𝒷𝑜𝓁𝓊𝓂 •24•

4.7K 100 48
                                    

Multimedya: Defne

Artık Akın'ın ağzından da yazmaya başlıyorum yaşasın:))) Size bol keyifli okumalar...


~KISA HATIRLATMA~

Son sözlerimi kulağına fısıldayarak, gözlerimi kapadım ve rüyamın tadını çıkarmaya çalıştım.

-İstiyorum, biz olmak, senin kadının olmak istiyorum.

+Pişman olmayacaksın sevgilim, büyük mutluluk ve zevk alacaksın. Ne olursa olsun, canını yakmamaya gayret edeceğim...söz veriyorum...

-Sana güveniyorum sevgilim...seni...seviyorum!

Dedim ve o an derin bir acı ve zevk içime saplanmıştı...

   •~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

AKIN SEÇKİN

Gözlerimi aralama hissi doğmuştu bir anda. Çünkü gözlerime doğru süzülen gün ışığı açmam için diretiyordu gözlerime. Gözlerimi kırpıştırıp açmayı başardıktan sonra yüzüme çarpan ılık, hafif nefesle çivilenip kalmıştım yatakta. Yanıbaşımdaki duran paha biçilemez güzelliğin nefesiydi çarpan yüzüme.

Başımı yastıktan kaldırıp, sağ elimi yan yatırdığım başıma destek olarak koyarken Mira'yı seyretmeye, incelemeye başladım. O benim eşsiz, muazzam şaheserimdi. Açık kahve olan mis gibi kokan saçlarından başladım öncelikle. Onun her bir zerresini inceleyecek, ezberleyecektim. Sonra o yanıbaşımda yokken bir köşeye oturup elime kahvemi alacak, kokuyu derince içime çekip, onu hayal edecektim gözlerim kapalı. Ve her yudum aldığımda da onu tattığım an yani dün gece gelecekti. Dün hayatım boyunca yaşadığım dünyanın en güzel hislerinden biri olmuştu benim için artık. O benim eşsiz umami tadımdı. Dünkü gecenin tadı halen damağımdayken vazgeçilmez lezzetti o artık benim için.

Her ne kadar da 'yasak' yaşasakta ilişkimizi, ben onunla sonsuza kadar böyle beraber, yan yana yaşardım. Bazı durumlar buna müsaade etmese bile hayali de güzeldi. Histerik bir gülümsemeden sonra yüzüne geldi sıra bakışlarım. Onu uyandırmamak adına burnumu saç diplerine geçirip, o kahve kokusunu te ciğerlerim solana kadar çektim.

Bir anda kahkaha atmak istesem de onu uyandırmamak adına yavaştan güldüm. O kadar güzel uyuyordu ki! Dermişim tabiki de surat beş karış yatıyordu Tweety'im. Ağzı açık, salyaları yanaklarına doğru akmış, küçük ayılar gibi horluyor, anlam veremediğim şekilde yatıyordu. Bu durumu ölümsüzleştirmek adına solumdaki komidinden telefonumu alıp çekmek için şifremi girip başarıyla tuş kilidini açtım. Açtıktan sonra hemen kameraya girip ardı ardına bir sürü fotoğrafını çektikten sonra yanağına öpücük bırakarak telefonu tekrar komodine koydum ve yataktan kalkarak yerdeki boxerımı alıp giydim.

Her ne kadar yaşı 17 olursa olsun birkaç ayı geç üç ay sonra reşit olacak ve artık o benim kadınım olacaktı. Aramızda 7 yaş vardı. Çok yaş farkı değildi benim için zaten. Gerek yanıma almak, gerekse nikahıma bile alırdım onu zor durumda bırakmamak için. Üşümemesi adına göğüslerini açık bırakan yorganı boğazına kadar çekip düzelttim. Yaptığımdan dolayı uyandı uyanacak olan Mira kıpırdandıktan sonra o tatlı uykusuna geri döndü.

Yatağın karşısındaki şöminenin içindeki odunlar söndü sönecek olmuştu. Bende yandaki poşetten birkaç odun alıp içine attım ve yanmalarını sağladım. Oda sıcaklığı gayet çok çok iyiydi. O yüzden üstüme birşey giymek istemedim. Altıma çekmeceden uzun, bol paça pijama takım altımı alıp geçirdim. Telefonumu da yanıma alıp aşağı indikten sonra Prensesime sürpriz güzel bir kahvaltı hazırlamaya koyuldum. Buzdolabından yumurtaları alıp çıkardığımda o sıra yanıbaşımdaki telefonum çalıyordu. Tezgaha doğru ilerleyip telefonumu elime alıp arayana baktım...

Kimya Öğretmenim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin