Merhaba benim güzel okuyucularım. Biliyorum yeni bölümü çok istediğinizi. Bu aralar taşınma telaşı vardı. O yüzden yazmaya vaktim olmadı. Geç geldi kusura bakmayın. Bakalım sizin istediğinize göre olmuş mu yeni bölüm. İyi okumalar...☕☕☕
Üç hafta sonra..
+Hadi Mira ver şu kağıdını artık. Birazdan zil çalacak.
-Tamam hocam ama biraz bekleyin nolucak ya zil çalınca veririm.
+Sabahtandır bekliyorum seni Miracım emin ol.
Ayy götüm. Bekliyeceksin tabi napacaksın. Yeni İngilizce hocası bu da uyuzun teki çıktı zaten. Şu sınav kâğıdı lanet olsun ki çok zor. Resmen kendimi ahirette sorguya çekilmiş hissediyorum. Soruları o kadar zor sormuş ki Akın hoca (!) resmen can çekişiyorum yaa. Ama hep onun kursuna gittiğim zamanlarda bana sorduğu soruların aynısından sormuştu. Tabi hepsini sormamıştı. Kağıdı boş bırakmayacak şekilde bildiklerimle doldurdum. Off gaddar bu hocalar (!) işte nolacak. Ahanda zil çaldı. Kendimi hemen güne yetişemeyen teyzeler gibi koşan moduna bağladım.
+Mira hadi bakalım ver kağıdını.
Al al başımın belası adam. Gözün kaldı zaten kağıdımda. Eğer bu sınavdan 60 alırsam öper başıma koyarım, sınıfın ortasında da göbek atarım valla.
-Off tamam hocam alabilirsiniz kağıdımı.
Deyip kağıdımı hocaya uzattım. Allahh şimdi sınavlarımın hepsi bitti mi? Evet bu bir harika dostum. Bunu Arzu'yla kutlamamız lazım, hem de hemen. Kalemimi kalemliğe koyup çantama attım. Çantamı omzuma astıktan sonra sınıfa doğru çıktım. Çantamı sıraya bırakıp Arzu'yu aramaya gittim. Onu gördüğümde koşar adımlarla yanına gidip sarıldım.
-Sınavlar bitti kızım. Kendini nasıl hissediyorsun.
+Patlayacak bomba gibi hissediyorum. Ama bu bombayı partide patlamak lazım.
-Derken?
+Yani diyorum ki parti yapmamız lazım. Ama küçük bir parti. Kendi çapımızda.
Deyip göz kırptı.
-Hımm tam da bu konuyu senle konuşmak için yanına geldim napalım diye. O zaman bizim kızlarada haber ver eğer gelebilirlerse gelsin ama nerede kutlama yapacağız?
Hakikaten de nerede kutlama yapacaktık.
+Bir yer var benim aklımda ama süpriz. Orası olmazsa eğer bir yer buluruz zaten, ben kızlara haber vermeye gidiyorum, sen de sınıfa git.
-Tamam bekliyorum.
Sınıfa gidip sırama oturdum. Kollarımla yüzüm görünmeyecek şekilde sırama yattım. Gerçekten de düşündüm de Akın hocayla 3 haftadır hiç konuşmuyoruz. Benimle hep konuşmaya çalıştı ama ben hep ondan kaçıyordum. Ne zaman "Mira konuşabilir miyiz?" dediğinde "İşim var hocam" deyip geçiştiriyordum. Bir gün müdür yardımcısı sınıfımıza gelip, Akın hocanın izinli olduğunu söyleyip, sınavımızın önceden hazır olduğunu söylediği anda betim benzim atmıştı. "İki hafta onsuz ben naparım." diye deli deli düşünmeye başlamıştım o günden beri. Ne zamana kadar izinli olduğu henüz x gibi bilinmiyordu. Şu iki hafta benim için iki koskoca asır gibi geçmişti. Ben daha nasıl dayanacaktım şimdi? Acaba ne zaman okula gelecekti? Ona deli gibi aşığım kabul, aşkım karşılıksız değil zaten öğrendiğim o an dünyalar benim olmuştu ama ileriki durumumuzu düşündüm de ortada değil mi?
Belki çok mutlu olacaksınız? Diyen iç sesime gülesim gelmişti. Ailelerimiz bizi reddedecek, insanlar tarafından hor görülecez ve mutlu olacaz öyle mi sence iç ses? Allah aşkına belki şimdi yaş farkımızı da sorun etmeyeceğiz ama ileride illaki bu da bir sorun haline gelecek bundan eminim. Ailemiz böyle sorunlar halinde yaşamını sürdürecek. Çocuklarımız, ahh Allah'ım hayali bile o kadar güzel ki. Kaç tane çocuk ister, kız mı erkek mi ya da isimlerini ne koymak ister? Bunun hayali bile çok güzeldi. Başımı kaldırdım ve kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimya Öğretmenim
Chick-Lit©Tüm hakları saklıdır. Biz o yasak elmanın, iki yarısından bir tam yapan elmaydık. İşte o yasak elma bizdik...🍎 Her zorluğu, komediyi, aksiyonu, heyecanı, mutluluğu ve en önemlisi özellikle de tutkuyu görebileceğiniz bir kitaba başlıyorsunuz önceli...