𝒷𝑜𝓁𝓊𝓂 •8•

12.7K 369 41
                                    

BÖLÜM ŞARKISI - SILA, YAN BENİMLE

Multimedya: Mira'nın giyeceği elbise

Sınırımız geçildi. Bol bol yazdım sizin için, iyi okumalar... ☕☕

Gördüğüm manzara karşısında, dilim tutulmuş, üst dudağım alt dudağıma yapışmıştı. İçimdeki 'sinir' duygusu her bi hücremde kavruluyor, daha da çok ısınıyodu. Ablam, Akın hocayla o kadar çok samimi bi şekilde duruyodu ki, aralarından kağıt parçası bile geçemezdi. Bu durumdan dolayı sinir yerini öfkeye bırakmış ve ağzımdan 'YUH' çıkmıştı.

Bunu kimsenin duyamayacağı şekilde söylemiştim. Ablam ya ablam, ablamı hocamdan kıskanmıştım. Tabi ki de yanlış düşünüyosun Mira o senin ablan. Evet ablam. Ablam böyle bi şey yapmaz bana, yapmaz demi, yapamaz?

Ama ablam Akın hocaya aşık olduğumu bilmiyor ki? Ablama söylersem beni anlayışla karşılar mı? Ya da gidip hemen annemle babama mı söylerdi? Offff beynim şuan durmuş error veriyodu her düşüncemde. Derin ama derin bi nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım. Ama ablam Akın hocaya daha da sokulunca nefes aldığım havayı, sesli şekilde soluyodum sinirle. Akın hocayla ablamın bakışlarını, yalandan öksürerek bozmuştum.

Yanlarına gittiğimde ablam sonunda Akın hocanın dibinden ayrıldı ve bana dönerek gülümsedi. Sanki bu durumdan sonra bana gülümsemesi çok samimiyetsiz gelmişti. Yanlarına oturdum ve yalandan yüzüme gülücüğümü yerleştirdim. Yalandan küçük bi kahkaha attım.

-Bakıyorum da iyi kaynaşmışsınız. Benim gönlümümü almaya mı geldi, yoksa ablamla yiyişmeye mi?

Sol elimle kafamı sağa çevirip cümleyi sessizce söyledim. Bunu asla onlara karşı söyleyemezdim. Sonuçta şuan aralardında bi şey yoktu. Ama şuan. Umarım tekrardan korkutuğum şeyleri yaşamam.

×Ahah evet Akın o kadar eğlenceli ve şakacı biri ki.

+Ne demek, sen de çok güzelsin.

'Sen de çok güzelsin' lafını benim gözlerimin içine bakarak söylemişti. Niye bana bakarak söyledi ki şimdi?
Sanki bana nispeten, söylemişti o cümleyi. Ablam da onun gözlerinin içine bakıyo, dediği şey de hemen tebessüm etmişti. Saf bu kız, süzme salak. Ben de Akın hocanın gözlerinin içine bakarak;

-Ya ya ne demezsin abla.
Deyip yapmacık bi şekilde gülümsedim.

O arada içeriye annem ve babam geldi. Akın hoca ayağa kalktı.

+Ben artık kalkayım müsaadenizle.

Bi zahmet kalk artık hoca. Biraz daha burda kalırsa eğer, sinirden üstüne atlar, bi kaşık suda boğardım. Şuan ona o kadar derece kızgınım.

×Aaa olur mu Akın otursana biraz daha.

Annem Akın hocanın kolundan tutmuş, oturtmaya çalışıyodu.

-Yok Selencim, hem size daha fazla rahatsızlık vermiyim, benim de halletmem gereken işlerim var. Başka zaman artık

×Tamam o zaman, fazla ısrar etmiyecem. Ne zaman gelmek istersen biliyosun, kapım sana açık gelebilirsin. Ha ayrıca;

Deyip annem bana döndü

×Mira; sana yeni bulduğumuz kimya hocasının başka şehire tayini çıkmış. O yüzden;

Deyip bu sefer de Akın hocaya döndü

×Eğer Akın hocan, kabul ederse, tekrardan ondan ders almanı istiyoruz.

Hayır anne hayır sakın ama sakın bana bunu yapma. Ben artık acı çekemem, dayanamam daha fazla. Annem benim acı çektiğimi bilmiyodu, ona aşık olduğumu, onun yanında bi kadın bi dişi sinek gördüğümde deli olduğumu, bana acı çektirdiğini, bilmiyodu. Hiç kimse bilmiyodu. Ablam 'nolur kabul et' bakışları atıyodu. Cidden Akın hocaya yakın olmak için beni mi kullanacaktı? Hah delilik bu. Kabul edicem ama abla senin için değil, kendim için. Hiçbir konuda bencil olmayan ben, şimdi bu konuda bencil olacaktım. Akın hoca sevecekse beni sevecekti yoksa, eğer ablamla ah dilim varmıyo ama ablamla sevgili olup, evlenirlerse işte o zaman burada, bu şehirde bi dakika bile durmam, çeker giderim.

Kimya Öğretmenim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin