Ali Mirza

4K 304 11
                                    

Genç adam arabayı kullanırken büyük bir stres altındaydı. Dua etmişti, içinden iyi ki demişti. İyi ki Akif ile Zehra oradaydı da erken uyanmıştı. Yoksa az daha ağzından çıkanlara engel olamayacaktı. Söylediği her cümlede hem kendi hem de karşısındaki kadınını öldürecekti. Biliyordu, bu işin oluru yoktu. Oldurmaya çalışsa da can yakacaktı. Hem kendinin hem de o derin gözlü kadının. 

Onu ilk gördüğünde aşık olmuştu ona biliyordu içten içe. İlk gördüğünde her ne kadar şehirli kendini beğenmiş kızlardan sansa da zamanla kalbi akmıştı ona. Her baktığı yerde onu görmek ister olmuş her kurduğu cümleyi o melodi gibi sesinden dinleme arzusuyla yanıp tutuşmuştu. Güzelliğini gören herkesi öldürmek istiyordu. Çünkü kahretsin ki çok güzeldi. İçinin güzelliği, merhameti, insanlığı yüzüne vurmuştu. Sarı saçlarını her savurduğunda rüzgarında serinlemek istiyor, gökyüzü mavisi gözlerinde nefes almak istiyordu.  O küçük burnunu hırsla ve sinirle her kaldırdığında Ali Mirza onu hayranlıkla izliyor, sarılarak sakinleştirmek istiyordu. 

Mücadeleci yapısı, yenilgiyi kabul etmemesi, doğru bildiği her şeyi insanlara kabul ettirmeye çalışması en önemlisi yardım etme dürtüsünün fazla olması Ali Mirza'yı ona daha da aşık ediyordu. Kadın ona aşık olur muydu, kabul eder miydi bilemezdi ama Ali Mirza bu aşkın ateşiyle ölüyordu. 

''Hayırdır abi, yine derin denizlere daldın galiba?'' Akif'in imayla söylediği cümleye karşılık Ali Mirza ikizine ters bir bakış attı. Ali Mirza'nın ondan yalnızca 3 dakika büyük olmasına rağmen Akif işine geldiğinde ikizine abi diye sesleniyordu. 

''Dua et de ben sana dalmayayım.'' 

Abisine sırıtmayla karşılık veren Akif elbette susmamıştı. '' Bu kadar dert etme be abi senden iyisini mi bulacak yenge. Elbet senin değerini anlayacak.''

''Nee?!'' Zehra'nın çığlıyla Akif iyiden iyiye kahkaha atmaya başlamıştı. Zehra devam etti. ''Şaka yapıyor değil mi? S-sen sen Lalin'e mi, aman Allah'ım.''

Ali Mirza dikiz aynasından Zehra'ya baktı. ''Saçmalıyor Zehra. Öyle bir şey elbette yok.''

Akif ciddileşti. ''Gerçekten yok mu abi? Eğer senin ona karşı bir duygun yoksa belki benim-''

''Akif!'' Ali Mirza kükreyerek ikizinin lafını kesti. Olabilir miydi? İkizi de, can kardeşi de onun güzel gönüllüsüne aşık olabilir miydi? Yoksa acısına bir de bu acı mı katılacaktı.

Ancak Ali Mirza'ın bilmediği bir şey vardı ki Akif onu denemek için ortaya zarf atmıştı. Yoksa ilk günden beri ikizinin o kadına ilgisi olduğunu biliyordu.

''Saçmalama Mirza. Seni denemek için yaptım. Bizim konağa geldiği ilk günden bu yana o kadının peşindesin, seni nasıl etkiliyor görmüyor muyuz sanıyorsun? Gözlerinin içi titriyor ona bakarken.'' 

Bunlar doğruydu. Ali Mirza kendisini o kadar mı belli ediyordu?

''Saçmalıyorsunuz ikinizde. Siz bu işin ciddiyetinin farkında bile değilsiniz. Sakın böyle bir şeye kalkışma Ali Mirza. Annem ve babam gibi mi olmak istiyorsunuz? Kendinle birlikte Lalin'i de mi yakmak istiyorsun? O kızın da kafasını karıştırma.'' 

Ali Mirza, Zehra'nın haklı olduğunu biliyordu ve bilinç onun içini yakıyordu. 

Ben AşıkkenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin