı .
Bazen yağmur damlaları odamın penceresini öperken yad ediyorum o günü, bazen gözyaşlarım patavatsızca boynuma doğru yol alırken .Hüzünlü bir müzik eşlik ediyor pencerenin arkasında oynanan anılara .
Ben, kaldırımda her yürüdüğünde senin ayak izlerini canlı tutan yaralı biri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kal Bu Şiirde| Tamamlandı
Non-FictionBenden bu satırların sahibi olduğunu hiçbir zaman anlamayacak olan sana ...