Taehyung İle Hayal Et

Birkaç hafta sonra:

Herşey artık eski halini almaya başlamıştı. Okullar bitmiş,o kızdan da kurtulmuştum. Birkaç gün önce sınavlarımız bitmişti. Artık okula gitmemize de gerek yoktu. Sabah rutin işlerimi hallettikten sonra mutfaktaki çok sevdiğim buzdolabına yöneldim. İçini açıca birkaç şu şişesi dışında hiçbir şey bulamadım. Mutsuz bir şekilde oturma odasına giderken Tae karışık saçları ve yeni uyanmış o muhteşem sesiyle bana " Günaydın prenses " dedi. Gerçekten bir insan için fazla mükemmeldi. (İç sesimden geçirdiğim herşeyi yazabilseydim keşke... Zalımın oğlu 😍)  (Sakin kalmaya çalışarak:)
" Sanada günaydın (zalımın oğlu) "
" Tae dolapta yiyecek birşey kalmamış markete gidelim mi? "
" Gerek yok prenses bügün  kahvaltımızı yolda yapacağız. "
" Tamam güzel olur daa...  Nereye gidiyoruz¿"
" Seni birkaç kişiyle tanıştıracağım. "
" O birkaç kişi kim Tae"
" Süprizdi ama dayanamayıp söylesem mi? "
O sırada arkadaşım odadan çıktı. Üstünde elbise vardı ve makyaj yapmıştı.
" Daegu'ya gidiyoruz. Tae'nin ailesini görmeye. "
" Neeee.. Benim neden haberim yok acaba siz neden bana sormadan böyle bir karar aldınız sorabilir miyim? "
" Süpriz olsun istedik prenses "
" Tae boşver sen onu şuan ne kadar sevildiğini tahmin bile edemezsin. "
" Öyle mi prenses "
Tae bana çok masumca bakmıştı ama arkadaşımın düşündüklerini pat diye söylemesi hiç hoşuma gitmemişti. Ama haklıydı. Şuan belli etmemeye çalışsam da çok mutluydum.
" Evet Tae daha fazla burada durmayalım o zaman ben hemen üzerimi değiştirip geliyorum. Hızlıca odaya gidip hazırlandım. Eşyalarımı da toplayıp odadan çıktım. Çıktığım gibi eşyaları arabaya götürüyordum ki arkamdan Tae ve açık söz arkadaşımın gülüşmelerini duydum. Elimde çok fazla eşya vardı yürümekte biraz zorlanıyordum bu halimle arkamı dönüp
" Siz neye gülüyorsunuz hazırlandım işte. Tae hadi sende gel yardım et eşyalarımı taşımaya. "
" Emredersin prenses. "

Birkaç dakika sonra üçünün birlikte eşyaları taşımayı bitirmiştik. Hepimiz arabaya bindik. Fakat çok önemli birşeyi unutmuştuk.
" Taecim üzerini nerede değiştirmeyi düşünüyorsun. "
Tae üzerindeki kıyafetlere bakıp gülmeye başladı.
" Hemen geliyorum. "
" Tamam "
" Prenses Daegu'ya neden gittiğimizi biliyor musun "
" Tae'nin ailesini görmeyee.... "
" Birşey sorabilir miyim? "
" Sor. "
" Kızım sen niye bu kadar safsın yaaa senin annen pamuk prenses miydi de sen böyle oldun acaba "
" Yaaa"
" Tamam ya bağırma "
Birden arabanın kapısı açıldı. Tae oturup kemerini bağlarken akadaşım araya girdi.
" Tae bu ne şıklık böyle "
" Siz de çok şıksınız kraliçem"
" Biliyorum prensim"
" Tam birşey sorabilir miyim? "
" Tabi ki prenses "
" Kaç saat sonra orada oluruz? "
" Kesin acıktı Tae en yakın dinlenme tesisinde duralım"
" Yaaa ben öyle mi dedim. "
" Sen diyemediğin için ben diyorum işte kıymetimi bil. Bulamazsın benim gibi arkadaşı. "
Kısık sesle camdan dışarı bakarak
" Tabi ki bulamam senin gibi açık söz arkadaşı. "
" Tae açlık başına vurdu kendi kendine konuşmaya başladı. "
" Yeter bence espiriyi fazla kaçırmayalım baksana prenses küstü bize "
" Hayır Tae yaaa "
İkisi de beni gıdıklamaya başladı. Onlara kızmayacağımı düşünüp daha fazla gıdıklıyorlardı.
" Yeter tamam " Diye bağırdım ikisi de yavaşça beni gıdıklamayı bıraktılar.
" Prenses kızdı. "
" Ben sana uğraşmayalım demiştim. "
" Senin prensesi yedi cüceler Tae" (gözlük kitabından alıntıdır)
" Sabah sabah buna ne oldu ki"
" Kesin açlıktan ne yaptığını bilmiyor"
" Tae prensesin kafayı yedi üstümüze geliyor birşey yapsana"
" Ölü taklidi yapalım belki dokunmaz"
Gülmeye başladım çünkü ikisi de korkudan cama yapışmışlardı. Birden üstlerine atlayıp onları gıdıklamaya başladım. İlk başta ne olduğunu anlamasalar da sonra beni tekrar gıdıklamaya başladılar.
       .................... ..................  ...............
..............Veeee Daegu'dayız..................
....................................................................