Daegu

744 42 1
                                    

Sonunda gelmiştik. Yol gerçekten uzun sürmüştü. Şimdi sıra Tae'nin ailesinin evine gitmekti. Gerçekten müthiş bir şehirdi. İlk defa geliyordum. Camı açıp etrafı seyretmeye başladım. Büyüleyici bir şehirdi. Tabiki de insanların ne yaptıklarını gözetlemeyi de ihmal etmiyordum. Mesela bir gurup arkadaşlar parka oturmuş birşeyler konuşuyorlardı. Biraz daha ilerledikten sonra bir dondurmacı gördüm. Tae'ye bakıp muhteşem mimiklerimi kullanarak dondurma istedim. O da beni kırmayıp arabayı durdurdu.
" Ne oldu Tae niye durduk? "
Tae kaşıyla dondurmacıyı gösterip gülümsedi.
" Anladııım. Bizimki yine boşboğazlık etti. "
" Yaaaa neden benimle bu kafa çok uğraşıyorsun. "
" Neyse kızlar sizin sohbetinize doyum olmuyor ben hemen geliyorum. "
Tae sıraya geçmişti bile. Ben onu izlerken arkadaşım yine benimle uğraşmaya başlamıştı.
" Bak senin iyiliğin için söylüyorum. Böyle devam edersen iki üç hafta sonra seni diyetisyene yazdırmak zorunda kalacağız."
" Hiç de bile. Ben gitmem diyetisyene. Ben şişman değilim olmayacağım da. "
" Bu gidişle biraz zorda yine de dikkat et. "
" Gerçekten siz Tae'yle birlikte plan kurup beni sinirlendirmeye mi çalışıyorsunuz. "
" Belkideeee.... "
" Nee"
Tae gelmişti.
" Hâlâ bitmedi mi tartışmanız"
" Bitti bitti gel "
Tae'nin elinde kocaman bir paket dondurma vardı. Ben bu kadar istememiştim ki...
" Tae ben bunu şimdi nasıl yiyeceğim?"
" Prenses eve az kaldı hep birlikte yeriz. "
" Tae ona yetmez ki o "
" Yeter ama yaa"
"Tamam prensesciğim bende yoruldum. "
Gülümseyip yolu izlemeye devam ettim. Kısa bir süre sonra eve gelmiştik.
Arabadan inip bagajdaki hediyemi aldım. Sonra hep birlikte zile bastık. Galiba bizi kapıda bekliyorlardı. Kapıyı açıp içeri girdiğimizde şok olmuştum. Heryerde süsler vardı. Çok sevinmiştim. Ama süslerden biri çok dikkatimi çekti. İyiki doğdun prenses yazıyordu. Bugün benim doğum günüm müydü? Bir anda arkamdan bir ses birşey fısıldadı.
" İyiki doğdun prensesim. "
Tabiki Tae'ydi. Sonra bütün aile benim doğum günümü kutladı. Çok mutluydum ama doğum günüm olduğunu nasıl unutmuştum. Ama iyiki unutmuşum. Sonra hepbirlikte oturup yemek yedik. Sonra sohbet ettik. Sonra ben ve arkadaşım mutfağa gidip aldığımız dondurmayı tabaklara katıyorduk. Yine aynı fısıltı.
" Biraz gezelim mi prenses "
" Ama dondurm... "
" Söz  gezerken tekrar alacağım. "
" Ama daha yeni geldik yarın gezsek. "
" Prenses gelmek istemiyor musun? "
" İstiyorum ama... "
" Tamam gidiyoruz. "
" Tae çekiştirme hem yarın gitsek ne olacak tam da dondurma yiycektik. "
".......... "
" Anne biz çıkıyoruz iki saat sonra döneriz. "
" Tamam. Dikkat edin kendinize. "
Ama neden itiraz etmemişti annesi. Nereye gideceğini bile sormamıştı. En önemlisi dondurma yiyecektik.
" Tae nereye gidiyoruz. "
" Şimdi sen karar vereceksin. "
" Tamam eve gidelim o zaman. "
" Dışarda yürüyerek gezelim mi yoksa restorana mı gidelim. "
" Eve gitsek. "
" İki saat sonra gideceğiz zaten. "
" Tamam Tae gitmeyelim eve. "
" Restoran mı lunapark mı?"
" Sence ¿"
" Tamam o zaman lunaparka gidiyoruz. "
" Taeee"
" Sen sorma prenses ben söyliyim evet sana kocaman dondurma alacağım. "
" Ben onu sormayacaktım. "
" Ne oldu prenses çikolata da mı istiyorsun? "
" Hayır"
" Ne oldu o zaman "
" Tekrar kaybolmayacaksın değil mi Tae"
Galiba bunu söylememi beklemiyordu. O da ciddileşip bana baktı.
" Asla prenses hep senin yanında olacağım. "
Ciddi ortamları hiç sevmem.
" Tae hadi çabuk gidelim dondurma bitecek. "
Ufak bir gülümsemeyle koşmaya başladı. Ne olduğunu anlamamıştım.
" Arabaya önce ben bineceğim. "
" Evet sen gideceksin çünkü ben arabayı nereye durdurduğunu bilmiyorum. "
Tae arkasını dönüp bana doğru geldi elimi tutup tekrar koşmaya başladı. Ben de arkasından koşuyordum. Sonra durup arabayı gösterdi.
" Bak orda ve ben önce gidece... "
O konuşurken ben koşmaya başlamıştım bile. O da koştuğumu görünce koşmaya başladı. Ama arabaya önce ben gelmiştim. Kapısını açmaya çalıştığımda açılmıyordu. Tae hile yapıyordu. O da gelince hemen kapıyı açıp oturdu.
" Ben kazandım prenses. "
" Hayır hile yaptın. "
" Sen de yaptın. "
" Yapmadım. "
" Ben daha sözümü bitirmeden koşmaya başladın. "
Galiba farketmeden ben de yapmıştım. Ama kasıtlı değildi. Kesinlikle kasıtlı değildir zaten
" Sen çok konuşuyordun bende o yüzden koştum. "
" Ben mi çok konuşuyorum. "
" Evet "
" Bunu sen mi söylüyorsun. "
İkimiz de gülmeye başladık. Ama biraz sinir olmuştum. Herkes benimle uğraşıyordu. Hem de sürekli. Ama seviyorum.

Taehyung İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin